MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)

51.BÖLÜM

- ELİF -

"Aşkım bak geç kalmayın, tamam mı? "

Batı görmese bile gözlerimi devirdim. Bazen beni sinir ediyordu gerçekten. Yüz kere aynı şeyi söylemeye bayılıyor muydu?  Cevap beklercesine telefonda mırıltılar çıkardığında başımı salladım.

"Tamam Batı geç kalmayız."

Telefonu kapattığımda Maya gülüyordu. Bende dayanamadan güldüm ve manikürümün yapılması için yavaşça oturdum.

"Ne diyor yine?" Diye sordu,saçlarını yaptırmakla meşgul olan Maya.

"Geç kalmayın diyor ne desin," Yüz kere aynı şeyi tekrar etmişti ya. Sanki ben anlamıyordum.

"Daha kaç saat var hayatım, yetişiriz," Başımla onayladım onu. Bende yetişeceğimizi umuyordum.  O yüzden keyifle kahvemi yudumlarken manikür yapan kızı  izlemeye devam ettim.

Bugün şirkette bir kutlama vardı. Onun için hazırlanıyorduk. Şirketin varisi Batı olduğu için benim de göz kamaştırıcı olmam  gerekiyordu öyle değil mi?

"Berçem gelmeyecek mi?" Diye sordu Maya, o da maniküre geçmişti. Başımı olumsuz anlamda salladım. "O Azadla birlikte gelecek. Kuaföre gitmeyi sevmiyor biliyorsun."

Başıyla onayladı beni. "Bilmez miyim? Hiç anlamıyorum her şeyi burda yaptırma olanağı varken neden kendi yapmaya çalışıyor ki? Ben asla uğraşamam doğrusu."

Güldüm, Berçem'in de özelliği buydu işte. Her şeyi kendi halletmeyi severdi. Saygı duymak gerekiyordu. Zaten bu ara başında bir sürü şey vardı.  Biliyordum ki her gün bunları düşünmeden yapamıyordu. Her daim aklındaydı olanlar, hatta olacaklar bile.

Saçım ve makyajım tamamlandıgında şöyle bir aynaya baktım. Gayet güzel gözüküyordum. Belime kadar gelen kalın dalgalar yüzüme çok yakışmıştı. Maya'ya baktığımda onunda hazır olduğunu gördüm.

Saate gözüm takıldığında yarım saatimiz kaldığını gördüm. Hemen gidip giyinmemiz gerekiyordu.

Elbisem siyah, bileklerime kadar uzanan tül, önünde baldırıma kadar iki tane yırtmacı bulunan ve belimde ki dekoltesiyle hoş bir elbiseydi. Giyindiğimde aynaya gülümseyerek baktım. Ben çok begenmiştim, eminim Batı da çok beğenecekti.

-

Salona girdiğimizde etraf oldukça kalabalıktı. Bu kadar kalabalığa alışkın olmadığım için istemsizce gerildim. Maya yanımda büyük bir gururla yürürken kulağıma mırıltısı doldu. "Sakin ol hayatım, bütün gözler senin güzelliğinle büyülenmiş gibi."

Karamsar bakışlarımı etrafımda gezdirdim. Gerçekten de ilgi alanları benmişim gibi herkes dikkatle dönüp bana bakıyorlardı. Büyülendiklerine pek emin olamasam bile karamsar bakışlarımdan kurtulmaya çalıştım.

Batı küçük masaların birinde sohbet ediyordu. Bizi fark eder etmez hemen yanımıza doğru ilerledi. Sıcak bir gulumsemeyle bize dogru gelirken bende sıcak bir gulumseyişle kucakladım onu. Yanımda olması içimdeki tedirginligi yok etmeye yetiyordu.

Blazer ceket ve için beyaz bir tişört ve bacaklarını saran siyah bir pantalon giymişti. Dalgalı saçlarını geriye doğru attığında yine nefes kesici göründüğünü fark ettim. Benim kocam hep nefes kesiciydi.

"Hoşgeldiniz hanımlar," diyerek sırıttı. "Bu ne güzellik? Bak sizin yüzünüzden biz çok silik kalacağız," diye güldüğünde tebessüm ettim. Ölçülü davranması hoşuma gitmişti. Zira ulu orta yerde çok samimi davranmayı sevmediğimi öğrenmiş olmalıydı.