★Bölüm 34★

294 25 12
                                    

Red kapıdan çıktı ve Alice'nin yanına gittiğinde bütün planlamaları yapmıştı. Ayrıca planındaki açıkları kapatmıştı. Red mutluydu her şey kusursuzdu. Red ruhların her birine depolama yüzükleri vermiş ve onları da kendi yüzüğüyle bağlamıştı. Bu sayede ruhlar hapları ve iksirleri yaptıklarında sadece Red onları görebilirdi. Red, Alice ile birlikte eğitime başladılar.. Red ve Alice eğitimi bitirdikten sonra Red akşam olduğunda evin içine bir ses bariyeri yaptı. Red, Alice'ye baktı "Güçlendirme haplarını kullanma zamanı.." Alice gülümsedi "Anladım." Red, Alice'nin yanına oturdu ve bir sürü şişe güçlendirme hapı çıkardı. Red ve Alice hapları yutarken el ele tutuşuyorlardı ve Red, Alice bir yandan yanlış yaparken düzeltiyordu. Red ve Alice sabah olduğunda gözlerini açtılar ve şişeler bitmişti. Red "Artık 312.Seviyedesin. Bundan sonra büyük ihtimalle savaşmaya gitmek zorundayız." Alice zaten anlamıştı "O zaman yarın bir görev alacağım." Red "Hayır görev değil sadece izin alacağız. Bu bir ay olacak." Alice "N-Neden?" Red derin nefes aldı "Bir kaç işim var." Alice "Anladım o zaman izin alacağım ikimiz içinde." Red kafasını salladı ve Alice'nin belinden tutarak çekti ve yatağa uzandıktan sonra sarıldı ve gözlerini kapattı...

******

Red ve Alice sabah kalktıklarında Alice akademiden izin almaya gitmişti. Red ise Taron'nun odasına girerek 20bin tane hap ve 20 tane iyileştirme iksiri sattı. Bu sayede katkı puanu tavan yapmıştı.. Red ve Alice işlerini bitirdikten sonra eve gittiler ve toparlandıktan sonra akademiden uzaklaştılar. Alice merakla sordu "Red bu arada nereye gideceğiz tam olarak?" Red sırıttı "Müttefik bulmaya!" Alice biraz şaşırmıştı ancak daha fazla soru sormadı ve yürümeye devam ettiler. İkili bir kaç gün boyunca yolculuk ettikten sonra bir köye varmışlardı. Alice "Burada ki köy gerçekten güzel ve iyi bir havası var.." Red gülümsedi "Hiç bir şey göründüğü gibi değil." Red ve Alice bir süre dolaştıktan sonra bir sıradan binaya girdiklerinde yaşlı bir adam oturmuş ve hayatının bitmesini bekliyordu sanki. Red sırıttı "Güzel bir taktik ancak bende işe yaramaz." Yaşlı adam "Bir şeye mi ihtiyacın vardı genç adam?" Red "Konuyu değiştirmemelisin!" Yaşlı adam duraksadı "Beni biriyle karıştırıyorsunuz." Alice "Red neler oluyor?" Red "Demek yanlış adamı buldum.." Red yüzüğünden bir fırlatma bıçağı çıkartarak adamın kafasına fırlattı. Yaşlı adam hızlı hareket bıçağı tuttu ve Red'e geri fırlattı. Red iki parmağının arasında bıçağı tuttu "Demiştim eski Prens Lucas!" Yaşlı adam gülümsedi ve saçını tuttu ve çektiğinde yüzü havaya kalktı. Elinde bir maske vardı. Lucas'ın saçları kırmızıydı ve gözleri siyah tonundaydı. Lucas sırıttı "Beni nereden tanıyorsun ve nasıl buldun?" Red yaklaştı ve bir hap fırlattığında Lucas hapı tutup baktığında gözleri açık kalmıştı. Red "Hastalığını iyileştirebilirim. Ancak o haptan sonra seni öldürebilirim. O yüzden bir anlaşma yapalım. Benimle kan sözleşmesi yap ve hakkın olan tahtı al!" Red elini masaya koydu. Alice kapının başında sadece olayı izliyordu. Lucas sırıttı "Nasıl bir kan sözleşmesi bu?" Red "Efendilik! Ancak seni kısıtlamayacağım. Bana ihanet edersen ölürsün. Benim hakkımda, ailem veya sevdiklerim hakkında kötü bir şey planlarsan veya yaparsan öleceksin!" Red gülümsedi ve kağıdı çıkarttı..

Lucas bir süre düşündü. Lucas "Pekala ancak benden ne yapmamı istiyorsun?" Red kafasına dokundu "Ben senin zekanı istiyorum. Ordumun generali ol sonra istersen tahtına çık istersen tahtı bana bırak.." Lucas gülümsedi ve Red'in gözlerine baktı "Tahtı istemiyorum artık. Ancak seninle çalışmak isterim." Red elindeki hançeri kağıda sağladı. Lucas avucuyla bıçağı sıktığında kanlar kağıda damladı. Kağıt parladı ve bir ışık süzmesi ile yok oldu. Red "Artık sözleşme olmuştur. Yanımdaki benim eşim Alice. Ona daha fazla bakarsan gözünü yediririm." Lucas sırıttı "Anladım efendim." Red "Olabildiğince hızlı bir şekilde köle ve asker almanı istiyorum. Ayrıca bizimle çalışmak isteyenleri kandır ve onlara bu kağıtlara kanlarını damlatmalarını söyle." Red yüzük fırlattı ve içinde sadece kan kağıtları vardı. Lucas tek dizinin üstüne çöktü "Emredersiniz efendim!" Red eski hayatındaki kan anlaşmasının gücünü anlamıştı artık. Sonsuz sadakat! Red kapıya doğru ilerlerken Alice'nin elini tuttu ve dışarı çıktılar. Red ve Alice köyden ayrıldılar. Alice biraz uzaklaştıktan sonra "Red? Nereden biliyordun?" Red'in gözleri masmavi parladı ve Alice'e baktı "Benim gözlerimden hiç bir şey kaçamaz!" Alice yüzüne vuran mavi ışık ile vücudu titremişti hem de Red'e daha fazla aşık olmuştu. Alice, Red'e biraz daha yaklaştı. Red, Alice'nin elini bıraktı ve omzundan tutarak kendine çekerek yürümeye devam ettiler..

Seçilmişin İntikamı : Yeniden Doğuş (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin