ELİF
Mutfaktan annemin sesinin gelmesiyle sanki eski hayatımı yaşıyormuşum gibi uyandım. Muhtemelen kahvaltı hazırlamıştı ve bize o yüzden sesleniyordu. Sabahları erken kalkmak onun hobisi, bizim ise fobimiz olduğu için birtakım sorunlar yaşıyorduk.
Batı homurdanarak yatakta sağına döndüğünde onu dürttüm. "Kalk Batı, annem kahvaltı hazırlamış."
Cevap vermeyince ben ayağa kalktım. Annem de pes yani misafir gelmissin evin insanları uyanıncaya kadar bekle, değil mi?
"Bir de kaynana derdi çıktı başımıza," diye söylendi Batı. Sanki çok derdin var diye söylendim içimden. Yüzümü yıkayıp üzerimi giyindim.
Bugün pazardı ve biz annem olmadığı zamanlar ögleye kadar uyurduk ama annem bize geldiği günden beri bu böyle değildi. Batı sadece pazar günleri çalışmıyordu. Haliyle dinlenmek istiyordu. O da haklıydı.
Uyuyan masum yüzüne kocaman bir öpücük kondurup odadan çıktım. Annem çoktan çayları doldurmuş bizi bekliyordu. Yavaşça masaya oturdum. "Günaydın annecigim."
"Günaydın yavrum," diyerek gülümsedi. "Nerde kaldınız? Ağaç edeceksiniz beni neredeyse," güldüğünde aynı tepkiyi benden gormedigi için gülüşü yarım kaldı. "Size börek yaptım," bakışlarımı börek tabağında gezdirdim ve gülümsedim. "Eline sağlık annem ama keşke bu kadar erken kalkmasaydın. Yani bugün pazar ve Batı uyumayı çok seviyor. "
Başını salladı. "Öğlene kadar da uyunmaz ama güzel kızım. " Onaylamaz bir bakış attı. "Erken kalkan yol alır demişler."
Cevap vermedim. Ne desem kendi bildiğini okuyacaktı nasıl olsa. Önümdeki çaydan bir yudum aldım. Bu aralar iştahım kat kat artmış mıydı ne?
İştahla kahvaltımı yaparken annem konuşmaya devam etti. "Hemen yap kahvaltını da çıkalım. Berçem son günlerinde biliyorsun, endişeleniyorum."
Onu onayladım.
Annemin geliş nedeninde bunun büyük bir payı vardı. Doğumda yanında olmak istiyordu. Her ne kadar Berçem onun yanında olmasına gerek olmadığını söylese de.
"Adını ne koyacaklarını da söylemiyorlar zaten, beni meraktan öldürecekler." Tabağından bakışlarını çekip bana çevirdi. "Siz sakin böyle bir şey yapmayın kızım. Karar verdiğiniz an benim haberim olsun tamam mı? "
"Anne bizimki henüz bir aylık anca, bunları söylemen için çok erken."
"Olsun olsun," gülümsedi. "Ben baştan soyleyeyim de."
-
Kahvaltıdan sonra Batı hala uyuyordu. Bizde giyinip Berçem'lere gitmek için ayaklandık. Onun adına hepimiz telaşlı olsak da onun pek umursadığı yoktu. Ama bu sefer Azadın da onunla birlikte doğuma girmesini istiyordu.
Bu fikir hepimizi biraz tedirgin etse de sesimizi çıkarma hakkına sahip değildik.
"Doğumdan sonra sana söyle güzel bir lohusa şerbeti kaynatırım ben. Bütün konu komşuyu davet edersiniz. Bebeği görmeye gelmiş olurlar hem."
Berçem gergin bir şekilde göbeğini elleri arasına aldı. "Ne gerek var ki ablacım," diye mırıldandı. "Ben kalabalık ortamları pek sevmem ama istiyorsan şebeti yapabilirsin."
"Aa olur mu öyle şey, seni ve bebeği görmek isteyenler olacaktır elbette. "
"Anne," diye uyardım annemi. İstemiyordu işte kız. Nesini anlamıyordu ki?
"Sultan hanım böyle şeylere gerek olduğunu düşünmüyorum. Hem Berçem nasıl istiyorsa öyle yapmalıyız bence. "
"Aman Filiz hanım sizde yani,"diye söylendi annem. "Hiç çocuk doğurmamış gibi davranıyorsunuz. Yeni doğan bebek için Dualar okunur şerbetler içilir bilmiyor musunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)
RomanceAzad ve Berçem. Beklenmeyen bir anda birlikte olmuşlar ve yine beklenmeyen bir anda hayatlarını birleştirmişlerdi. İkisi de hiç bilmedikleri ama deli gibi öğrenmek istedikleri o aile ortamına kavuşmuşlardı. Peki bu bilgisiz ama birbirlerine deli gib...