Multi:Giray
-----------
"Hoş geldiniz" dedikten sonra geriye çekildi Kerem geçmeleri için. Ben hala merdivende şoktan dolayı öylece durmuş onları izliyordum.
Hepsi içeriye girdikten sonra montlarını çıkardılar. Ben salak salak onları izlerken, Kerem merdivenlerin başına gelmiş sırtı bana dönük dikiliyordu.
Giray kapının yanındaki dolaba elindeki montları astığı sırada Selis beni farketti.
"Kanka ne salak gibi dikiliyorsun orda?" demesine karşılık vermeden öylece bakıyordum hala. Allah'ım biz şimdi Kerem'le sevgili miydik? İnsanın inanası gelmiyor yemin ederim.
"Eylül noldu?" diye sordu Hakan merakla. Sonrada Kerem'e döndü. "Hediyeyi mi beğenmedin yoksa lan?"
Kerem yine kulaklarımıza ziyafet çektirerek o muhteşem kahkahasından attı. "Yok kardeşim ben beğendim de Eylül hediyesini pek beğenmedi"
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdığım Giray'ın "Ne hediyesi?"
dediğini duydum. Her şey iyice yerine otururken merdivenlerin son 3 basamağına kadar koşarak inip sonrada Kerem'in sırtına atladım."Çıkıyoruz beeee" diye bağırdığım sırada Kerem beni sırtında yakalamaya çalışırken ben ona fırsat vermeden kollarımı boynuna dolamıştım.
"OHA" diye bağıran Selis'e karşılık Çisem sanırım dua etmeye başlamıştı.
"Sonunda günlerimiz kavgasız geçicek yarebbim" diyede dualarının arasında konuşurdu.
Kerem beni sinirle yere indirdiğinde kaşlarım çatıldı. Naptım ki şimdi lan?
"İki parmak eteğinle sırtıma mı atlıyorsun Eylül?" diyince sırıttım.
"Sanırım öyle yaptım"
Bu pişkin hallime karşılık kafasını başka yöne çevirdiği sırada "Allaaahh" diye bağırdı Giray.
"Yes bee, sonunda bee" diye bağıra bağıra Kerem'in omzuna omzuyla vurdu. "Hadi yine iyisin" diyip benim yanıma geldi hızla. Kocaman sarıldığında hemen karşılık verdim. Tabi bizi ayıran bir Kerem olmasaydı her şey daha güzel olabilirdi.
"Yalnız biliyorsun onun bir sevgilisi var artık" diyip beni çektiğinde Giray omuz silkti.
"Yalnız biliyorsun bu odadaki herkesin sevgilisi var" dedikten sonra omzuna tekrar vurdu ama bu sefer eliyle 'üzülme üzülme' dermiş gibiydi. "Ve en son sevgilisi olan sensin"
Hakan yanımıza doğru gelip hafifçe öksürdü.
"Yalnız biliyorsunuz ben olmasam sizin nah sevgiliniz olurdu" dediğinde de ben karıştım bu defa olaya.
"Yalnız biliyorsun ben olmasam Çisem'le nah barışırdınız"
"İlla giricek olaya ya" diye söylenen Kerem'i takmadım tabiki.
"Yalnız biliyorsunuz ben olmasam tanışamazdınız" diyen Çisem'e cevap Selis'ten oflayarak geldi.
"Yalnız biliyorsunuz şuan çok çocukca bir konuşmanın içindesiniz" dedikten sonra Kerem'e döndü. "Salon nerede?"
Kerem eliyle hemen sol çaprazımızda duran kapıyı gösterince oraya ilerledi. Kapının önüne gelincede bize döndü.
"Bu salaklığa bir son verdiğinizde gelirsiniz" diyerek içeri girdi. Arkasından beşimizde birbirimize baktığımızda birden gülmeye başladık.
"Pabucumun olgunu"
Arkasından hoplaya zıplaya salona ilerledim. Kerem'in arkamdan söylenmesini takmayarak hala aklım bir karış havada gülerek ilerliyordum. Koltukta çok rahat bir pozisyonda oturan Selis'in yanına attım kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEKİ SEN
ChickLitBir insanı her şeyden çok sevip aynı anda nasıl nefret edebilirsiniz?