BENDEKİ SEN

BS/23

Multimedia:Selis

"Demek Kerem size geliyor bu akşam, belki bugünde ansızın çalarız kapını" diyerek kahkaha attı Selis. Gözlerimi devirmekle yetinerek önümdeki çikolatalı pastadan bir parça daha yedim.

"Eylül sonunda üzülmeni istemiyorum. Bu akşam dikkat et" diyen Çisem'e baktım. Korkuyordu. Beni düşündüğünü biliyorum hakta veriyorum ama Kerem'le karşı karşıya gelince şuanda aklımda olan her şey uçup gittiği için salakça davranıyordum. Allah kahretsin ki!

"Merak etme sen beni" diyip gülümsedikten sonra gözüm çikolatalı pastamın kalan kısmına kaydı. Son lokması kalmıştı. Dudağımı büzüp Selis'e hüzünlü bir bakış attım. Ofladıktan sonra eliyle garsonu çağırdı.

"Dua et Giray'la çıkıyoruz da her şeyi o ödediği için param bana kalıyor" diyince bir kahkaha attım.

"Ya da bana"

"Hayır anlamıyorum. Erkek olması bütün hesapları onun ödeyeceğini mi gösterir? Bir kez olur. İki kez olur. Ama artıl bıraksın da bari kendi içtiklerimi ben ödeyeyim" dediğinde Çisem'le aynı anda birbirimize baktık. Daha sonra Çisem elini Selis'in alnına koyarak bekledi bir süre.

"Ateşi de yok ama" dediğinde kıkırdamadan edemedim.

"Selis Allah aşkına sen okula gelen çömezlerin sana olan zaafını kullanıp kantinden her şeyi beleşe yiyen bir insansın. Ne hesap ödemesi?" diyerek az önce kurduğu cümlenin onun için ne kadar saçma olduğunu belirttim.

"Sen ki 'kantine gidiyorum istediğiniz bir şey var mı' diye sorup istediğimiz şeyin parasının 5 katını alıp parayı ceplemeye çalışırsın." diyen Çisem'le kendimi daha fazla tutamadan gülmeye başladım.

"Giray seni bu kadar değiştirmiş olamaz" dediğimde pastam önüme gelmişti. Biz dalga geçerken Selis çoktan siparişi vermiş demek ki.

"Çabuk ye de kalkalım, öğle arasının bitmesine 10 dakika kaldı" diyerek bizi takmayan Selis yüzünden 2 dakikada pastayı bitirdim. Tadına vara vara yiyecektim oysa ki... Ah ah şuan boğazımda kalan güzel çikolatalı pastam...

Okul kapısından girmemle Tuna'nın beni görüp yanımıza gelmesi bir oldu. Selis'e elini uzatıp "Ben Tuna" dediğinde gözlerim ikisi arasında gidip gelmeye başladı. "Selis" diyerek Tuna'nın elini sıktı Selis'te.

"Eee naber bakalım?" diyip bana dönen Tuna'ya gülümsedim.

"İyi gibi gibi" dediğimde kahkaha attı.

"Gibi gibi?"

"Gibi gibi işte. Çok mu değişik?" diyerek çattım kaşlarımı onun gülmesine karşılık.

"Çok değişik"

"Sensin değişik" dediğimde istemsizce ikimizde gülmeye başlamıştık. Gülmemizi kesen şeyse Selis'in çığlığı oldu.

"Ne oldu?" diye merakla ona dönen Tuna'ya gözlerini pörtlettim. Sen ne ara hoşlandın arkadaş? Noluyoruz?

"Ya ben Giray'ı kıskandıracaktım ya. Unuttum ben onu tamamen" diyen Selis'le kaşlarımı çattım.

"Nereden bulacağız şimdi?" diye azarladım kendimce. Hayır bu iddiadan banane ise.

"Konu ne?" diyip kolunu omzuma attı Tuna.

"Sevgilimle iddiaya girdik ve beni kıskanmayacağını söyledi. Bende kıskandırırım dedim. Şimdi kıskanıracak kişi lazım" diyerek kısaca özetlediğinde bende ekledim. "Okuldan olması lazım"

"Hımm düşünelim" diyerek elini çenesine götürdü Tuna.

"Kim olabilir?" diye mırıldandığında gözlerimde birden ampul işareti oluştu.