★Bölüm 54★

158 20 8
                                    

Astrid bile kaç yıldır geliştirdiği savaş stilinin bir kaç saat içinde öğrenilmesiyle şaşırmıştı. Ancak bir yandan hoşuna gitmişti. Red güçlüydü! Red elini çekti ve Astrid'e baktı "Güzel savaştı." Astrid "Evet öyle kendini geliştirmişsin." Red gülümsedi. Red ve Astrid alandan çıktıktan sonra Anos ve Jasmine sahaya çıktılar. Anos zar zorda olsa dayandığında mükemmel bir performans göstermişti. Elementlerini kullanması ve kurduğu planlarla birlikte Jasmine'yi zorlamıştı. Jasmine ise gerçek gücünü çıkardığında direk olarak yenilmişti. Red fark ettiği olayla birlikte Astrid'e döndü "Ben birazdan geleceğim." Red antrenman salonuna girdiğinde kapıyı kilitledi. Red daha demin Jasmine'nin yaptığı hareketi denemeye başladıktan 20 dakika sonra sırıttı ve adım attığı anda vücudu ardışık bir görüntü almasıyla duvarın dibinde belirdi!!

********

Red antrenman odasından çıktığında ruhsal gücünün büyük kısmını bitirmişti. Red bahçeye çıktıktan sonra Anos ile uzun bir sohbet etmişti. Daha sonrasında Astrid ile konuştuktan sonra Janmine'den izin istedi. Bu izin süresizdi!! Red kimseye haber vermeden uzaklaştı ve yeni bir kıtaya geçmişti. Jasmine, Red için bir kıta önermişti ve sadece bir kaç saat içinde her şeyi hazırlamıştı. Red yeni kıtaya ayağını basmasıyla gülümsedi..

12 Yıl Sonra...

On sekizlerine girmiş bir genç bir villanın camından dışarı doğru bakıyordu. Bu genç yıllar boyunca sayılamayacak kadar ölümle yüzleşmişti. Bir zamanlar bir çok kötü şöhretli unvanlara sahip olan bir kişiydi. Ancak her zaman kendini bir maskeyle gizlemesinin sayesinde kimliği hiçbir zaman açığa vurulamamıştı..

Red geldiği ilk yıl boyunca kıtayı keşfetmiş ve bir çok kişiyle birlikte avlara çıkarak becerilerini geliştirmişti. Daha sonrasında 10 yaşına kadar bir çok zorluk geçirmişti. Bir kasabayı yerle bir etmişti. Sebebi ise sadece anlık kızgınlıktı. Red o günden bir ay sonra bütün kıtalara yayılan farklı farklı isimler vardı. Red ailesinden kaç yıllardır uzaktı ve eğitimi için duyduğu karanlık odaya girdi. Bu oda zihninde bir hapisti. Kişi orada güçlenebilirdi ancak en kötü yoldu. Bunu yapan tek bir kişi vardı. O da en eski evren tahtının sahibiydi!! Onun adı ise RED SCROW idi!!

Red 14 yaşına kadar o karanlık odada kaldığında gücü çığır aşmıştı. Bir çok olayı kötü anlıyordu. Hiçbir sevgi görmemişti ve oradayken bir çok kez ölümü deneyimlemişti. Red iki yıl sonra kendine gelmişti ve ilk kez yeni aldığı bir villada maskesini çıkarmıştı!

 Red iki yıl sonra kendine gelmişti ve ilk kez yeni aldığı bir villada maskesini çıkarmıştı!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Red dış dünyada 12 yıl boyunca savaşı her gün, her saat deneyimlemişti. Şu anda kendi yaşıtlarından güçsüzdü. Ancak bu benliğinde güçsüzdü! İçindeki gizemli yeni güç büyük ustaları bile diz çöktürürdü! Red bütün kıyafetlerindeki eski unvanına sahip olduğu giysileri yüzüğüne koyduktan sonra yeni bir kaç kıyafetleri girdi. Red buradan yarın ayrılacaktı ve ana kıtaya geri dönecekti. Kaç yıl olmuştu ve ailesini görmemişti. Hatta Astrid, Jasmine ve Anos'u göremiyordu..

Ancak bilmediği bir şey vardı. Herkes Red'in öldüğünü sanıyordu! Red antrenman alanına gitti. Sadece girmesiyle kaç tonluk basınç üstüne yük bindiriyordu. Ancak Red'in yüzü bile değişmemişti. Normal biri değil bir dahi bile buradaki basınçla ezilip ölürdü. Red ruh gücü veya büyü yerine fiziksel eğitimine yönelmişti. Bunun nedeni ise içindeki gizemli güç zaten onları aşıyordu!

Red antrenmanı bittikten sonra kafasını yastığa koydu ve gözlerini kapattı. Red sabah kalkmasıyla birlikte eski günlerini hatırlıyordu. Kaç yıllardır arkadaşlarının ve dostlarının ölümüne şahit olmuştu. Şimdi ise ailesini ve sevdiklerini korumak için geri dönüyordu! Red günün akşamına doğru ana kıtaya gelmiş ve ailesinin şehrine gelmişti. Gelmeden önce ailesini araştırmıştı. Ne de olsa kimse tanımasa bile Red her sınıfı denemişti. Red bilgi toplamada bir numaraydı yoksa o kadar suikast yapamazdı. Red ailesinin oturdu binanın önüne geldiğinde kapı tıklattı.

Nana kucağında oturan 6 yaşındaki çocuğu bıraktı ve kapıya yöneldi. Nana kapıyı açmasıyla Red'i gördüğünde "S-Sen.." Red gülümsedi "Ben geldim anne. Oğlunuz geri döndü." Nana hızla kendisine çekti ve Red'e sarıldı. Nana "Biliyordum!! Ölmediğini biliyordum oğlum!!" Red şaşırmıştı ölmek mi? Red "Evet anne.." Red'in kardeşi Elen yanlarına geldi "Abi?" Nana kafasını salladı "Evet kızım. Abin geldi!" Gran seslerle birlikte antrenman salonundan çıkarak koştu..

Red ve ailesi uzun konuşmalardan sonra Red, Elen'i yatağına gitmesini istemişti. Nedeni ise Red'in yaşadıkları anlatacak olmasıydı. Red "Unutmayın geldiğimi kimseye söylemeyin. Ustama bile!" Red bunda emindi herkese sürpriz yapmak istiyordu. Ancak Astrid ve Anos akademiye yazılmışlardı. Red anlatmaya başladı başından geçen bir kaç olayları..

Anos ve Astrid, Jasmine bir kere yenmişlerdi. Ancak Jasmine gücünün tamamını açığa çıkarmamıştı. Astrid kıta içinde ünlüydü. Aşırı güçlüydü ve yanına yaklaşabilen kimse yoktu. Anos ise iblisliğiyle ünlenmişti. Kendisine zarar verenlere on katını ödetiyordu. Bazen ise öldürdüğü oluyordu. Anos büyükbabası öldükten sonra çok değişmişti..

Red bir kaç gün boyunca ailesiyle hasret giderdikten sonra Jasmine'in evine gitti. Jasmine öğrencileri akademide olduğu için ara sıra görebiliyordu onları ve son zamanlarda antrenmanını yükseltmişti. Red demir parmaklıkların üzerine doğru yürüdüğünde dibine geldiğinde vücudu ardışık bir görüntü göstermesiyle demir parmaklığın arkasına geçmişti. Red hiçbir şey olmamış gibi elini salladı ve Jasmine'ye kendisini gösterdi. Jasmine daha uzaktan tanımıştı. Bu kişi Red'di!!

Jasmine sarılmak istiyordu ancak savaşmakta istiyordu. Jasmine kılıcını çıkardı ve Red'e saldırdı. Jasmine, Red'e tam kılıcı saplayacakken Red kayboldu. Jasmine yüksek algısı sayesinde boynuna gelen yumruğu durdurdu. Ancak durdurmasıyla birlikte yere çakılmıştı. Bu nasıl bir fiziksel güçtü?! Jasmine gücünü aktifleştirdiği anda binlerce kilo Red'in üstüne ağırlık yapıyordu. Red sırıttı bu aurayı hissetmiyordu neredeyse...

Red karanlık odanın sağladığı ilk ödülü kullandı. Bu bir kana susamışlıktı! Red kana susamışlığın yayılmasıyla baskı tamamen hiç olmuştu. Bu saf kana susamışlıktı ve canlıların kanını donduruyordu. Gökyüzündeki güneş kıpkırmızı bir hale gelirken bulutlar dünyaya amansız bir karanlık veriyordu. Red'in yüzündeki sakin ifade Jasmine'yi daha fazla korkutuyordu. Onun seviyesinde aura ile bastırılamazdı. Ancak bu saf vahşilik kanını dondurmuştu! Red'in gözlerinin içinde en acı verici şekilde öldüğünü bir kere görmüştü. Daha sonrasında kendine gelmesiyle Red'e saldırdığında Red sırıttı ve yüzüğündeki kendi vahşi duygularıyla işlediği kılıcını çıkardı. Red kılıcı engellediği gibi Jasmine bilmeden bütün gücünü kullanmıştı. Red bir kaç metre geriye doğru taklalar atarak duvara çarptığında küçük bir gülümsemişti.

Red ayağa kalktığında içindeki gizemli gücü aktifleştirdiği anda Red'in ruh seviyesi ve ruhsal gücü artış yapmıştı. Red elini kaldırdı ve önünde bütün elementler belirdi. Red hepsini yollamasıyla birlikte büyük bir patlama olmuştu. Red sağda dizlerinin üstüne çökmüştü. Jasmine ise havadaydı ve biraz kan kusmuştu. Bütün gücünü tüketmişti neredeyse Red ise o saldırıdan sonra tamamen bitmişti..

Red yavaşça ayağa kalktığında gülümsedi "Sen hilecisin.." Jasmine sırıttı "Sende öyle çırağım." Red ve Jasmine birbirlerine baktılar ve kahkahalar attılar. Bir kaç saat sonrasında Red her şeyi öğrenmişti ve Red akademiye yazılmıştı!!


Okuduğunuz için teşekkürler...



Seçilmişin İntikamı : Yeniden Doğuş (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin