Drake gözleri yıldızlar ile açıldı "B-Bu çok güzel abi!" Red gülümsedi ve saçını okşadı "Evet öyledir. Bana da sonradan bağımlılık yapmıştı." Drake "Abi sen güçlü müsün?" Red "Hm.. Biraz güçlüyüm. Neden sordun?" Drake üzgün ses tonuyla "Annem hasta abi.. Güçlüysen iyileştirir misin?" Red, Drake'in kafasından tuttu ve bacağına koyduğunda "Kapat gözlerini evlat. Fazla düşünmene gerek yok.. Ben senin için anneni iyileştireceğim tamam mı?" Drake kafasını salladıktan sonra gözlerini kapattı...
******
Red bir kaç günlük yolculuktan sonra Drake'in ailesinin bulunduğu konağa gelmişlerdi. Drake, Red'i teker teker odaları gezdirdikten sonra en son bir oda kalmıştı.. Red odaya girdiğinde Drake koşarak yatakta yatan kadının elini tutmuştu. Red gülümsedi ve kadının yanına geldi. Red "Merhabalar. İsminizi öğrenebilir miyim?" Kadının elinden tutan Drake "Annemin ismi Clara. Red abi.." Red elini Clara'nın karnına koyduğunda gözlerini kapatarak zehri hissetmişti. Red "Drake dışarı çık. Hatta hepiniz çıkın!" Drake, ablası Maria'yı çekerek odadan çıkardı. Diğerleri ise odada kalmışlardı. Ne de olsa onların görevi Clara'yı korumaktı.. Red odadakilere baktı "Çıkmazsanız hepinizi öldürürüm!" Red'in kana susamışlık aurası ile korkmuşlardı. Hepsi canlarına dişine takarak odadan ayrıldı.
Red, Clara'nın yanına oturdu. Red "Gözlerinizi açın Clara hanım. Sadece zehirlenmişsiniz bana numara yapmanıza gerek yok.." Clara gözlerini açtığında Red ile göz göze geldi. Red gülümsedi "Çok iyi bir çocuğunuz var Clara.. Öyleyse seni iyileştirelim artık." Clara gözlerini açsa bile konuşamıyordu. Red'in elinde parlak bir ışık oluştu. Red "Zehir endişelenecek bir şey değil. O yüzden öyle demiştim. Sadece gücünüzü ve konuşmanızı engelliyor." Red elini Clara'nın boynuna koydu ve ışığı zorla vücuduna aktardı. Bir süre sonra elindeki yarı bittiğinde gerisini ise mana alanına doğru yönlendirdi. Bir kaç dakika içinde Clara'nın ağzında siyah bir sıvı akmaya başlamıştı. Red hızla Clara'yı kaldırdı ve kanı kusmasını sağladı..
Clara ile bir kaç saat uğraşan Red en sonunda iyileştirmişti. Red "Ayağa kalkın ve bana tutunun lütfen." Clara "Anladım." Clara, Red'in omzundan tuttu ve ayağa kalktığında yavaş yavaş yürüyordu. Red iç çekti "Bunu yapmalıyım özür dilerim." Clara, Red'e baktığı anda gözlerindeki karanlığı fark etti. Clara ilk kez bu kadar korkuyordu. Clara sadece bir kaç dakika karanlığın içindeydi ve ruhunu, bedenini kontrolü aşırı artmıştı. Artık eskisi gibi yürüyebilir ve koşabilirdi. Ancak hissettiği o korkunç işkenceler...
Red'in gözleri eski haline geldiğinde gülümsedi ve Clara'nın belinden tutarak düşmemesini sağladı. Red "Özür dilerim yapmak zorundaydım." Clara zar zor gülümsedikten sonra Red elini alnına koydu ve orada geçen bütün kötü hafızayı sildi. Clara kendine geldiğinde Red'e teşekkür ediyordu. Red ile Clara birlikte dışarı çıktıklarında Clara'nın iki çocuğunun da gözünden yaş gelmişti ve sarılmışlardı. Red ise hasret gidermelerini beklemişti. Bir süre sonra Rolan Krallığının ailesi gelmişti ve sevinçten zıplıyorlardı.. Tabi bunlar boştu. Zed hepsini anlıyordu ne de olsa onlar zehirlemişti!
Bir kaç saat konuştuktan sonra parti düzenlenmek istendi. Clara gülümsedi "Eğer Efendi Red katılırsa memnun olurum." Red kafasını salladı "Tabi neden olmasın. Belki eğlenceli olabilir." Red üstüne bir kaç yeni kıyafet giydikten sonra Drake'in ailesiyle birlikte parti için alt kata indiler. Red bir köşeye geçerek şarabını yudumluyordu. Kimse tanımadığı için muhatap olmuyordu. Drake yemek yerken Red uzaktan izliyordu. Bu kadar iştahlı yemek yemek.. Clara sağa sola gidiyordu ve sohbet ediyordu. Bir çok kişi etrafındaydı ve yanaşmaya çalışıyordu. Clara ise bir uzmanmış gibi kimseyi yanına yaklaştırmıyor ve samimi olmuyordu..
Bir kaç dakika sonra bir kadın Drake'in yanına geldi ve konuştuktan sonra azarlamıştı ve geri döndüğünde yanlışlıkla örtüye basmıştı. Örtünün üstündekiler yere döküldüğü anda "S-Sen yaramaz çocuk! Elin ayağın durmuyor!" Red uzaktan sadece izliyordu. Kadının bağırmasıyla herkes Drake'e bakmıştı ve bakışlar altında eziliyordu. Red halen bir şey yapmamıştı.. Kadın bir kaç kere daha bağırdıktan sonra elini kaldırdı ve tokat attı. Tokat sesi partide yankılanmıştı. Kadın yerde yüzünün sağ tarafında beş parmak izi vardı. Clara ise arkasına döndü ve Drake'i sakinleştiriyordu. Kadın bir hışımla ayağa kalktı ve en yakındaki süs olan demirden lambayı tuttu. Clara sağa soluna baktığında sadece masa vardı ve bu masa işe yaramazdı. Kadın hızla demir çubuğu kaldırdı ve Clara'ya salladığı anda paramparça olmuştu..
Maria elindeki kılıç ile kadının boynuna dokundu. O sırada bir çok muhafız toplandı. Maria'nın etrafını saran muhafızlar kadının emrini bekliyordu. Kadın boynunun biraz kesilmesiyle sinirle "Öldürün! Bir işe yaradıkları yok zaten!" Red sırıttı "Emin misiniz?" muhafızlar Red'i gördüğü anda korkudan ellerindeki silahları düşürdüler. Red'in mavi parlayan gözlerle sırıtması ile tam bir sadistti. Kadın "Bu aptalda kim?" Red anlamamış gibi "Aptal mı? Bana mı dedin insan?!" Red'in aurası patladığı anda bütün herkes korkutucu rüyalar görüyordu. Red sadece yürüyordu ve muhafızlar dokunmaya bile cüret edemiyorlardı. Red en sonunda kadının dibine geldiğinde aurası kapatmıştı. Red "Bana mı dedin?" Kadın korku ile "H-Hayır efendim. Size nasıl diyebilirim ben sadece bu çocuğa dedim." Drake'i gösterdi. Red, kadını boğazından yakaladığı anda "O aptal dediğin çocuk dediğin kişi benim kardeşim olur! O aile ise benim korumam altında anlıyor musun beni aşağılık prenses?!" Kadının bütün vücudu titriyordu. Red sırıttı "Aslında.. Burayı yönetmeliyim." Red gözlerini imparatora çevirdiği anda adam diz çökmüştü. İmparator "B-Boşayacağım yüce efendim! Lütfen! Lütfen bu aptal kişiye bir şans verin!!" Red iyice yaklaştıktan sonra kafasından tuttu ve kulağına yaklaştı "Bir şans.." Red geriye çekildi..
Red, Drake'in yanına gitti ve eğildi. Red gülümsedi "Nasıl güçlü müyüm?" Drake gülümsedi ve kafasını salladı "Evet abi." Red sırıttı "Öyleyse.. Abinden sana bir hediye vermesini ister misin?" Drake kafasını salladı, Red gülümsedi ve yüzüğünden bir şeker çıkartıp verdi. Drake sevinçle zıpladı ve kapı açtıktan sonra ağzına attı. Drake'in güler yüzü ile Red'in içi mutluluk dolmuştu. Red, Drake'in kafasını okşadıktan sonra ayağa kalktı. Red "Adil bir yönetim yapacaksın. Eğer ki bir yanlışlık olursa..." Red kana susamışlığını çıkardığı anda imparator nefes alamıyordu ve mosmor olmuştu..
Diğer kısım ile görüşmek üzere :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmişin İntikamı : Yeniden Doğuş (2)
FantasíaÖnceki kişiliği olan Akiri Lewin kaos'a önderlik etmiş aile lideriydi.. Ancak şimdiki hayatında mutluluğu ulaşmak için neler yapacaktı... Ölümünden sonra nereye gelmişti... Seçilmişin İntikamının 2.Kitabıdır!! ( 3.Kitap Profilimdedir (: ) Kan olan b...