★Bölüm 10★

380 30 15
                                    

Aina 'Canavarlar!' Red ve Hina giderken söylemişti bunu. Red ve Hina salonda otururken evde 2 kişi daha vardı. Bunlar Jin ve Emi idi...

Red "Merhabalar benim adım Red. Bunu zaten duymuştunuz değil mi? Sizin hangi klandan veya nereden geldiğinizi öğrenebilir miyim?" Jin "Ben Hunter Klanındanım. Adım Jin." Emi "Ben Suikastçı Klanından Emi." Red "Anladım. Siz ikinizde demek ki büyük klanlardansınız sanırım. Ben bir köyden geldim buraya. Her neyse ilk kural ben veya Hinaya gücümüz veya ailemiz hakkında soru sormak yasak! İkinci kural herkes yalnız çalışır. Ancak bu kural zorunlu değildir. Ben yalnız çalışmayı severim o yüzden bu kuralı koyuyorum. İsterseniz Hina ile antrenman yapabilirsiniz. Üçüncü ve son kural ihanet etmeyin ve dostum olun! 1 ve 3 zorunludur. 2. ise ister yapın ister yapmayın! Kurallar bunlardır. Burada kalabilirsiniz ancak Jin üst kata veya Hina ile yakınlaştığını hissedersem sen kafanı gövdenden ayırırım!" Jin korkmuştu. Zaten böyle bir şey aklından geçmemişti ancak şu anda korkusu ileride biri sarkıntılık yaptığında o kişiye olacak şeydi...

Jin konuşamadığından Emi devam etti "Jin kafasıyla onayladığına göre burada kalmak istiyoruz. Ancak biz iki kız kalsak daha iyi olmaz mı?" Red "Size güvendiğimi kim söyledi?!" İkili bir anda kaskatı kesildi. Doğruydu sadece onlara dost olmak ve azimlerinden bahsetti. Hatta güvenseydi 3.kural olmazdı zaten. Emi "O zaman biz Jin ile alt katta kalırız." Red "Anladım tabi ki alt katta kalabilirsiniz. Ancak Emi alt katta iki oda olduğu için ayrı yatın..." Red gülümsedi. Hina dahil herkes ilk kez Red'in bu halini görüyorlardı. Hina hatta şaşırmıştı kardeşi zindandan sonra ne kadar değişmişti?

2 Yıl Önce...

Red akşam uykusunda son kez annesini-babasını ve kardeşini söyledikten sonra. Ansızsın ayağa kalktı ve salona gitti. Lucy Red'in bir şey olmuş gibi gelmiş halini gördüğünde "Red oğlum ne oldu?" Red "Ben gideceğim! Savaşmaya gideceğim anne. Zindana gitmek istiyorum daha fazla beklemek istemiyorum. Lütfen beni anlayın ben sadece güçlenmek ve sizi korumak istiyorum. Hatta babamla savaştığımda babamın kendini tuttuğu çok belliydi. Ben savaşmak istiyorum anne. Bu gün gitmek istiyorum. İzin verir misiniz?" Allen ve Lucy şok olmuşlardı. Bu nasıl bir kararlılıktı? Lucy izin vermeyecekti ancak Allen "Gidebilirsin. Ancak her ay gelmek şartıyla! Gelmeyeceksen dahi bunları al. İyi olduğunu bilmemiz için." Allen Red'e bir kristal verdi. Allen "Bak şimdi oğlum bu kristal taşından bu şekilde bir parçasını kırdığında bu iyiyim işareti olacak. Eğer hepsini bir anda kırarsan 5 dakika içinde orada olacağım anladın mı?" Red "Anladım baba. Şimdi gidebilirim değil mi?" Allen iç çekti "Evet evlat gidebilirsin." Red "Anne-baba..." Red koşar adımla babasına sarıldı. Annesine baktı ve Lucyde yanlarına geldi sarıldı. Red "Uzun bir zaman burada olmayacağım anne-baba. Belki bu eğitimim 1 yıl belkide daha fazla sürecektir. O zamana kadar kimseyle konuşmak istemiyorum. Sadece eğitimime odaklanacağım. Ama baba dediğin gibi aklıma geldiğinde kıracağım!" Red bir anda geri çekildi ve yüzündeki yaşları sildiğinde odasına girdi. Eşyalarının yarısından fazlasını aldıktan sonra zindan kıyafetini ve onu onarmak için olan iplikleri ve demir aldı. Red daha sonra akşam vakti son kez Allen ve Lucy'e veda ettikten sonra  pazara erzak almaya gitti. Red pazardaki kadının bütün yiyecek ve içeceklerini aldığında kadın minnetle eğilerek teşekkür etti. Red hemen giysici dükkanına girdiğinde adamla son bir kez daha konuştuğunda zindana gitti...

Red ilk 2 ay boyunca hiç bir engel olmadan 17.Kata gelmişti. Ancak 15.Kattan sonra zorluğun attığını hissetmişti. Burası daha yoğundu ve Red'in kafasını bulandırıyordu. Red 2 kat boyunca yavaşça ilerlemişti. Ancak 17.katta yeni bir düşmanla karşılaşmıştı! Bir şeytanla...

Seçilmişin İntikamı : Yeniden Doğuş (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin