17. Bölüm

12.8K 676 41
                                    

Oğlumu uyuttuktan sonra yanağını öperek odadan çıktım. Yeni evimize taşıdığımız günden beri bahçeden hiç gelmek istemiyor, sürekli koşuşturuyordu. Eh böyle olunca da çok yoruluyor, akşamları hemen uykuya dalıyordu.

Bu durum beni uykusuzluk stresinden kurtarmıştı. Odamıza girdiğimde Azad yoktu. O yokken hemen şu gecelikten kurtulmak için dolabı açtım. Ama yoktu! Diğer dolaplara da baktığımda bulamadım. Hay aksi nereye gitmişti?!

O gelmeden uyusam?

Evet, kesinlikle o gelmeden uyusam beni uyandırıp o saçma şeyi giydirecek hali yoktu ya. Aceleyle bir şortlu gecelik takımı çıkardım ve üzerindeki kıyafetlerden kurtuldum. Tam şortumu giydiğimde kapı açıldı. Azad yavaş adımlarla yanıma doğru geldiğinde geceliğin elinde olduğunu fark ettim.

Sırf beni bulup atmıyayım diye yanına mı almıştı?

Geç kalmıştım işte. Ellerini belime koyup bana arkadan sarıldığında burnunu omzuma sürtüp kokumu içine çekti. "Bunları giymeyecektin?" Eli daha az önce giydiğim şorta kaydı. "Ama şey yani o-"

"Şişhh,"

Parmaklarını dudaklarıma bastırdı. Konuşmamı istemiyor gibiydi. Beni yavaşça boy aynasına doğru çevirdi. Şöyle bir baktım aynaya. Üzerimde sadece siyah sutyenim altımda da minik şortum vardı. Azad arkadan belime sarılmış, sakallarını omzuna sürtüyordu. Üzeri bana göre gayet giyinikti.

"Şimdi," boynumu öptü. "Sana neden bu geceliği giymen gerektiğini kanıtlayacağım, tamam mı?" Hipnoz olmuş gibi sadece başımı salladım. Memnuniyetle dudakları kıvrıldı ve elleri şortuma kaydı.

Merakla ne yaptığına bakarken dudakları kulağıma doğru yanaştı. "Gözlerini kapat güzelim," kulağımın altına ıslak bir öpücük bıraktı. Yine dediğini kabullenerek gözlerimi kapattım.

Yavaş harekerle şortumu çıkardığını hissettim. Parmakları pürüzsüz bacaklarımı okşadı. Sonra da kilodumu çıkardı. Parmakları vucudumu okşayarak yukarıya doğru yol aldı ve sutyenimden de kurulduğunda defalarca olduğu gibi yine karşısında çıplak kalmıştım.

Bir an eğildiğini hissettim ama yine de söylediğini yapıp gözlerimi açmadım. Ayaklarımdan küçük bir bez parçası geçirdiğini hissettiğimde bunun geceliğin parçası olan tanga olduğunu anladım.

Dudaklarını önce göbeğime sonra da yukarıya doğru ilerleyerek vücudumun her yerinde gezdirdi. Dokunuşları o kadar etkiliyiciydi ki kendimde ayakta duracak güç hissetmiyordum. Parmaklarım ıstemsizce omzuna tutunacağı zaman beni durdurdu.

"Şimdi değil," diye fısıldadı dudaklarıma doğru. Kapalı olan gözlerimi öptü ve başımdan aşağıya o tülün geçtiğini hissettim. Arkama doğru geçti ve beni kendine yasladı. Rahat bir nefes vererek ona yaslandığımda en azından artık düşmeyeceğimi biliyordum.

"Aç gözlerini,"

Fısıltısı kulaklarıma dolunca yavaşlıkla gözlerimi araladım. İlk önce bulanık olan görüntümüz sonunda netleşince gördüklerim beni tuhaf hissettirdi.

Neden bilmiyorum ama şu an bu geceliğin bana yakıştığını hissediyordum. Üstelik göğüs bölümündeki tül biraz daha kalın gelmişti ve göğsüm o kadar da açıkta kalmıyordu. Cevap vermeyince Azad beni daha çok kendine çekti ve elleri arsızca geceliğin üzerinde gezindi.

"Artık vücudunun kıymetini bil istiyorum," saçıma bir öpücük kondurup tokayı yavaşça hareketlerle çekip saçlarımı serbest bıraktı. "Seni böyle güzel şeylerin içinde görmek istiyorum," ellerini karnimda birleştirdi. "Benden utanmanı istemiyorum," Parmakları kalçalarımı kavradı. "Sen bilmesen bile ben bu vücudunun kıymetini bilmek istiyorum, anlıyor musun?"

MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin