★Bölüm 40★2.Kısım★

225 18 15
                                    

Red sırıttı ve ağacın üstüne çıkarak meditasyona geçti. Red bir kaç günde bir çok yıldız denemişti ancak hiç biri kabul etmemişti. Ancak Red vazgeçmedi ve bir tane daha denedikten sonra sonunda bir tane yıldız gücü elde etmişti. Red hızla etkisine baktı. Yıldızın verdiği güç fiziksel güçtü. Ancak bu az değildi tamı tamına 200Ton!

*******

Red uzun zaman sonra dışarı çıkmasıyla birlikte şehre tekrar varmıştı. Red getirdiği altınlar ile bir sürü eşya ve bitki aldıktan sonra yüzüğüne koydu. Red eve gittiğinde eşyalarını topladı ve sadece bir haftalık yiyecek bıraktıktan sonra evden çıktı. Red dışarı çıktığında hava kararıyordu. Red güney krallığına gidiyordu. Red uzun bir yolculuğu olduğu için bir çok malzeme almıştı. Bir kaç gün yürüdükten sonra yine hava kararıyordu ve yakındaki ormandan bir kaç odun parçası topladıktan sonra büyüsü ile yaktı ve ağaca yaslanarak ateşi izlerken bir yandan koyduğu sebzeli ızgara pişiyordu.. 

Red yemeğini yiyecekken duyduğu sesler ile arkasına baktı. İki genç Red'in bulunduğu bölgeye doğru koşuyordu. Red ızgara şişini aldı ve bir parça ısırdı. İki genç yaklaştıktan sonra Red'in önünde yarı eğilerek "Efendim bizde oturabilir miyiz?" Red biraz baktıktan sonra kafasını salladı. Erkek olan konuştu "Efendim benim adım Kane. Yanımdaki ise kız kardeşim Karin.." Red eliyle ateşin önünü işaret etti. İkili oturduktan sonra Red ikisine de şişler çıkardı ve malzemeler verdi. Karin annesinden öğrendiği yemek bilgisi ile iki şişi hazırladı ve ateşin etrafındaki taşlara doğru koydu. Red gülümsedi ve bir bitki çıkartarak önlerine koydu. Karin baktığında Red kafasını sallayarak onayladıktan sonra Karin bitkinin ortasındaki pürüzlü yerleri kazıyarak çıkardığı küçük tanecikleri şişlerin üstüne doğru serpti.

Red sırıttı "İsmin Karin'di değil mi?" Karin kafasını salladı "Evet efendim." Red ikiliye baktığında üstlerinin neden yırtık olduğunu anlamıştı. Bu iki kardeş ormanda avlamak için çıkmışlar ve kaybolmuşlardı. Red bir kaç kilometre doğusunda bir çok insan hissediyordu. Büyük ihtimalle oradan gelmişlerdi. Hatta ormana giren bir birlik vardı ve manalarını kullanarak seslerini yükselterek bağırıyorlardı. Red iç çekti "Aileniz sizin için köy halkına haber salmış. Bir kaç saatte burada olacaklardı." İkili durdu ve kafalarını salladı. Red tahminince Kane 16 yaşlarındaydı ve 539.Seviyeydi. Karin ise 15 yaşlarındaydı ve 478.Seviyeydi. Red biraz daha süzdükten sonra mana çekirdeklerinin sıralamasını anlamıştı. Normalde bu kişiler akademiye katılabilirlerdi.

Bir kaç saat sonra birliğin gelmesiyle iki kardeş ayağa kalktılar. Karin "Teşekkür ederiz efendim bize yardım ettiğiniz için." Red gülümsedi ve kafasını salladı. Red kendisinden büyük ve sakallı kişiye baktı. Tahminince 35 yaşlarındaydı ve 1289.Seviyeydi. Adam "Çocuklarıma göz kulak olduğunuz için teşekkür ederim. Bu gece isterseniz evimizde kalabilirsiniz. Sadece 4 kişiyiz bir kişiden bir şey olmayacaktır." gülümsedi ve elini uzattı. Red gülümsedi "Neden olmasın." Red adamın elinden güç alarak kalktı ve birlik ile birlikte köye gitmişlerdi. 

Red yeni tanıştığı Aiden ile iki kardeşin evindeydi. Evdeki ek bir kişi vardı bu ise Caroline idi. Red salonda bir kaç sohbet ettikten sonra salondaki tahta duvara yaslanacakken arkasına iki tane yastık koydu. Red üstüne kumaş örtüyü çektikten sonra kafasını üstteki yastığa koydu. Red uzanırken yanına iki kardeş oturdu. Kane "Efendim. Acaba siz güçlü müsünüz?" Red garipsedi "Hm.. Ne kadar güçlü istediğine bağlıdır. Ama gücümün bir kısmından bahsedersek seni öldürmek için sadece işaret parmağımı kullanırım." Kane'in gözü açıldı. Karin hızla "E-Efendim bizi yanınızda götürür müsünüz?" Red durdu ve düşündükten sonra "Nereye gitmek istiyorsunuz?" Karin "Biz.. Güneydeki Akademiye gitmek istiyoruz." Red "Yolumun üstünde ancak beni yavaşlatmayın." Karin kafasını salladı ve iki kardeş birlikte "Evet efendim!" Red gülümsedi "Her neyse hadi yatağınıza gidin artık." Red yavaşça gözlerini kapattı ve meditasyona girdi.

Red sabah olduğunda kalkmış ve evin dışındaki bahçede tek başına oturuyordu. Karin ve Kane yolculuk için ailelerine haber vermişlerdi. Ailesi kabul ettikten sonra gerekli eşyaları aldıklarında evden çıkarak Red'in yanına geldi. Red ve iki kardeş yola çıktıktan beridir bir hafta geçmişti. Red fazla konuşmuyordu ama ikili asla konuşmaktan vazgeçmiyorlardı. Red akademiyi düşündü ve içindeki güçlü kadınları.. Red sırıttı "Sanırım bir kaç kişiden bir şey olmaz." Red ve ikili kardeş sonunda güney surlarına gelmişlerdi ve kimliklerini gösterdikten sonra içeri girdiler. Red ilk işi olan aslında bir loncaya katılmaktı ancak daha güzel bir plan gelmişti aklına..

Red, kardeşler ile akademiye gitti. Karin ve Kane biraz şaşırmışlardı ancak mutluydular.. Red akademi sınavlarını izlemek için izleme yerlerine oturdu. Red arkasına yaslanarak kardeşlerin sınavları geçmesini izliyordu. Bir kaç saat sonra sınavlar sonlandı.. Red ilk baştan beridir seviyesini saklıyordu. Şu anda gizlenme seviyesi kendinden üsttekilerin bile göremeyeceği kadar gizliydi. Karin ve Kane akademi seçmek için orta sahaya geldiklerinde bir sürü akademi oy vermişti. Karin ve Kane şok olmuşlardı ancak kendilerine geldikten sonra düşündüler ve Güney Akademisinin ikinci en iyi akademisi Ulus Akademisini seçtiler. Karin ve Kane akademilerinin bölgesine gittiler. 

Red sınavlar bittikten sonra Ulus Akademisinin elçisinin yanına gitti. Kadın "Bir şey mi oldu?" Red "Evet bende sizinle geleceğim." Kadın "Maalesef izin veremem." Red sırıttı "İzin alan olmamıştı aslında.." Red sadist aurasını çıkardığında kadının kanı çekilmişti sanki. Red "Seninle değil de müdürünüzle konuşmak istiyorum. Sadece canım sıkılıyor ve yeni oyunlar lazım biliyor musun.." Red elçi ile birlikte Ulus Akademisinin yeni öğrencilerine önderlik ederek akademiye gelmişlerdi.

Red günlerce yoldan sonra sonunda bir akademiye ulaşmışlardı. Red akademiye girdiğinde elçi muhafızlara söyledi durumu. Muhafızlar, Red'i durdular. Red "Emin misiniz? Bence önce müdürünüzü çağırın yoksa üçünüzü de öldürürüm." Elçi kadın sinirle arkasını döndü "Müdürümüz Jade Hanım şu anda yorgundur. Ayrıca akademi öğrencisi olmayan kimse müdür ile görüşemez!" Red gülümsedi "Bence zorluk çıkarmamalısın. Akademiye girmem için teste girmeme bile gerek yoktur." Elçi kadın "Gerçekten mi nasıl olacakmış peki o?" Red sırıttı "Bir korumayı öldürürsem onun yerine ben geçerim! Yani anlayacağın ya sen öleceksin yada başka bir elder dediğin kişilerden kimseler." Elçi kadın eli titredi "S-Sen! Muhafızlar içeri girmesine kesinlikle izi--" Red sadece bir kaç salise içinde kadının önünde çıkmıştı ve boğazından yakalamıştı "Çok konuşuyorsun ve sinir bozucusun!" Red, kadının boğazını sıkarken muhafızlar mızrakları ile saldırdı. Red göz ucuyla arkasına baktığında ejderha kanı aktifleşmişti ve iki muhafızın dizleri titriyordu..

Red kadının boynunu daha fazla sıkacakken elinden biri yakaladı ve biraz sıkarak Red'in elini zorla açtırdı. Red "Hm? Sanırım beni yanlış anladınız Jade Hanım.." Jade, Red'e baktı ve kılıcını çıkardığı sırada Red bir adım daha yaklaştı "Yeni koruma işe alıyor musunuz diye soracaktım.." Jade duraksadı "Evet alıyoruz. Ama o kişi benden güçlü olmalı yoksa beni koruyamaz!" Jade 1600.Seviyeydi! Red sırıttı "Benim için fark etmez ancak bu yenersem sizin korumanız olmam demek değil mi? Eğer öyleyse eğlenceli olabilir!" Red sırıttığı sırada gökyüzünde bir yıldız parladı..


Bir bölümün daha sonuna geldik :)

Seçilmişin İntikamı : Yeniden Doğuş (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin