★Bölüm 18★

353 25 29
                                    

Red gözlerini açtığında kapkaranlık mağarada uyanmıştı. Ateş büyüsünü kullandığında aniden yere düştü. Ateşinin rengi değişmişti! Red gözlerini kapattı ve meditasyona girdi. Red bir kaç dakika sonra gözlerini açarak ayağa fırladı "Bu da ne? Birleştiler mi?" Red mağaradan çıktı..

Red mağaradan çıktığında elindeki alevlere bakıyordu. Bu alevler simya ateşi gibi gözüken ancak elini bile yakan bir ateşti. Bir büyü kullanıcısı kendi büyüsünden mi yaralanıyordu? Red daha fazla tutamadı ve bir ağaca fırlattı. Ağaca giden mavi ateşi izliyordu. Ateş ağaca değdiği anda ağacın içinden geçti ve 2-3 ağaca kadar delik açarak geçti. En sonunda bir taşa çarpmasıyla dursa bile taşın yarısı yok olmuştu! Red ateşin ardından yere düşmüştü. Red otuduğu yerde sadece bakıyordu.. Red yavaş yavaş kendine geldi. Red ayağa kalktı ve ağaçların üstünden zıplayarak eve doğru yola koyuldu.

Red eve geldiğinde bir topluluk olduğunu fark etti. Red ağacın üstünden inmeden savaşçı mirasını aktifleştirdi ve sesleri duymaya başladı. Allen "Bakın gitmenizi istemekteyim. Borcumuzu bir gün kesinlikle ödeyeceğim." Adam kahkaha attı "Senin gibi bir köylü bana 5 beyaz altın borçluyken nasıl olurda ödeyebilir. Yoksa kızını bize mi satacaksın. Ahahah! Ben bir soyluyum. Soylu!" Allen yumruğunu sıktı "Hayır efendim. Elbet bir gün borcumu ödeyeceğim. Bana bir ay daha müddet verin." Adam "Biliyor musun bende çok sıkışığım! Hem de biraz eğlenmeliyim değil mi?" Adam, Hinanın kolundan tuttu sürükleyecekken Allen aurasını salacağı sırada kanasusamışlık aurası ile titredi. Adamların hepsi arkasını dönmeye korkuyordu! Red "Ablama o pis elinle ne cüret ile dokunursun!" Red her yaklaştığında 30 kişilik gruptaki her üye tek tek korkudan altına yapıyorlardı. Red iyice yaklaştı ve 30 kişilik grubun arasından sanki bir lidermiş gibi geçerek adamın kolunu tuttu. Red adamın kolunu tutmasıyla gücünü ölçmüştü 39.Seviyeydi. Red adamın kolunu bütün gücüyle sıktığında kemik sesinin gelmesiyle adam çığlık attı. Red adam kolunu tuttuğu sırada sol ayağının diz kapağına en güçlü tekmesini attı. Adamın bacağından çıkan kemik seslerini 30 kişilik grup çok net bir şekilde duymuşlardı. Bir kaç kişi arkadan sıvışacakken "Kaçabileceğinizi mi sanıyorsunuz?!" Red yıldırımını önlerine doğru gönderdi. Yıldırım çarpmasıyla ikili yere düştüler. Red düşenlere baktığı sırada gözlerini geri adama döndürdü. Adam "M-Merhamet.." Red sırıttı "Merhamet? Ah. Doğru al bunu borcumuz vardı." Red yüzüğünden 500 altını hiç bir şeymiş gibi çıkarmıştı.

Adam altınlara bakarken daha da kahrolmuştu. Kime bulaşmıştı? Red adamın kafasına doğru tekmesini salladı. Adam tekmenin etkisiyle arkaya doğru savruldu. Allen ve Lucy ise Hinayı tutuyorlardı. Allen ve Lucy'nin tek bir düşünceleri vardı "Red ne yapacaktı?" Red yüzüğünden 300 altın daha çıkardı ve tam ortaya attı. Gruptaki her üye altınlara bakıyorlardı. Red "Burada herkes için 10 altın var. Alın ve diğer ödülünüzü bekleyin." Red kanasusamışlık aurasını salmayı kesmişti. Adamlar kendilerine gelmesiyle hemen altınlarını aldılar. Red altınlarını aldıklarını gördükten sonra geri aynı yerlerine geçmeleriyle sırıttı. Red "Şimdi ise diğer hediyeniz ise.. Ölümdür! Her biriniz sadece 10 altınlık bir insansınız. Aslında 1 bronza bile değmezsiniz bu da benim son merhametim olsun." Red hançerini çıkardığı anda gruptaki herkeste ölüm sessizliği vardı. Aralarından biri "Ölmemek için savaşın!" adam koşarak Red'e saldırırken arkasından diğerleri de gelmişti. Red sırıttı ve gözlerinde mosmor bir ışık belirdi. İlk kişi geldiğinde Red hızı ile arkasına geçmiş ve hançerini ters tutarak boğazını kesti. Gelen üyelere doğru koşan Red birine yaklaştığı anda hançeri ile atar damarını kesti. Red'in yüzüne kan fışkırmasıyla gülümsemesi aynı anda olmuştu. Red hızla gelen saldırıdan kaçındı ve karşı atak olarak yüzüğünden fırlatma bıçağını eline aldığı gibi kafasına fırlattı. Adam bıçağın geldiğini anlamamıştı. Red'in etrafında tek tek beliren bıçaklar hava asılı şekilde duruyorlardı. Red'in etrafında şu anda 50 tane bıçak vardı. Red ellerini kaldırdığında bıçakları gökyüzüne doğru gittiler. 

Seçilmişin İntikamı : Yeniden Doğuş (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin