BS/21

4.9K 165 6
                                    

Multimedia:Eylül

Eve geldiğim gibi formalarımdan kurtulup duşa attım kendimi. Güzelce bir düşün ardından odama geçip düzleştiriciyi fişe taktım. O ısınırken bende dolabımın önüne geçtim. Dolabın en alt kısımda ki poşetleri görünce sevinçle elime aldım. Şu geçen kızlarla alışverişe gittiğimiz iyi olmuş demek ki.

İçinden aldığım mavinin koyumsu açık renk -çok güzel anlatırım ajsdkdk- tek omuz tshirtü çıkardıktan sonra altınada siyah bir şort çıkardım hemen. Evde olacaktım nasılsa. Eğer Çisem pantolon giydiyse bff liğimi konuşturur onada şort giydirirdim.

İlk iş olarak saçlarımı kuruttuktan sonra giyindim ve düzleştirici ısınmış mı diye kontrol ettim. Tam olarak ısınmadığını farkedince aşağıya inip salonu toplamaya giriştim. Annem zaten gitmeden topladığı için 5 dakika da tüm evin toplanması bitmişti.

Fişte bıraktığım için götüm götüm olduğum düzleştiricimin yanına gittim. Hiç bir sorun çıkmadan saçlarımın yarısını yaptıktan sonra tam diğer yarısını yapmaya başlıyordum ki çalan telefonuma kaydı gözüm. Selis'in aradığını görünce oflayarak açtım.

"Efendim?"

"Evde mi olacaksınız bakıyım? Belki Giray'ı ekerim" dediğinde sırıttım. Aklının burada kalacağını biliyordum ama Giray'ı satacak kadar olduğunu bilmiyordum be.

"Bendeyiz yavrum da ekme sevgilini boşuna"

"Görüşürüüüz" diyerek yüzüme kapattığında mallığına gülerek işime devam ettim.

Diğer yarısınıda yaptığımda düzleştiriciyi fişten çıkarıp yerine kaldırdım. Formamı dolaba astıktan sonra aşağıya indim zıplaya zıplaya. Annem evde olmadığına göre "Düşüp bir taraflarını kıracaksın şimdi! Dikkatli in şunları!" diye bağıracak biri yoktu. İstediğim gibi inerim. Hıh! Direk mutfağa yönelip karnımı doyurmayı amaçlarken çalan kapı yüzünden tam ters yönde yürümeye başladım. Kapıyı açtığımsa karşımda gördüğüm yüzlerin aksine ben somurtuyodum.

"Eylül Hanım bizi gördüğüne pek sevinmedi sanırım" diye dudak büken Okan'a göz devirdim.

"Sadece açım ve bu senden daha önemli" dediğimde bir kahkaha patlattı. "Bu kız tam benden ha"

"Yüzsüz olduğunu bu kadar belli etme" diye mırıldandığımda "Şuan elimdeki torbaların içinde lahmacun var, ona göre konuş derim" diyerek tek kaşını kaldırdı.

"Okancığıııım, geçsene içeriiii" diyerek koluna girip mutfağa çekelemeye başladım. Arkamda da kahkaha atan bir Çisem ve söylenen bir Kağan bırakmıştım. Onlarda mutfağa geçtiklerinden bu sefer Çisem'in omzuna kolumu attım.

"Hadi bakın yavru kurtlar, siz hazırlayın biz yukarı falan çıkıp yatalım biraz. Hazır olunca çağırırsınız" diyerek güldüm.

"İzci miyiz biz? Yavru kurt ne Eylül?" diye söylenen Kağan'a döndüm bu defa.

"Benim evimde sen bana mı atarlanıyosun?" diye sordum bir yandan tek kaşımı kaldırmaya çalışırken. Yine bir başarısızlıkla sonuçlanınca Çisem'in kafasına geçirdim.

"Ne vuruyosun sevgilimin kafasına?" diyerek olaya atlayan Okan'a tehditkar bakışlarımı atınca susarak lahmacunlar için iç hazırlamaya devam etti. Çisem Okan'a göz devirdikten sonra içeri geçti.

"Hiiiy, şort giymemişsin" dediğimde "Ekimdeyiz ve ben götümü seviyorum" diye mırıldandı. "Sanada tavsiye ederim, sıcak tutuyor" dedi pantolonu gösterirken.

"Nah sana lahmacun" diye söylendiğimde içeriye bağırdı.

"Aşkııııııımm, Eylül nah sana lahmacun diyor" dediğinde "Oha" diye bağırdım. Hatta bağırma ne böğürdüm.

BENDEKİ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin