BS/36

4.4K 183 37
                                    

Multi:Çisem

Kantinde tek başıma oturmuş herkesin bakışları altında yemeği yemeye devam ediyorum. Bok var sanki. Ayı oynuyor ya izleyin. Salaklar ya.

Selis Semih'le beraber bahçede ve Çisem'de gizliden Hakan'la buluşmaya gitti. Çünkü ben anlamayacağım ya onun Hakan'la buluşacağını. Ya kız bana 'Ben bir Nurgül Hoca'nın yanına gidiyim' dedi. NURGÜL HOCA KİMYACI!

Bu kız güzel yalan söylerdi aslında ama konu Hakan olunca kafa gidiyor demek ki...

"Nereye dalmış gitmiş benim sevgilim?" sesiyle birden yerimde sıçradım ve korkulu gözlerle baktım Kağan'a.

"Allah seni kahretmesin" dedikten sonra "Yüreğime indi hayvan" diye atarlandım.

"Benim ya sakin ol" diyerek güldü.

Ona gülümserken bir yandan da aklımda bambaşka düşünceler vardı. Kağan'ın çıkma teklifini kabul etmiştim ama neden?

Herkes Kağan'ı seviyorum zannederken okulda aslında içimden Kerem'in geçtiğini kimse bilmiyordu. Zaten Selis'le Çisem de ağzıma sıçmışlardı. Onlar bile beni anlamıyorken ben ne yapabilirim ki?

O an benim yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı bence. Sonuçta sevdiğiniz kişi başka bir kızın elinden tutuyor. Konu o an resmen 'Senin sevdiğin mi? Seni seven mi?' ye gelmişti. Bende o an bir kerede ben sevileyim dedim. Hem Kağan beni mutlu da eder. Evet Kerem'in arkasından acı çekmek bile güzel ama bir kerelikte mutlu olayım istedim.

"Yine daldın" diyerek saçımı geriye ittirdi Kağan.

"Herkes böyle bakarken rahat edemiyorum"

Gülümseyerek çevreye göz gezdirdi ve tekrar bana döndü. Vallaha mal bu çocuk.

"Benim sevgilimsin alışman lazım"

"Ygs'de de egon kadar yüksek bir puan yaparsan kesinlikle Boğaziçi'ndesin"

Tekrar gülmeye başladı. Ne çok güldü bugün. Allah'ım bir gün bende bu kadar çok gülebilecek miyim? Lütfen çok pls. Biraz da bana mutluluk.

Okan'ın masaya oturmasıyla Kağan cevap vermeden ona döndü. Zaten mükemmelito bir laf soktum. Cevap veremezdi yani.

"Çisem nerede?" demesiyle gözlerimi devirdim.

"Sanada merhaba Okan. İyiyiz biz, senden naber? Haa ay çok teşekkür ederiz hayırlı olsun demeye gelmişsin zahmet etmişsin" dememle gülmeye başladı. Ya bir ben mi gülemiyorum bugün arkadaş?

"İyiyim Eylül. Hayırlı olsun. Çisem nerede?"

"Hay Çisem'ini-" diye başlayan Kağan'a en öldürücü bakışlarımdan yolladım. "Seviyim ya ne tatlı kız o öyle"

Bir bakışla nakavt ettim bee. Yine süperim.

"Sevgilime mi yürüyorsun oğlum sen benim? Ben Eylül'e yenge diyim sen Çisem'e yürü. Kardeşliğe sığar mı lan?"

Okan'ın kaşları çatık haline anlamsızca bakarken kafamı iki yana salladım. Bu çocuk bu aralar sinirimi bozmaya başlamıştı.

"Okan farkında mısın bilmiyorum ama Çisem'le siz gerçek sevgili değilsiniz"

"Ama bu olmayacağız demek değil" demesiyle gözlerimi kırpıştırdım. Pekala işler karışmaya başlıyor.

"Eğer Çisem seninle gerçek bir ilişki isteseydi çoktan başlamış olurdunuz" diyerek masadan kalktım. İştah falan kalmamıştı zaten. "Bence sen kendini her şeye hazırla"

Birden ayaklanıp kolumu tutmasıyla bakışlarımı Kağan'a çevirdim. Yerinden oturmuş bizi izliyordu. Kerem'le kavga ederken hiçte böyle kılıbık değildin ama!

BENDEKİ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin