Biraz beklettim ama bu süper bölümle beklemenizi karşılayacağım sanırııımm. Mükemmeelliii oldu benceee. İyi okumalaaar
Eylüüülll multide yine çok tatlı
-------------------
Son sınavdan da çıktıktan sonra mutlulukla kantine doğru ilerlemeye başladım. Selis ve Giray soru tartışmakla meşgulken yanlış yaptığım soruları farkedipte moralimi bozmak istemediğim için onları geride bırakmıştım. Arkadan birinin belime sarılıp beni döndürmeye başlamasıyla çığlık attım. Burnuma Kerem'in kokusu dolup rahatlayınca istemsizce gülmeye başladım.
"Kerem yeteeeer" diye bağırdığımda gülerek indirdi beni. Başımın dönmesi yüzünden koluna tutundum hemen.
O gülerek beni izlerken bende gülerek baktım yüzüne. Kolidorun ortasında böyle bir şey yaptığı aklıma gelince hemen etrafıma bakındım.
Genel olarak kıskançlıktan gözü dönen kızlar varken diğer yarısı anlamsızca bakıyordu yüzüme. Hoş hakkımda ne düşündüklerini iyi biliyordum. Kerem ve Kağan kavgadayken Kağan'ı tutuyormuş gibi göstermiş ve Kağan'la çıkmışken birden Kerem'le sevgili olmam gözlerinde beni çok farklı görmelerini sağlamış. Tabiri caizse kaşar olarak görüyolardı belki daha bile fena. Ama kimse ne yaşadığımı bilmediği için takmıyordum.
Her dedikodu unutuluyordu. Bende bunları takmak yerine ilişkime odaklanıyordum. Kızların gözü dönmesinin sebeplerinden biri de buydu. Hem onları siklemeyip burnum havada geziyordum -ki Kerem'le çıkıyorum bir zahmet burnum havada olsun- hem de KEREM'LE SEVGİLİYİM.
Ben ben. Eylül Kaya, Kerem'le sevgiliydim bee. İşte mükemmellik. Aslında bakarsak Kerem'in benimle sevgili olduğu için sevinmesi gerekiyordu. Sonuçta ben ona baktım. Kalkıp oynasa yeridir.
"Ne oldu daldın?" diyince ona döndüm. Yok ya bu çocuk bana bin basıyordu galiba. Şu burna, şu göze, şu sıfata bak.
"Acıktım ben" diyip omuz silktim. "Yemek yemek istiyorum yaa"
"Ye" diyip düz bir şekilde yüzüme bakınca oflayarak kantine ilerlemeye başlamıştım ki bu defa biri sağ omzuma dokundu. Sağ tarafıma dönmemle o kişinin sol tarafıma geçmesi bir oldu.
"Nereye yenge?" diye gevşek gevşek sırıtan Hakan'a baktım. Çok bir enerjikti maşallah.
"Tatlım bu enerjinin kaynağı nerden geliyor? Söyle bizde sömürelim"
"Okuldan kaçıyoruz" diyip gülerek Kerem'le beşlik çaktıklarında arkadan Selis "Okuldan kaçıyomuuuşşuuzz" diyerek konuşmaya daldı. En son babalar duyardaki kel amca gibi oldum. Niye en son ben duyuyorum ya?
Üçü de bana beklentiyle bakarken omuz silktim.
"İyi kaçalım" dediğimde Kerem direk elini alnıma koydu. Anlamsızca ona bakarken kaşlarını çatmış beni inceliyordu.
"Ateşin yok ama" diyince elini ittirip "Sağol söylediğin için farkında değildim" diye dalga geçtim.
"Ee trip atmadın" dediğinde kahkaha attım. Tribi kaçma sonrasına saklıyorum be gülüm.
"Hadi ya çıkalım hemen" diyerek sınıfa koşturmaya başladı Selis.
"Lan ikincil yenge beklesene" diyip Hakan'da peşinden koşmaya başlayınca kahkaha attım ve Kerem'in elinden tutup bende sınıfa koşturmaya başladım. Sınıfın önüne gelince otoparkta buluşmak adına ayrıldık.
Sınıfa girince zaten tek benim çantam kaldığını görerek hızla çantamı alıp sınıftan çıktım. Ama pekte çıkamadım çünkü kapıda bir hıyarla çarpışmam bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEKİ SEN
ChickLitBir insanı her şeyden çok sevip aynı anda nasıl nefret edebilirsiniz?