- ELİF -
Hazırlığımı bitirdikten sonra kendime bakmak için aynanın karşısına geçtim. Üzerime giydigim dizimin iki karış üzerinde olan, kırmızı elbisem ve üşümemek için giydigim siyah deri ceketle uyumlu olmuştu. Ayağıma da çorap çizme geçirdim.
Saçlarımı düzleştirip, kırmızı ruj ağırlıklı olmak üzere hafif bir makyaj yapmıştım. Şöyle bir süzdüm kendimi. Hımm bara gitmek için iyi görünüyordum.
Banyonun kapısı açıldığında Batı duştan çıkmıştı. Biraz topallayarak bana doğru geldi ve ıslık çaldı. "Oo bu ne güzellik Elif hanım?"
Güldüm, güzel bulmuştu demek.
"Her zaman ki halim Batı bey," diyerek ona doğru ilerledim. Beyaz bornoz içinde çok tatlı göründüğünün farkında mıydı acaba? Yanaklarını sıktığımda yüzünü buruşturdu ve hoşnutsuzca homurdandı. "Yapma şunu."
Benden ayrıldı ve gardroba doğru ilerledi. "Sen bu kadar güzel olmuşken benim de yanına yakışmam lazım," diye soylenerek kıyafet aranmaya koyuldu.
Elinde siyah bir pantalon ve boğazlı ekru rengi bir kazak alarak bana döndü. "Güzelsin, bu kadar hazırlanmışsın ama ne yazık ki seninle dansa kalkamayacağım. Çok ayakta kalınca ayağım sızlıyor, biliyorsun."
Başımı olumlu anlamda sallayıp onu beklemek adına yatağa oturdum ve keyifle sırıttım. "Tamam canım sen ayakta çok durma, yeni çıktı daha alçın. Ben kendim dans ederim,"
Kaşlarını hafif çatarak bana döndü. "Kendin mi dans edersin?"
Onu onaylayarak omuz silktim. "Evet, sonuçta dans edecek biri elbet çıkar karşıma."
"Tabi canım çıkar," diyerek güldü, "sen dans ederken bende eglenceme bakarım iyi olur."
Gözlerimi kısarak ona baktım. Beni umursamadan yüzündeki serseri ifadeyle üzerine kazagı giyiyordu. "Bakarsın sen eğlencene!" Diye söylendim. "Gebertirim seni Batı, köpeklik yapma."
Saçlarını düzelttikten sonra yanıma geldi ve beni kaldırıp ellerini belime koyup kendine çekti. Parmakları kaşlarımı düzeltmek için havalandığında onu durdurdum. Hala gülüyor olmasi sinirimi bozuyordu.
Boynuma burnunu sürttüğünde içim titredi. Bunu fark edince boğukça güldü ve içine derin bir nefes çekti. "Çok güzel kokuyorsun."
Kollarımı istemsizce boynuna doladığımda parmakları açıkta kalan bacaklarımda gezindi. Boynuma küçük küçük öpücükler bıraktığında beni ne kadar etkilediginin farkında mıydı acaba?
Ateş saçan dudakları boynumdan göğsümün birazını açıkta bırakan dekolteme kayıp dilini gezdirdiğinde istemsizce gerildim. İçimdeki sıcaklık dışarıya vurduğunu fark edince yanaklarımın kızardıgını anladım.
Triko elbisenin omzunu sıyırmaya çalıştığında onu kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. "Batı, " diye fısıldadım. Ağzı, çekiştirdigi elbisemin içine dogru yol alıp göğüs olugumu yalarken beni umursamadı. İçimi büyük bir utanç kaplarken nefes alış verişim sıklaştı.
Göğüs olugumdan boynuma ordan da dudaklarıma kadar gezen dili dudaklarımı bulduğunda tutkulu bir öpücük kondurup benden ayrıldı. Gözleri koyu bir girdap gibi beni kendine çekerken dalgalı saçlarını geriye doğru eliyle dağıttı. Eli hala belimdeyken güldü, "bu utangaç hallerin beni bitiriyor ya," kaşlarımı çattım. Benimle dalga mi geçiyordu?
-
Batının profesyonel bir şekilde bana kokteyl hazırlanmasını izledim. Bu bara sürekli geldiği için artık buranin baş varisi gibiydi. O yüzden bana barmenlik yapmasına kimse karışmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)
RomansAzad ve Berçem. Beklenmeyen bir anda birlikte olmuşlar ve yine beklenmeyen bir anda hayatlarını birleştirmişlerdi. İkisi de hiç bilmedikleri ama deli gibi öğrenmek istedikleri o aile ortamına kavuşmuşlardı. Peki bu bilgisiz ama birbirlerine deli gib...