Dikkatlice aynadaki yansımamı izledim. Üzerimde siyah kayık yaka bir kazak, altıma da dizimin iki karış üzerinde bir kot etek vardı. Havalar biraz soğuk olduğu için eteği altına çorap giymiştim.
Bugün dersler başlıyordu. Uzun zamandır derslere gitmediğim için içimde anlam veremedigim bir heycan vardı. Hem dersler hem ev yetebilecek miyim diye küçük bir endişe gezindi damarlarımda. Yapardım tabi, niye yapamıyayım?
Saçlarımında yarısını tepeden topladım ve hafif bir makyaj yapıp mutfağa ilerledim. Azadın bugün dersi yoktu. Sabah kalkıp bana kahvaltı hazırlayacağını söylemişti. Bakalım sözünü tutmuş muydu? Mutfağa girdiğimde omletin kokusu beni mest ederken tuttuğunu fark ettim.
"Mm, bana kahvaltı mi hazırladın," tezgahta sırtı bana dönük domates dilimlerken onaylayan bir ses çıkardı. Yanına yaklaşarak çıplak sırtına sarıldım. Güldü bu hareketime. Küçük bir çocukmuşum gibi şefkatli bir bakış attı "Hadi otur geç kalma,"
Yavaşça masaya çöktüm. Kahvaltılılardan ağzıma atarken domatesi masaya koydu ve karşıma oturdu. "Ne bu etek sevdan anlayamadım," diye homurdandı.
"Ne var," diye söylendim. "Farkındaysan altında çorap var," kızgın bakışlarını bana dikti. "Daha çok dikkat çekiyor işte," Çayından bir yudum aldı. "Neyse," diye mırıldandı tartışma yaratmak istemiyormuş gibi.
"Kahvaltı çok güzel olmuş," diye mırıldandım, yemeye devam ederken. Bana yandan bir bakış attı. "Aynı masayı yarın senden bekliyorum." Çayımdan bir yudum alırken umursamazca başımı salladım. "Uyanabilirsen tabi," diyerek sırıttığında kaşlarımı çattım. "Uykucu muyum ben," diye söylendim.
Alayla başını salladı. "Beş dakika daha diye yalvardıgına göre öylesin." Sesini eğlenceli bir tona bürünerek devam etti. "Evli barkli üstelik çocuklu kadının yaptığına bak. Kocası hazırlıyor kahvaltıyı olacak iş mi bu?"
Eğlenceli bir yüz ifadesiyle bana bakarken güldüm. "Karşımda bir koca karı görüyorum galiba. Nerde benim güçlü kuvvetli kocam," sırıttım. "O yoksa ben kendime baş-ah acıdı hayvan herif!" Kafama yediğim zeytini alıp ona attım ama o kafasını eğip bundan kurtuldu.
"Acısın! Hakettin bunu." Homurdana homurdana kahvaltısını yaparken onu umursamadan kahvaltımı yapmaya devam ettim. Benim herifin kıskançlığı tutmuştu yine.
-
Kahvaltıyı yaptıktan sonra beni okula bırakmak için arabaya bindik. Sanki kızını okula götüren babalar gibi davranıyordu şuan. "Dersten sonra seni alayım mı? "
Sıkılgan bir nefes verdim. "Kendim gelebilirim değil mi Azad? Hem annemi de çağırmana gerek yoktu. Kadıncağız sabah sabah uykusundan oldu."
Cevap vermedi ve dikkatle arabayi kullanmaya devam etti. Bugün niye böyleydi anlayamıyordum. Fazlasıyla pinpirikli davranıyordu. Bu hali daralmama neden oldu.
Okulun önüne geldiğimizde çantamı koluma taktım ve arabadan inmek için yeltendim. "Dersin bittiği an burda olurum." Bakışlarımı ona çevirdim. Yol boyunca cidden beni hiç dinlememiş miydi?
Sinirle karışık güldüm. "Tamam,"diye mırıldandığımda beni kendine doğru çekti ve yanağıma bir öpücük kondurdu. "İyi dersler güzelim, " diye mırıldandı. Bir an için yanından gitmek istemedim. Burnuma dolan o erkeksi kokusu beni daha çok kendine yakınlaştırdı. Ona yaklaşmış olmama güldü. Yanağı ile dudağının arasına küçük bir öpücük kondurduktan sonra arabadan indim.
Sınıfa girdiğimde ders henüz başlamamıştı. Sınıfın kalabalık olması beni biraz rahatsız etti ama umursamamaya çalıştım. Sınıf kalabalıklaşmaya başlayınca dersin de başlamasına az kaldığını anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)
Roman d'amourAzad ve Berçem. Beklenmeyen bir anda birlikte olmuşlar ve yine beklenmeyen bir anda hayatlarını birleştirmişlerdi. İkisi de hiç bilmedikleri ama deli gibi öğrenmek istedikleri o aile ortamına kavuşmuşlardı. Peki bu bilgisiz ama birbirlerine deli gib...