Seçilmişin İntikamı : Yeniden Doğuş (2)

★Bölüm 22★

Red ve Cyrus 5 dakika sonra vardıklarında Red, İsabellayı yere indirdi. İsabella "N-Neden beni buraya getirdin?" Red gülümsedi "Biraz uçacağız. İstemez misin?" İsabella heyecanla "İsterim isterim!" Red kahkaha attı. Cyrus büyümeye başladı ve gerçek formuna dönüştüğünde alevlerin içinde bir Phoenix göründü. Red gülümsedi ve İsabellayı tutarak üstüne çıktı. Cyrus kanatlarını çırptı ve havalandılar. İsabella, Red'e tutunmuş ve ayakta manzarayı izliyordu. İsabella "Aslında kimsiniz?" Red gülümsedi "Sır." İsabella küçükken uçmayı hayal etmişti ve biri sonunda hayalini gerçekleştirmişti. O kadar mutluydu ki anlatılmazdı. Bir kaç saat boyunca köylerin ve şehrin üstünden geçmişler ve tepeye doğru beş dakikaları kalmıştı. Red "Nasıldı?" İsabella "H-Harika!" Red "Cyrus buralar beğendin mi bari?" Cyrus "Savaşmak için güzel bir yer." Red sırıttı "Aynen öyle dostum." İsabella artık inanmıştı bunlar kesinlikle savaş manyağıydı...

Red ağaçların dibinde gözlerini açtığında İsabella'nın ve Cyrus'un ona karşı yattığını fark etti. Red "Yastık mıyım lan ben!" İkili aniden gözlerini açtı. Cyrus "Kes sesini uyuyordum ne güzel!" Red kahkaha attı. İsabella dün o kadar eğlenmişti ki hayatında klandan çıkmadığı için dışarıyı ilk kez görmesiyle koşuşturmuştu bir çocuk gibi. Red'de klana dönmekten vazgeçmişti. İsabella gözlerini araladığında klandaki yatağında olmadığını fark etti ve sonra burada uyuya kaldıklarını hatırladığında aniden ayağa kalktı "N-Ne yaptım ben! Hanım efendi çok kızacak.." Red gülümsedi  ve ayağa kalktı "Ben varken kimse sana kızamaz sakin ol." İsabella gülümsedi "Teşekkür ederim Red." Red arkasını döndü ve Cyrus'u kızdırarak tekrar uyandırdı. Cyrus bir süre sonra küçük forma geçti ve Red'in omzunda kafasını geri koydu. Red, İsabellayı tuttu ve ışınlandı. Red bahçenin ortasına anında gelmesiyle İsabella bu kadar hızlı gitmeye alışmadığı için korkudan nefes nefese kalmıştı. Red yaklaştı "Unutma sakın benim bu kişiliği ifşa etme. Her zaman çok soğuk de." İsabella kafasını eğdi "Elbette." Red ve İsabella klanın kapısından girdiler ve salona gittiler. Sthar, Red'i görmesiyle yanına geldi. Sthar "Red sonunda geldin. Nerelerdeydin?" Red "Biraz gezdim. İsabella'da bana yardım etti." Sthar gülümsedi "Aferin İsabella. Maaşını arttırayım o zaman bu davranışından dolayı." Red "İsabellayı hizmetçim olarak almak istiyorum." Sthar, bir süre Red'e baktı "Pekala. O zaman İsabella'yı senin hizmetçin olarak atıyorum. Birazdan herkese haber veririm." Red kafasını salladı ve uzaklaştı. Sthar "İsabella. Red tam olarak nasıl biri?" İsabella yarım şekilde eğildi "Efendi Sthar. Red aşırı soğuk biri ve ara sıra konuşmamızdan dolayı. Yüksek rütbeleri önemsemediğini anladım. Ayrıca yanında dolaşırken her daim korku üzerinize baskı uyguluyor. Sanki her an öldürülebilecek bir koyun gibi oluyorsunuz." Shtar'ın gözleri açıldı.

Sthar "T-Tamam gidebilirsin İsabella. Dediğim gibi bundan sonra Red'in hizmetçisisin. Paranı Red verecek aylık olarak. Hizmetçilere sorarak odasını bul ve temizle." İsabella eğildi ve uzaklaştı. Sthar "Ne kadar korkunç bir genç. Hiç annesi ve babasına benzemiyor.." Sthar salondan ayrıldı ve odasına gitti. Bu sırada Red, ailesinin yanına gelmişti. Allen "Oğlum ne planlıyorsun?" Red "Bir şey planlamıyorum sadece kimseye o kadar kolay güvenemem baba." Allen "Peki ama dikkatli ol. Bu klan hiç görülmediği kadarda şeytandır.." Red sırıttı "Bende öyleyim." Allen konuşacakken durdu ve cümlesini değiştirdi "Pekala göreceğiz o zaman." Red "Bazı kişilere sinir olmaya başladım baba." Allen ciddi bir şekilde "Kimseyi öldürme!" Red sırıttı "Ben öldürmeyeceğim.. O öldürecek." Red yüzüğünü işaret etti. Allen sırıttı "Dikkatli ol." Red gülümsedi ve Lucy'nin yanına oturdu. Red ve Lucy biraz konuştular. Hina "Red neden böyle davranıyorsun herkese?" Red "Hm? Çünkü hiç bir şey görüldüğü kadar iyi değildir." Hina "Ama dedemize de öyle davranıyorsun." Red "Abla! Bu dünyada kimse çıkarı olmadan iyi davranmaz!" Hina bir anda sustu. Red "Her zaman bu kadar saf olma abla. Ben de senin gibiydim önceden ancak sonradan anladım ki hiçbir şey görüldüğü gibi değil.." Red o kadar hüzünlü söylemişti. Lucy ve Hina'nın ağlayası gelmişti. Red ayağa kalktı ve uzaklaştı.