16. Bölüm

14.5K 704 92
                                    

"Off ya! Ne yapacağım şimdi ben?"

Yavaş hareketlerle yanına doğru kaydım ve sırtını sıvazladım. "Ucunda ölüm yok ya Bilge. Yaz okulunda verirsin dersi," Gözyaşlarını silmeye çalışırken konuştu. "Aileme ne diyeceğim ben?"

"Bir ders alt tarafı onu da kısa bir zamanda verirsin, üzme artık kendini."

Peceteyle sertçe burnunu sildi. Rimeli yüzünde siyah lekeler bırakmıştı. Mahçup bakışları yüzümde gezindi. "Sen çalıştırır mısın beni?" Saçını okşadım. Küçük kız kardeşim gibi olmuştu artık. Gülümsedim. "Tabi ki çalıştırırım. Hem oğlum teyzesini görmek istiyor arada," Güldü. "Özledim keratayı,"

"Gelirsin bir ara," diyerek gulumsedim. "Hadi kalk da şu yüzünü yıka, zombilere benziyorsun," ayağa kalktı ve peceteyle yüzünü silmeye çalıştı. "Çok mu kötü?" Kıvırcık saçlarını karıştırdım."Yok canım hala güzelsin."

Bu hafta son sınavlara giriyorduk. Üç tane daha sınav kalmıştı. Ondan sonra mezun olacaktık. Bu içimi kıpır kıpır yapıyordu doğrusu. Her ne kadar biraz geç olsa da okulumu bitirecektim. Hedefime ulaşmaya az kalmıştı.

Eve geldiğimde Azad Umutu banyo yaptırmaya çalışıyordu. Ama çalışıyordu sadece. Pek başarabildigi söylenemezdi. Azadın altındaki eşofman sırılsıklam olmuş, oğlunu elinden kaçırmamak için çabalıyordu.

Umut ise elinden kaçmak için büyük bir çaba veriyor gibiydi. "Dur oğlum be," diye söylenerek Umutu tutmaya çalışan Azadı izlerken daha fazla dayanamadım ve kahkaha attım. "Ne yapıyorsunuz siz?"

Azad bakışlarını bana çevirdiğinde oğlum da koşarak yanıma gelmeye çalışıyordu. "Aynee!" Üzerimdeki kıyafetlere aldırmadan onu kucağıma aldım. "Aynı senin gibi işte durduğu yerde durmuyor," diye söylendi Azad. Oğlumun yanağına bir öpücük kondurdum. "Beceremedim demiyor da," diyerek güldüğümde oğlum da bana eşlik ediyordu. "Yerinde mi duruyor sanki, " diye homurdandı.

Umutu yeniden yere indirdim ve banyoya girmek için ayağımdaki çoraplardan kurtuldum. "Ben hallederim," diye mırıldandım. Azadın haline gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum.

"Gel oğlum bıcı bıcı yapalım," Umut az öncekinin aksine tıpış tıpış yanıma geldiğinde Azad büyük bir şaşkınlıkla oğluna baktı. "Ulan sıpa," diye söylenerek banyodan çıktı.

Oğlumu banyo yaptırdıktan sonra onu salondaki top havuzuna bıraktım ve duş almak için yeniden banyoya ilerledim. Suyun altına girdiğimde kendimi o kadar rahatlamış hissediyordum ki. Bütün günün yorgunluğu suyla akıp gidiyordu sanki.

Belimde hissettiğim parmaklarla çığlık atmamak için zor tuttum kendimi. Azad gülerek dudaklarını boynuma bastırdı. "Korkuttum mu seni?" Basımı olumsuz anlamda salladım. "Duş alıyorum farkında mısın?" Diye mırıldandım yarı öfkeli sesimle.

"Evet," Parmakları belimden yukarıya doğru çıkıyordu. "Beraber de alabiliriz," Dudaklarını enseme sürttü. Parmakları vücüdumda arsızca dolaşırken inlememek için kendimi zor tuttum. "Umut," diye fısıldadım. Sesim anca fısıltı gibi çıkıyordu.

"Evet sevgilim," Güldü "Umuta minik bir kardeş, " ellerini benden uzaklaştırmaya çalışırken konuştum. "Henüz erken," beni ani bir hareketle kendine çevirdi. Sıcak su yüzünden akıp giderken bakışlarım istemsizce ıslanan dudaklarına kaydı. Yutkundum.

"İki yaşına geliyor, nesi erken?"

Cevap vermedim. Henüz yeniden hamile kalmaya kendimi hazır hissetmiyordum. Okulum yeni bitecekti. Çalışmak biraz olsun kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyordum. Suan bir kez daha anne olursam iki bebekle uğraşmaktan bütün emeklerimin boşa gitmesinden korkuyordum.Dudakları çenemde gezindi bir süre.

MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin