"Berçem hanım, mutfak için malzemeler geldi. Bunlar da fişleri,"
Çalışanın elindeki fişi masaya bırakmasını izledim. "Tamamdır," onu onayladığımda başını sallayarak odadan çıktı.
Malzeme listesini deftere geçmem, daha sonra da fişleri düzenlemem gerekiyordu. Bazen hesap işlerinden yorulduğumu hissediyordum. Ama işim buydu.
Kapı çaldığında bezginlikle mırıldandım. "Gel,"
Mutfakta çalışan görevlilerden biri kapıyı açtı. "Bir sorun var, bakabilir misiniz?"
Başımı sallayarak masadan kalktım. Maya şu aralar son döneminde olduğu için bütün işi bana bırakmıştı. Hepsinin üstesinden gelmek ne kadar zor olsa da başka birine güvenmek daha da zordu. O yüzden Maya'yı birkaç ay idare etmek zorunda kalacaktım.
Mutfak bölümündeki sorunu hallettiğimde restoranın yine dolup dolup taştığını gördüm. Bu hoşuma gitti doğrusu. Emeklerimiz boşa gitmiyordu.
En köklü müşterilerimizden olan Ayla hanımı görünce masasına ilerledim. "Hoşgeldiniz Ayla hanim," Diyerek gülümsedim. Masadaki diğer kişilerde bakışlarım gezindi, "afiyet olsun"
"Teşekkürler, Berçem hanım. Nasıl gidiyor işler,"
Başımı memnuniyetle salladım. "İyi gidiyor. Maya'nın yokluğunda biraz sıkışsakta idare etmeye çalışıyoruz."
"Azminize hayranım."Diyerek güldü Ayla hanım. "Bir de organizasyon ekibiyle yeni bir salon açıyormuşsunuz galiba, öyle değil mi? "
Gulumsemem dudaklarımda yayılırken kadını onayladım. "Evet, öyle bir planımız da var. Ama henüz salon konusunu kesinleştirmedik. Onu da halledersek açacağız,"
"En kısa zamanda halledersiniz umarım,"
" Umarım Ayla hanım, teşekkür ederim. Bir isteğiniz olursa hiç çekinmeyin, afiyet olsun." Yanlarından ayrıldığımda istikrarlı adımlarla odama ilerledim. Henüz halletmem gereken bir dünya işim vardı.
-
Bugünlük işlerimi bitirdiğimde eşyalarımı topladım ve ayaklandım. Ceketimi giyip elime çantamı aldığımda gerçekten yorgunluk çökmüştü. Bir an önce eve gidip ailemle vakit geçirmek istiyordum. Onları çok özlemiştim.
Restorandan çıktığım sırada arabada Azad'ın beni beklediğini gördüm. Beni almaya gelmesinin seviciyle arabaya bindim. Emniyet kemerimi gecirmeden önce hızlı ama güzel bir öpücük kondurdum yanağıyla dudağı arasına.
"Çok yorgunum," diye mırıldandım o arabayi çalıştırırken. "Bende, yeni iki tane daha dava geldi bugün," diye söylendi. Ama memnun gibi görünüyordu. İlk başlarda tecrübesiz olduğu için kimse ona dava teslim etmek istemiyordu ama artık durum değişmişti. İşleri yolunda ilerliyordu.
"Aman canım," diye söylendim, "Benim yorgunluğum sizi görene kadar. Sonra geçiyor,"
Bana kaçamak bir bakış attı. "Benimde seni yatağımda görene kadar," sırıttığında ona aldırmadan omzuna bir tane geçirdim. "Edepsiz," diye söylediğimde gözlerini devirdi, "Ne var karım değil misin?"
"Öyle diye sürekli edepsizce mi konuşacaksın?"
Kırmızı ışıkta durdugumuzda güldü ve bakışlarını bana cevirdi. "Ne var ki? Yaptigimiz şeyleri dile getirmek seni niye bu kadar geriyor? Yani sonuçta ikimizde-"Sözünü tamamlamasına izin vermeden yanan yeşil ışığı gösterdim. "Bak yeşil yandı," sözünü yarıda kestiğim için ağzına hoşnutsuzca bir şeyler mırıldanarak arabayi harekete geçirdiğinde, bende eğlenmiş bir şekilde camdan dışarıyı seyretmeye koyuldum. Bu adamın edrpsizlikleriyle anca bu şekilde başa çıkabiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)
RomantizmAzad ve Berçem. Beklenmeyen bir anda birlikte olmuşlar ve yine beklenmeyen bir anda hayatlarını birleştirmişlerdi. İkisi de hiç bilmedikleri ama deli gibi öğrenmek istedikleri o aile ortamına kavuşmuşlardı. Peki bu bilgisiz ama birbirlerine deli gib...