★Bölüm 50★

173 18 6
                                    

Jasmine "Pekala Red bundan sonra benim ikinci öğrencimsin!" Red ve Astrid birbirlerine baktılar. Red merakla "N-Neden.. Maske takıyorsun?" Astrid maskenin ağzına işaret parmağını koyarak "Sır. Belki ilerde öğrenirsin.." Red, Astrid giderken arkasında gülümsedi ve içinden 'Evet öğreneceğim..' Red, Astrid'i takip ederek Jasmine'in yanına gittiler...

*******

Red, Astrid ve Jasmine birlikte ayrıldılar. Red ailesini geride bıraktığı için biraz üzgündü. Ancak güçlenmek istiyordu! Red kaçamak bakışla Astrid'e baktı. Astrid güçlüydü. Kendi yaşıtındaydı ancak güçlüydü. Savaş bilgisi ve gücü Red'den yüksekti. Astrid hissettiği bakışla kafasını çevirdiğinde Red hızla kafasını başka yöne çevirdi. Astrid maskenin ardından gülümserken bir şey demeden ilerledi. Üçlü bir kaç saat sonra bir eve geldiler. Red evin bahçesindeki büyük talim alanına baktığında şaşırmıştı. Her şey son teknolojiydi! Jasmine "Bundan sonra senin potansiyelini ölçeceğiz. O yüzden yalnız başına bir ay boyunca kütüphanede kalacaksın ve ne kadar bilgi öğrenebildiysen onlarla tekrar savaşacaksın." Red kafasını salladı "Anladım usta!" Jasmine onaylar bir şekilde kafasını eğdikten sonra "İkinci alt katta kütüphane. Oradan çıkmayacaksın yemeklerini biz getireceğiz." Red kütüphane odasına gitti..

Red gittikten sonra Astrid yaklaştı "Usta. Süresi fazla az değil mi?" Jasmine "Değil. Ayrıca 6 ay gibi bir zamanımız yok." Astrid kafasını salladı ve eğitimi için kitaplarını ve kılıçlarını aldı. Red kütüphaneye girdikten sonra kendi elementiyle ilgili olan bütün kitapları masanın üstüne koydu. Red tek tek kitapları okurken günler geçiyordu. Red geceleri meditasyon ile zihnini rahatlatıyordu bir yandan.. 

Red'in kütüphanede toplam 9.günüydü. Red iki elementinin kitaplarını okumuştu ve üst derece kontrole sahipti. Red meditasyona girerek seviyesini arttırmaya başladı. Kütüphanede yeni öğrendiği bir çok gelişim tekniği mevcuttu ve Red bunları birleştirerek bir gelişim sanatı oluşturmuştu. Red gözlerini kapattığında vücudunun içindeki gücün derinliklerine girdi. Red gözlerini açtığında bir sürü kapısı olan bir bölgedeydi. Her kapıda farklı elementler vardı. Red sanki ne yapacağını biliyormuş gibi hissetti. Bu kapılardan birine girdiğinde o elemente sahip olacaktı. Red oturdu ve uzunca düşündükten sonra iki element arasında kalmıştı. Su ve Yıldırım. Red en sonunda dayanamadı ve yıldırım elementinin kapısını açtığında farklı bir dünyaya gelmişti adeta..

Red için bir yol yapılmıştı ve yolun yan taraflarında bir boşluk vardı. Buradan düştüğünde ölümü göze alacağını anlamıştı. Red yol için ilk adımını attığında üstüne bir yıldırım düştü. Bu yıldırım güçsüzdü ancak Red'i sarsmıştı. Red dayandı ve ilerlemeye devam etti. Onuncu adım, yirminci adım derken 687.Adımı atmıştı. Red'in üstündeki gökyüzünün karaltısından zemin gözükmüyordu. Zaten Red yaralanmalarla birlikte gözlerinden ve kulaklarından kanlar akıyordu. Red dayandı ve ilerlediğinde her adımında acıyla haykırıyordu. Red 999.Adımı attıktan sonra 1000.Adıma bastığında gökyüzü sessizliğe gömüldüğünde önünde bir kapı açıldı ve küçük bir daire yıldırım topu havada duruyordu. Red elini uzattığında yıldırım topu tepki vererek Red'in avucunun içinden girerek bütün bedenine karışırken Red'in kemikleri parçalanıyor ve tekrar yapılanıyordu. Red çekirdek bir yıldırım elementine sahip olmuştu! 

Red dış dünyada gözlerini açtığında nefes nefese kalmıştı ve vücudundan durmak bilmeyen ter geliyordu. Red'in vücudu çok zorlanmıştı. Red yavaşça ayağa kalktığında içindeki yeni elementi hissediyordu. Red kolunda dönen yıldırımı gördüğünde sırıttı "Sonunda bir zinciri kırdım.." Red'in gözleri kapandı ve yorgunluktan uyuya kaldı..

Bir kaç saat sonra Red gözlerini açtığında yedek kıyafetlerini giydikten sonra yemeğini yedi. Red yıldırım türünden kitapları masasına sıraladığında çok fazla olmadığını fark etti. Red tek tek hepsini okumasıyla sadece 4 günü kalmıştı. Red bir çok elementin kitaplarını okumuştu ve diğer elementlerden aldığı bilgileri karıştırarak yeni bir kontrol büyüsü yapmıştı. Red'in avucunun içinde bir yıldırım vakumu oluştuğunda içinde iki elementini sıkıştırdığında 3 elementinin gücünü hissediyordu.

Bu öldürücü bir büyüydü! Red son günlere kadar sadece meditasyon ve fiziksel eğitim yapmıştı. Red kapının açılmasıyla ayağa kalktı ve Astrid'e döndü "Günaydın Astrid." Astrid "Günaydın." Red ile Astrid birlikte üst kata çıktıktan sonra Jasmine ile birlikte yemek yediler. Red ve Jasmine talim alanına geldiklerinde ikisi de silahlarını aldılar. Jasmine "Gel bakalım ne kadar potansiyelin varmış?!" Red sırıttı ve kılıcını fırlattığında Jasmine engelledi ve tam kızacakken kılıcın Red'e geri döndüğünü gördü. Jasmine şaşırmıştı! Bu nasıl olmuştu?! Red'in vücudundan zehirli dumanlar çıkmasıyla birlikte bütün talim alanını yavaş yavaş kaplayan zehir Jasmine'e ulaştığında Jasmine'in gücü %20 düşmüştü. Jasmine hafif sarhoş gibi hareket ederken halen Red üstün gelemiyordu. Red sağ tarafa doğru ateş topu attığında Jasmine'in ışığa gözü kaydığında Red şans bulmuştu ve hızlı bir hareketler maçın ilk başında zehrini yayarken çürüttüğü taşlara yıldırım büyüsünü fırlattığında Jasmine'nin önündeki taşlar patladı..

Jasmine ne olduğunu anlamamıştı ancak savaş tecrübesi ona ciddiye almasını söylüyordu. Jasmine sırıttı ve karanlığın içinde aniden kaybolduğunda Red tedirgin olmuştu. Görmediği düşmanla nasıl savaşabilirdi ki?! Red etrafına kılıç sallarken aklına gelen fikirle sırıttı. Red kılıcını yere sapladığında taşı delen kılıç zemine saplandı. Red kılıcından doğru etrafa gücünü yaydığında zeminde sıcaklık oluştu. Jasmine görünmezliği olsa bile ayağının yandığını hissediyordu. Red bilerek çok sıcak yapmamıştı. Onun istediği ayak izleriydi!

Red sağında yerde gördüğü ayak izlerine doğru yıldırımlarını fırlattığında Jasmine son anda sıyrılmıştı. Jasmine nasıl görüldüğünü anlamamıştı ancak sonra yere baktığında ayak izlerini gördüğünde Red'in aklına hayran kalmıştı! Red kılıcını çevirdiğinde taş parçalandığı anda zeminden ateşler yükselmesiyle Jasmine havaya zıpladığında Red bunu önceden düşünmüştü. Jasmine zıpladığı anda büyük bir zehirli dumanla karşılaşmıştı ve nefesi içine çektiği için zehirlenmişti! Jasmine'in başı dönmeye başlamasıyla ruhsal gücünü aktif ettiğinde bütün büyüler etkisizleşti ve Red boynunda bir hançer hissediyordu.

Red iki elini havaya kaldırdı "P-Pes ediyorum.." Jasmine hançerini döndürerek kılıfına soktuğunda Red, Jasmine'in vücudundaki zehri geri aldı. Jasmine "Geçtin. Yarından itibaren eğitimlere katılabilirsin." Red sevinçle etrafta zıplarken Jasmine'in yanına Astrid geldi "Kim daha güçlü usta?" Jasmine "Şu anda sen güçlüsün Astrid. Ancak bu her zaman böyle kalmayacak gibi duruyor." Astrid gülümsedi "Ne güzel işte.." Red sevinçle zıplarken evin içine girdiğinde kalbinin olduğu bölgeyi tutarak sıktı. Red dizlerinin üstüne çöktüğünde alnından bir kaç ter damlası zemine düşmüştü. Red'in içindeki sarı ışık parıldıyordu!

Red'in gözlerinin rengi yavaşça değişirken Red sallana sallana odalardan geçerek alt kata indi ve kimsenin gelmeyeceğine emin olduğunda kendisini yere attı. Red yerde kıvranıyordu ve sarı ışık daha da parlarken Red'in gözleri kıpkırmızı olmuştu. Red içindeki anlamsız kin ve öfkeyi tutmaya çalışırken dışarıya verdiği kana susamışlıktan haberi bile yoktu. Red sol göğsünün olduğu bölgeyi sıkarken kalbinin ağrısıyla haykırmak istiyordu. Ancak yakalanmak istemiyordu! Red gözlerini yavaşça tekrar açtığında vücudundaki her bir damarın sarı bir şekilde parladığını fark etti. Red zorla ayağa kalktı ve dayanamıyordu artık! Red hızla merdivenleri çıktı ve ana salonda acıyla haykırdı. Birilerinin onu duymasını istiyordu!!!


Okuduğunuz için teşekkürler...


Seçilmişin İntikamı : Yeniden Doğuş (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin