Jartiyer!
Şaka gibi ama gerçekten şuan elimde Jartiyer vardı. Şaşkınlığımı üzerimden atmaya çalışarak bakışlarımı Azad'a çevirdim. Ama hala ne söylemem gerektiğini bilmiyordum.
Azad keyifli bir şekilde sırt üstü yatağa uzandı. Hala sırıtıyor olması sinirimi bozmaya başlamıştı. "Üzerinde harika duracak," diye mırıldandı ben konuşmayınca.
"Bu da nerden çıktı?"
Ağzımdan dökülen cümle sadece bu oldu. Gerçekten bu da nerden çıkmıştı? İçinden böyle bir şey çıkacağını hiç düşünmemiştim.
"Uzun zamandır aklımdaydı, bugüne nasipmiş."
Kendimi toparlamaya çalışıp, elimdeki küçücük parçayı gösterdim. "Şimdi, " elimdeki kırmızı Jartiyere tekrar bir bakış attım. "Ben bunu giyeceğim öyle mi?" Gözlerini devirdi. "Yok ben giyeceğim," uzandığı yataktan dogruldu.
"Hadi ama kızım, mutlu et kocanı işte ne var?"
Kendimi hiç Jartiyer içinde hayal etmemiştim. Açıkçası giymek istediğime de emin değildim. "Umut uyanır," diye mırıldandım.
Hızlı adımlarla yanıma geldi ve arkamdan dolaşıp ellerini belime doladı. "Umut'un birkaç saat uyanmayacağını ıkimizde iyi biliyoruz." Fısıltısı kulaklarıma ulaştığında içim titredi.
"Hep ben seni mutlu edeyim zaten," diye söylendim. Belimdeki ellerini sıkılaştırdı. "Ben mutlu edemiyor muyum seni?"
Verecek cevap bulamayınca omuz silktim. Ne diyecektim ki? Sende jartiyer giy falan mı?
Dudakları kulağımda gezerken ellerimi ellerinin üzerine koydum. "Mutlu et beni," Sesi o kadar davetkardı ki. Parmakları tişörtümün içine girdi. "Lütfen, " diye mırıldandı dudakları hala tenimde gezerken. "Özledim."
Kendimi ona doğru çevirdim. Davetkar bakışlarla beni süzdü ve jartiyeri elimden aldı. Dudakları resmen beni öp diye bağırırken ani bir hareketle onu kendime çektim.
Ama öpmeme izin vermedi.
Afallamış bir sekilde ona bakarken konuştu. "İlk önce bunu giy." Dudaklarını iyice bana yaklaştırdı. "Sonra istediğin kadar öpebilirsin," konuşurken dudaklarının dudaklarıma degmesi beni iyice deli ederken hışımla jartiyeri elinden aldım.
İşaret parmağımı tehditkar bir şekilde ona salladım. "Ama eger," Sözümü tamamlamaya izin vermedi. "Tamam korunacağız."
"Şimdi ben su içmeye gidiyorum gelinceye kadar giymiş ol."
Odadan çıktığında dil çıkarmadan edemedim. Ya nasıl iğrenç bir şeydi bu. Bakınca bile sinirim bozuluyordu. Ben niye şimdi bunu giyiyordum ki. Umut'un beşiğine baktım. Mışıl mışıl uyuyordu.
"Ah bebeğim baban bana neler yaptırıyor,"
Üzerimdeki tişörtten kurtuldum, daha sonra da şortumu çıkardım. Giyip giymemek konusunda tereddüt ederken sırf bu konu yüzünden tartışma yaratmak istemediğimi fark ettim.
Azad yavaşça kapıyı açtı ve içeriye girdi. Baştan aşağıya beni süzdü ve memnuniyetle sırıttı. Ben ise üzerimdeki jartiyerden olsa gerek kendimi hiç rahat hissetmiyordum.
Yavaşça yanıma ilerlerken güldü. "Yeni gelin gibi ne bu tavrın?" Beni kendine çektiğinde karşı koymadım. " Sanki ilk kez biriyle birlikte olacakmışsın gibi kıpkırmızı kesilmiş yüzün," güzel parmakları bir süre yüzümde dolandı.
"Bu şey, " diye mırıldandım rahatsız bir şekilde. Azad yeniden güldü. "Ama nasıl yakışmış," Arsızca parmakları bacaklarımı okşadı. Titredigimi hissettim. "Çok ama çok, " Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı. "Seksi. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE | BEKLENMEYEN 2 (TAMAMLANDI)
Roman d'amourAzad ve Berçem. Beklenmeyen bir anda birlikte olmuşlar ve yine beklenmeyen bir anda hayatlarını birleştirmişlerdi. İkisi de hiç bilmedikleri ama deli gibi öğrenmek istedikleri o aile ortamına kavuşmuşlardı. Peki bu bilgisiz ama birbirlerine deli gib...