*"Ah nasıl sevindim anlatamam! Güzel kızım benim, tekrar anne olmak sana ne de güzel yakışacak,"
Kollarını benden ayırdığında gözleri dolu doluydu. Herkes için çok güzel bir haberdi bu. Tekrar anne olmak.. Uzun zamandır istediğim bir şeydi. O nedenle de çok mutluydum.
"Ben işe gidiyorum, akşam görüşürüz," Diyerek ayağa kalktı Azad. Saçlarıma minik bir öpücük kondurup mırıldandı, "dikkat edin kendinize,"Başımı sallayıp onu onayladım.
Umut paytak adımlarla merdivenlerden inerken beni görünce gülümsedi ve koşarak yanıma geldi, "Annem burdaymış!"
Sürekli işe gittiğim için beni bazen evde görmek onu memnun ediyordu. Yavaşça onu kucağıma doğru çektim ve dizime oturmasına yardımcı oldum.
İlk önce saçlarımı okşadı sonra da küskünce bana baktı. Merakla kaşlarımı kaldırdım, bu aralar biraz değişikti. "Neyin var oğluşum?"
Kollarını göğsünde birleştirdi ve omuz silkti. Yavaşça yanağını öptüm. "Anlatmazsan anne seni gıdıklayacak," parmaklarım karnında dolaşmaya başlayınca benden uzaklaştırmaya çalıştı.
"Anne ya şöylemek iştemiyoyum, " ayağa kalkıp elimi tuttuğunda şaşkın bir şekilde ona bakıyordum. Büyükler gibi hareket etmesi beni şaşırtırken o kahvaltı etmek için beni mutfağa sürüklüyordu.
-
Akşama kadar oglumla oyun oynamıştık. Yanında olmam onu huzulandırırken bende onunla birlikte vakit geçirdiğim için mutluydum. Zaten hamileliğimin ileriki döneminde işime ara vermek zorunda kalacaktım. Buna en çok Umut sevinecekti.
Ama hala ona bir kardeşi olacağını nasıl söyleyebileceğimi bilmiyordum. Tam kıskanma evresinde olduğu için istemeyeceği düşüncesi beni biraz korkutuyordu.
"Çorba çok güzel olmuş değil mi annesi?"
Azad bana yemeğimi yemem için kaş göz işareti yaparken düşüncelerimden sıyrılarak başımı salladım. "Evet çok güzel, " bakışlarımı babasının yanında oturan Umuta çevirdim. "Hadi anneciğim biraz daha ye, " keyifle başını sallayarak yemeğe devam etti.
Yemekten sonra vitaminlerimi aldım ve Umutu uyutmak için odasına çıkardım. Yavaşça yatağına uzanırken bende yanına doğru uzandım. Bugün çok yorulmuş gibiydi. Yavaşça bana sarılıp gözlerini kapandığında ona ninni söylemeye başladım.
Umut uykuya teslim olduğunda yavaş hareketlerle yanindan kalktım, üzerini örttükten sonra saçlarının arasına minik bir öpücük kondurdum ve odadan çıktım.
Alt kata indigimde annem ve Azad kahve içiyorlardı. "Uyudu mu?" Basımı olumlu anlamda sallayıp Azadın yanına oturdum.
"Sana meyve sıktım kızım," diyerek sehpanın üzerini gösterdi annem. Gülümseyerek bardağı elime aldım. Azad kolunu arkama doğru attı. "Ah aylardır bunu bekliyordum," diyerek güldü, "bir tane sıpa anne baba diye peşimizde dolaşacak,"
Bacağına hafifçe vurdum. "Ya sıpa demesene!" Kaşlarımı çatmış ona bakarken annem güldü, "valla bende çok sevindim doğrusu. İki torun bana yetmiyordu. Zaten Çağan büyüdü, Umut da büyüdü sayılır," gulumsedi, "yenilere yer açmak lazım."
Gülümseyerek ona bakmaya devam ederken hüzünlü bir iç çekti. "Yüzünüz hep böyle gülsün olur mu?"
"Ne o anne pek bir duygusallaştın, iyice nine oldun sen," Azad güldüğünde annem de tebessüm etti, "yaşlanıyorum oğlum, normal değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)
عاطفيةAzad ve Berçem. Beklenmeyen bir anda birlikte olmuşlar ve yine beklenmeyen bir anda hayatlarını birleştirmişlerdi. İkisi de hiç bilmedikleri ama deli gibi öğrenmek istedikleri o aile ortamına kavuşmuşlardı. Peki bu bilgisiz ama birbirlerine deli gib...