42.BÖLÜM

5.3K 446 83
                                    

- ELİF -

"Hayvan mısınız acaba biraz daha nazik olamaz mısınız?"

Gulmemek için kendimi zor tuttum. Batı'nın öfkeli ifadesi üzerimde dolaşınca kendimi toparlamaya çalıştım. Ama ne yapayım çok komikti!

"Beyefendi lütfen kıpırdamadan durur musunuz? Alçıyı düzgün takamayacağız böyle yaparsanız!"

Doktor iyice çileden çıkarken bende gülmeyi kesip, ciddi halime büründüm. Batı kıpırdadıkça alçının düzgün takılmayacagını anlayınca kılpırdanmayı kesmişti.

Doktor ayağına alçıyı geçirirken yüzünü buruşturunca içim sızladı. Çok acıyor muydu acaba? Güldüğüm için kendime kızdım. Yani adam burda ayağını kırmıştı, bende burda gülüyordum. Pes yani!

Doktor işini hallettikten sonra bana döndü. "Ağrısı için bir ilaç yazacağım. Onu alırsınız. İyi günler." Beni başıyla selamlayıp odadan çıktığında Batı'nın yanına ilerledim. Yüzünü düşürmüş bana bakıyordu. Parmaklarımı yanagında gezdirdim.

"Çok mu acıyor?"

Dudaklarını büzdü. "Çok acıyor aşkım, öp de geçsin." Krizi fırsata çeviriyordu yine, fırsatçı sevgilim. Ama gözlerindeki üzüntüyü görünce dayanamadım ve dudağına küçük bir öpücük kondurdum.

"Hadi toparlanalım da çıkalım," diye mırıldandım.

"Çıkalım çıkalım da o Azad denen ibnenin de alacağı olsun. Ulan adam elli yılda bir yemeğe davet etti hepimizi, onda da ben bacağımı kırdım. " Gözlerini devirdi. "Bide aradım yani, insan gelir de nasılım diye bakar."

Söylediklerini umursamadım. Sana kim merdivenden üçer üçer in demişti acaba? Birgün düşüp bir yerini kıracağını biliyordum da bu kadar erken olacağını dusunmemistim.

"Ne söyleyeceklerdi acaba?" Merakla söylendim. Keşke gidip öğrenebilseydik. Önemli bir şey olmasa hepimizi bir toplamazlardı ki. Neyse yarın arayıp ögrenirdik artık.

"Bende deli gibi merak ediyorum doğrusu," küçük bir çocuk gibi omuz silkti. "Ama umrumda değil işte. "

Bu hareketi gülmeme neden olurken güzel yüzünü kavrayıp kocaman bir öpücük kondurdum yanaklarına. "Yerim seni."

Ne kadar belli etmek istemese de Azad onun için çok önemliydi. Bir abi, bir aile gibi görüyordu onu. Her anında yanında olmasını istemesi de bundandı. Bir de çok iyi nazını geçiriyordu. Bunun da etkisi vardı tabiki.

Kapı bir anda açıldıgında bakışlarımı çevirdim. Azad ve Berçem telaşla yanımıza geldi.

"İyi misin oğlum ne bu hal?!"

Azad soran bakışlarını bizde gezdirirken, Batı ağlama taklidi yaparak onu kendine çekti. "Ah dostum bi bilsen başıma neler geldi, sana diyemedim. Beni kaç kere vurdular-"

"Ay Batı çileden çıkarma insanı," bu yakarışa daha fazla dayanamayıp Batı'nın konuşmasını yarıda kesti, Berçem.

Batı daha fazla saçmalamasın diye dudaklarımı araladım. "Merdivenden düştü."

Azad kaslarını çattı. "Ilk kez mi iniyorsun merdivenlerden nasıl düştün? "

"Yok dostum ilk kez inmiyorum ama üçer üçer ilk kez inmeye çalıştım."

Azad gözlerini devirirek kafasına yavaş bir şaplak attı. "Kafanı sikeyim," diye söylenirken Berçem gulmemek için kendini zor tutuyordu.

"Neyse hadi çıkalım hastaneden," diye söylendim. Azad Batı'ya yardım edip ayakta kalmasını sağlarken Batı onu durdurdu.

MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin