38.BÖLÜM

6K 466 44
                                    

& ELİF &

Yağmur sesi sanki yanımızda yağıyormuşcasına odaya dolarken bulundugum sıcaklığa iyicue sokuldum. Burnuma dolan koku beni yeniden sarhoş ederken kollarımı Batı'nın çıplak bedenine doladım.

"Uyandığını biliyorum,"

Batının güzel sesi kulaklarıma dolduğunda istemsizce dudaklarım keyifle kıvrıldı. Çıplak bacağımı kavrayarak kendine çektiğinde kıkırdadım. "Huylanıyorum, yapmasana." Beni umursamadan yastıktan başını kaldırdı ve göğsüme koydu. Parmaklarim istemsizce uzun saçlarına takıldı. Her gün böyle uyanmak hoşuna mi gidiyordu acaba?

Benim gidiyordu galiba.

Yaklaşık beş aydır aynı yatağı paylaşıyorduk. Fakat ben hala ilk günkü gibi heyecanlı ve utangaçtım. Ne yapayım elimde olan bir şey değildi ki bu. Ona olan hislerim hep ilk günkü gibiydi.

Kahvenin koyu tonlarındaki gözlerini aralayıp çapkın bir gülüş fırlattı bana. Gülümsemesine karşılık verdim. "Günaydın," diye mırıldandı,  bir yandan da elleri kalçalarımda geziniyordu. Utançtan yanaklarımın kızardıgını hissederken öfkeyle soludum.

"Ellerini ordan çekecek misin?"

Beni anlamamış gibi kaşlarını kaldırdı. "Nereden?" Saçlarını bırakıp kıpırdanmaya çalıştım ama buna izin vermedi."Nereye? Daha ben günaydın öpücüğümü almadım."

"Bana ne! Kalk üzerimden ya. Ne diye mıncıklıyorsun oramı buramı," gözlerim şaşkınlıkla açıldı,  "Bak hala aynı şeyi yapıyorsun," elini durdurmaya çalıştım. "Bırak be adam!"

Gülüşü odanın içinde yankılanırken benimle eğlenen gözlerine yumruk atmak istedim. Beni deli ediyordu. Yavaşça üzerimden çekildi ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Nefes alış verişini kendimde hissederken onu öpme iç güdüsü tekmeleme iç güdüsüne baskın geliyordu. Bu yüzden kendime sinirlendim. Ona neden karşı koyamıyordum sanki.

Yavaşça dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Sonra da küçük ama kalbimde büyük sarsıntılar oluşmasını sebebiyet veren bir öpücük verdi. İçimin titrediğini hissederken üzerimden kalktı.

Bana çapkın bir gülüş atarak banyoya ilerledi. Yatakta, her zamanki afallamış ve kızarmış bir ifadeyle öylece arkasından bakakaldım. Bana ne yapıyordu böyle?

Onun banyodan çıkmasını beklemek adına tekrar yatağa uzandım. Birazcık daha kestirsem ne olurdu sanki?
Batının kokusunu iyice içime çektim. Nasıl bu kadar içimi fethedici bir kokusu vardı?

Hala yağmur sesi gelirken yataktan kalktım ve pencereye doğru ilerledim. Bazı insanlar yağmurdan kaçıyorlardı, bazıları şemsiyesini eline almış yavaş adımlarla ilerliyorlardı. Sevgililer görüş alanıma girdi. Kız erkegin koluna dolamış, hızlı yağan yağmura inat yavaş bir şekilde ilerliyorlardı.

"Nereye bakıyorsun güzelim?"

Belime doladıgı kollarını büyük bir içtenlikle tutundum ve omuz silktim. "Yağmur çok güzel yağıyor," diye mırıldandım. Başını çeneme yasladıgında ıslak saçları boynumu gıdıkladı ve kıkırdamama neden oldu.

Kokusu odayı doldururken oksijen ihtiyacımı karşılamak istiyormuş gibi kokusunu ciğerlerime çektim. Benim oksijenim oydu.  Islak saçlarına dokundum. "Saçlarını kurulayalım da hasta olma."

Elini tutarak onu yatağa oturttum ve banyoya gidip dolaptan saç kurutma makinesini alıp geri döndüm. Yavaşça hareketlerle saçlarını kurulmaya başladıgımda küçük bir çocuk gibi ısıdan dolayı yüzünü buruşturuyordu.

Kurulama işlemi bittikten sonra saçlarına küçük bir öpücük kondurdum. "İşte bitti." Yüzündeki hüzünlü tebessümle beni kendine çekti ve kucağına oturmamı sağladı. Kollarımı boynuna doladığımda ona bu kadar yakın olduğum için vücudumu abartısız bir sıcaklık kaplamıştı.

MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin