🕊️

9.6K 307 19
                                    

"Dur oğlum şunu halledeyim, ilgileneceğim seninle."

Annemle dün sardığımız yaprak sarmalarını ocağa koyduğumda, Umut paçama yapışmış beni kendine doğru çekmeye çalışıyordu.

"Azad tutsana çocuğu," diye söylendim.

Beni umursamadan bacağını karşı sandalyeye uzattı. "Ben yaralıyım unuttun mu?" Gözümü devirmemek için kendimi zor tuttum. Üzerinden kaç gün geçmişti, şuan bunu bahane ettiğinin farkında değildim sanki."Alt tarafı biraz çocuğunla ilgileneceksin yani, bahane üretme."

"Bana ne," diyerek elindeki telefonu oynamaya devam etti.

Umut'a gulumseyerek baktım. "Hadi anneciğim, git babanla oyna."

Umut şaşkın bakışlarını babasına çevirdiğinde Azad hiç oralı olmadı. Bugün beni delirtmeye mi çalışıyordu? Duvardaki saate baktım. "Ya beni delirtecek misin adam? Yarım saate gelirler, hazırlık bitmedi daha."

Umursamaz bakışlarını bana çevirdi. "Kim demiş onlara gelin diye?" Telefonu masanın üzerine koyarken homurdandı. "Sanki çok gerekliler."

"Ya aşk olsun, sana geçmiş olsuna geliyorlar diye kaç kere söyleyeceğim?"

Bugün bize Bilge'ler gelecekti. Yanlışlıkla ağzımdan Azad'ın vurulduğunu kaçırınca bir geçmiş olsun demek istemişlerdi. Üstelik Umut'u da görmek istiyorlardı. Ama Azad bundan hiç memnun değildi. Onlara bir türlü ısınamamıştı. Bu durum beni rahatsız ediyordu. Sonuçta yıllardır ilk kez arkadaş grubum vardı ve kocam arkadaşlarıma soğuk davranıyordu.

"Hepsinin aklı bir karış havada, ergenler." Diye homurdandı, Umut'a oyuncak arabasını uzatırken.

Kendimi ona doğru çevirip kalçamı tezgaha dayadım ve gerginlikle konuştum. "Abartma Azad. Hepsi neredeyse benimle yaşıt."

Cevap vermeden oğluyla ilgilenmeye devam ettiğinde sinirle ayağımı yere vurdum. "Çok gıcık bir adamsın! Onlar geldiğinde de böyle somurtma."

Aklına yeni gelmiş gibi kaşları iyice çatıldı. "O Kenan denen ibne gelmeyecektir umarım."

Bilmiyorum anlamında dudak büktüm. Gerçekten onun gelip gelmeyeceğini bilmiyordum. Zaten onu, gece kulübünde ki kavgadan sonra görmemiştim.

"Onu evime asla almam, haberin olsun. "

Cevap vermedim. Gelmez diye düşünüyordum. Çünkü o kadar kavgadan sonra birbirimizin yüzüne bakamazdık.

Kapı çaldığında çoğu işimi bitirmiştim. Azad koltukta dogrulurken ben kapıya doğru ilerledim. Arkadaşlarım evime geldigi için bile heycanlanıyordum. Onları ağırlamak bana keyif verecekti.

Kapıyı açtığımda Bilge ve Evrim sırıtarak bana bakıyordu. Diğerleri gelmemiş miydi?

"Hoş geldiniz," diyerek gulumsediğimde onlar da gülümsediler. Tam diğerlerinin nerede olduklarını soracaktım ki, arkalarından Evrim'in sesini duydum.

"Amma da hızlı yürüyorsunuz ya, biz gelmeden kapıyı çalmışlar bir de!"

Ben Evrimin topuklu ayakkabıyla hızlı hızlı yürümesine daha doğrusu yürümeye çalışmasına gülerken, Ersin koluna girdi. "neden bu kadar yüksek topuklu giyersin ki?"

Evrim umursamazca omuz silkti. Yanlarında yürüyen Mert haykırırken, Bilge ona uyarıcı bakışlar atıyordu.

Arkadan gelen Kenan'ı görünce şaşırmadan edemedim. Ne yani, kocamla kavga ettikten sonra buraya gelmiş miydi?

Bakışlarımı ondan çekip bizimkilere çevirdim. "Hadi beklemeyin de girin içeri," diye mırıldandım. Herkes sırayla girdiğinde Kenan yine sona kaldı. Kenan'la göz göze gelince ister istemez yüzüm düşerken, o benim aksime tebessüm etti.

MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin