Seçilmişin İntikamı : Yeniden Doğuş (2)

★Bölüm 2★

Yarım saat sonra Red heyecanla kapıdan çıkarak babasını karşısında gördü. Koşar adım ilerlerken arkasından Lucy bağırdı "Kendini çok fazla zorlama Red!" Red koşarken "Tamam anne!" Allenın yanına vardıktan sonra Allen elindeki tahta kılıcı Red'e verdi. Allen "Evden fazla uzaklaşma ve ormana gitme. Tahta kılıç olsa da ucu sivridir unutma." Red "Anladım baba. O zaman görüşürüz." Allen "Ah dur al bunu!" Allen Red'e doğru bir kemer attı. "Buna takabilirsin kılıcını. Daha rahat koşarsın." Ren elindeki kemeri beline taktı ve kabza gibi görünen yere kılıcı taktı. Koşacakken durup eğildi "Teşekkür ederim baba! Ben gidiyorum şimdi." Allen gülümsedi. Red hızla koşarak uzaklaştı. Red "Sanırım 3 mil koşsam yetecektir toplam. Geri dönüşümde 3 mil olsa 6 mil olur. Yaklaşık olarak 10 kilometre koşmuş olurum. Sonra ise kılıç eğitimine başlarım. Uzun zamandır kullanmıyordum acaba ne kadar paslandım?" Red koşusu sırasında düşünüyordu. Koşu yaklaşık olarak 6 saat sürmüştü. Hava kararmaya başlamıştı. Red evin yakınlarına giderek kılıcını çekti. Vücudundan terler akarken kılıcı savururken gülüyordu. Red her kılıcını salladığında eksiklerini anlıyor ve kapatmaya çalışıyordu. Red'i izleyen iki kişi vardı. Bunlar Lucy ve Allen idi. Hina ise arkadaşlarıyla dışarıda halen oyun oynuyordu. Red "Acaba manamı kullanarak sallarsam ne olur? Yada büyümü kılıcın üstüne yayarsam?" Red elindeki kılıcı bir yandan sallarken bir yandan da konsantre şekilde büyüsünü kontrol ediyordu...

Lucy "Niye bu kadar konsantre oldu canım?" Allen "Manasını kontrol etmeye çalışıyor sanırım." Lucy "Bu yaşta mı?" Allen "Bende diyecek bir şey bulamıyorum..." Red o sırada salladığı kılıcın üstüne büyüsünü vermeye başlamıştı. Red'in aklındaki fikir kılıcın yüzeyini hava ile kaplayarak üstünde ateşi yaymaktı. Bunu yaparsa elindeki kılıç yanmazdı. Red halen sallarken Allen ve Lucy bir anda duraksadı. Red sallarken duraksadı ve kılıcı gözünün önüne getirdi. Red "Huff!" derin bir nefes verdi. Düşüncelere daldı bu sadece 1 saniye sürmüştü. Elindeki kılıç bir anda alevle kaplandı. Red elindeki kılıcı sallamaya başladı. Her sallayasında sanki havayı kesiyordu. Alevlerle kaplı olan kılıcı normal düzeyde bir mana harcıyordu ancak çifte büyü yüzünden konsantre olması zorlaşıyordu. Ren daha hızlı daha hızlı sallarken bir anda haykırdı "HAAAA!" Bütün gücüyle yukarıdan aşağı doğru savurdu. Savurduğu anda bir alev dalgası kılıçtan çıkmış ve kılıç kesiği gibi ileri doğru gitmeye başladı. Önünde ki dağa çarptığında dağın alt kısmındaki taş kısımda bir iz çıkmıştı. Bu büyük bir izdi. Yetiştin bir insanın avuç içi kadar büyüktü kesik. Allen ve Lucy manası kalmayınca düşen Red'in yanına koştular. Red yere düştüğünde gülüyordu. Evet gülüyordu bu başarının mutluluğuydu. Allen ve Lucy Red'in gülmesiyle onların uzaktan görmediği taşa baktılar. Taşta kesik vardı. Allen "İnanılmaz! Nasıl yaptın bunu bu yaşta Red? Daha önce sana hiç bir şey öğretmeme rağmen buraya kadar geldin." Lucy "Gerçekten inanılmaz!" Red "Ahahah! Başardım. Sonunda aklımdaki şeyi başardım!" 

Red'i kaldırdıktan sonra eve gittiler. Lucy yemeği hazırlarken Allen "Red okuma yazma öğrenmek ister misin? Her zaman kitaplarını biz okuduk eğer sen okursan kendi başına büyük işler yapacağını düşünüyorum oğlum." Lucy sinirli ses tonuyla "Evet hayatım büyük işler başarabilir ancak bunu yaparken etrafa zarar vermesi bir yana manası tükendiğinde yere düşüyor ve terle kaplanıyor ya hasta olursa." Allen "Ahaha! Hasta olmaz bence ama eğer düşerse ben onu kontrol edeceğim hep yanında olacağım yani. Ancak Red etrafa zarar vermemen için bir şey yapmalıyız gerçekten." Red düşüncelere daldı. Red "Tarla! Evet tarla!" Allen "Tarla mı? Orayı bozmak istemezsin evlat. Yoksa gazabımı hissedersin ahahha!" Red "Hayır baba öyle değil. Mana kontrolüm için hava büyüm ile uzaktan hasat yada ekim vs. yapmayı deneyeceğim. Bunun yanı sıra koşu ve kılıç eğitimi yaparsam manamı kontrol edebilirim ve gideceği mesafeyi ayarlayamaz mıyım?" Allen "Yok artık! Bunca zaman neden kimsenin aklına gelmedi bu?" Lucy "Yok artık.. Red sen çok akıllısın oğlum." Red'in planı işe yaramıştı. Red "Hem eğer 2.yaş günüm geldiğinde size bir şey göstereceğim!" Allen "Neymiş o?" Red "Sır!" diyerek gülümsedi.