★Bölüm 39★2.Kısım★

229 20 8
                                    

Red, Drake'in yanına gitti ve eğildi. Red gülümsedi "Nasıl güçlü müyüm?" Drake gülümsedi ve kafasını salladı "Evet abi." Red sırıttı "Öyleyse.. Abinden sana bir hediye vermesini ister misin?" Drake kafasını salladı, Red gülümsedi ve yüzüğünden bir şeker çıkartıp verdi. Drake sevinçle zıpladı ve kapı açtıktan sonra ağzına attı. Drake'in güler yüzü ile Red'in içi mutluluk dolmuştu. Red, Drake'in kafasını okşadıktan sonra ayağa kalktı. Red "Adil bir yönetim yapacaksın. Eğer ki bir yanlışlık olursa..." Red kana susamışlığını çıkardığı anda imparator nefes alamıyordu ve mosmor olmuştu..

*******

Red gözlerini araladığında sağındaki yatakta Maria ve Drake uyuyordu. Solundaki büyük yatakta ise Clara uyuyordu. Red ise en ortada olan yataktaydı. Red dün gece çok içmişti ve ne olduğunu bile hatırlamıyordu. Red ayağa kalktı ve banyo yaptıktan sonra üstüne bir şeyler giydi. Red bir mektup yazdıktan sonra ayrıldı. Red şu anda Alice'nin yanına gidiyordu. Red bir kaç saat sonra sonunda evi görmüştü. Red içeri girdi ve Alice ile konuştuktan sonra birlikte uyudular. Red gözlerini gece vakti açtığında kapıdan çıktı ve biraz evden uzaklaştıktan sonra yıldızlara doğru kafasını çevirdi. 

Red "Eskiden hangi yıldız kıtasındaydım bilmiyorum. Hatta Alice'i ve Calvin'in bana kimin yolladığını bile bilmiyorum.. Ama gerçekten çok belli ettiniz aptallar. Önce bir taş verdiniz sonra ise bir yere ışınlandım. Işınlandıktan bir kaç gün sonra bir yaşlı adam beni kurtardı. Ancak neden? Ne önemim vardı ki? Hem de beni anında kılıç tarikatına davet etti. Hemen sonra bir sürü elder varken Alice'nin yanına çağırdı ve evinde konaklanmamı istedi. Daha sonra ise aşık olmamı sağladı. Bende güzelce rolümü oynadım. Sonra ise kan mührümü bozdunuz ve askerlerim aileme saldırdı. Askerlerim bana ihanet ettiğinde mühür yüzünden öldürülürdü ancak siz onu kaçırdınız! Sonra ise Michael olayı. Bir vikontsun ve yoldan geçen birine iş mi vereceksin. Ahaha! Ne kadar saçma değil mi? Bir zaman sonra maceracı loncasına gideceğimi söyledim ve gittim. Ancak bir baktım ki biri beni grubuna davet etti. Ayrıca kendinden bile yüksek ödül vereceğini söyledi. Sonra tuzak kuruldu ve onları öldürdüğümde mühürlerimi serbest bıraktınız ki delireyim ve beni kullanabilin. Bende planınıza uydum ve haykırdım eski kişiliğimi. Daha sonra ise büyük bir güç ve hafıza kayıpları değil mi? Ailemle konuşurken soğuk davranmalarım hepsini gerçek mi sanıyorsunuz.. Her neyse sonra ise büyük bir katliam yaptım ve Drake ile karşılaştım. Bunu hesaplamadınız ve ailesini öldürtmeye çalıştınız.. Gerçekten bunları anlamayacağımı sandıysanız çok aptalsınız..." Red sırıttı ve ayağa kalktıktan sonra ruhlarını çağırdı.

Red'in önünde diz çökmesi gereken 10 ruh ayaktaydı ve sırıtıyorlardı. Red sırıttı ve zihninden "Diz çökün dostlarım." Ruhlar diz çöktü hızla. Red dışarıdan konuşurken bir yandan ruhlarla zihninden konuşuyordu "Evet kimse sizi görmedi değil mi?" Savaşçı ruhu Ra "Dediğiniz gibi büyücü Wa ve suikastçı Ta ile birlikte her şeyi araştırdık ve görülmedik." Red gülümsedi dışarıdan bir kaç şey saydırıyordu. Red zihninden "Unutmayın bu planımızın ismi RaWaTa. Sadece siz ve ben bileceğim. Ailem dahil kimse bilmeyecek. Bu arada ailemin durumu ne?" Ta "Ailen iyi durumda Red. Sadece seni düşünüyorlar ve endişeleniyorlar." Red biraz üzülmüştü "Tamamdır Ta. O zaman şimdi ise ikinci plana başlayacağız!" Red dış dünyada "Şimdi kaybolun lan!" Ra, Wa ve Ta hızla kayboldular. Arkasından ise 7 ruhta kayboldu.

Red sırıttı ve eve geri girdikten sonra Alice'nin yanına yattı ve arkasından yaklaştı sonra Alice "Nereye gittin canım?" Red gülümsedi "Sana bu gece için hediye aldım." Alice hızla arkasını döndü ve Red'in elindeki yüzüğü ve çiçeği gördü. Alice ağladı ve Red'e sarıldı. Red ise soğuk bakışlar ile duvara bakıyordu. Red gülümsedi "Ahahah! Sakin ol Alice. İllaki olacaktı değil mi?" Alice kafasını salladı. Red "O zaman şu ihtiyarı davet etmek lazım değil mi?" Alice kıkırdadı "Evet evet kesinlikle!" Red gülümsedi ve dudağından bir öpücük verdikten sonra geri uyudular. Red sabah kalktığında yemek yedikten sonra "Alice. Bana bir haber geldi.. Sanırım gitmem gerekiyor. Geri geldiğimizde evleneceğiz tamam mı?" Alice bir üzgün yüz ifadesi ile "Peki. Ama söz ver." Red gülümsedi ve elini salladı "Görüşürüz Alice." Alice kabul ettiğini anladığında gülümsedi "Görüşürüz canım.." Red kapıdan çıktıktan sonra bir uzay yarığının içinden girdi. Red şu anda imparatorluğundaki kendi odasındaydı. Red kapıyı açtı ve dışarı çıktıktan sonra koridordan giderken bir çok kişi eğilip selam veriyordu. Red ailesini gördüğünde soğuk bir ifade ile yanlarından geçtiğinde Allen'ın cebine bir kağıt parçası attı. Allen bunu fark etmişti ve gizli bir şey olduğunu anlamıştı. Allen hiçbir şey demeden odalarına geçtiler.. Lucy ağlamaya başladı "R-Red'im.." Allen kafasını tuttu ve kulağına yaklaştı "Red gizli bir şey verdi." Lucy bir umutla zihninden konuştu "Nasıl bir şey?" Allen zihninden "Bilmiyorum ancak normal bir kağıt değil. Red yanımızdan geçerken benimle zihinsel olarak bir mesaj verdi." Lucy "Neymiş oğlumun dediği?" Allen "Bu kağıdı üçümüzün de bir kez dokunması lazım ve sonra cebimden yakmamı istedi." Lucy, Hina'ya baktı ve zihninden "Kızım babanın cebindeki kağıdı tutacaksın sarılırken ve almayacaksın tamam mı sadece dokunsan yeter." Hina kafasını salladı. Hina su büyü ile gözünden yaş geliyormuş gibi yaptı "B-Baba Red bizi sevmiyor mu?!" Allen yumruğunu sıktı "Öyle bir şey olur mu kızım. Gel sarıl bakalım babana bende kardeşinle konuşurum tamam mı?" Hina hızla koşarak sarıldığı sırada cebine elini soktu ve kağıda dokunduğunda biraz sola çekildi ve Lucy de dokundu. 3'lü sarıldıktan sonra Allen biraz daha konuştuktan sonra elini cebine attı ve kağıdı büyüsü ile yaktı.

Üçlü bir anda zihninde aynı sesi duyuyordu. Bu ses Red'e aitti. Red bütün planını ve neden böyle davrandığını anlattı. Red tabi bir kaç yalan söylemişti. Şu anda tam olarak kimliğini kimseye açıklayamazdı. Güvenirdi ancak bu dünyada güç mutlaktı ve kişinin zihnindeki bilgiyi bile alabiliyordu. Red o yüzden böyle bir şey yapmamıştı zaten bu konuşmadan sonra zihinlerine değil kalplerine bu kelimeleri mühürlemişti. Bu da plan bitinceye kadardı! 

Red bir kaç gündür ailesiyleydi ve soğuk davranmaya ara sıra bağırmaya ve emir savurmaya devam ediyordu. Red en sonunda imparatorluktan ayrıldığında herkes bir oh çekmişti. Red ayrıldıktan sonra Scrow'un bilgileri için yeni mağaraya girdi...


Artık bir bölümün daha sonuna geldik :)


Seçilmişin İntikamı : Yeniden Doğuş (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin