Sevimli youtuber gibi bir giriş yapayım.
Merhabaaaa arrkadaşlaaarrrr hikayeme hoşgeldiniz. Bayadır sadece Nehir ve Eylülün ağzından yazdığımı farkettim ve Selis ile Çisem'i özlemiş olabileceğinizi düşündüm ama ne yazıkki kendimi Nehir'in ağzından yazmaktan alıkoyamıyorum. E yeni bir ilişki sonuçta ve bence eğlenceli bir çift olurlar. Tabi olurlarsa... Sizce olabilirler mi? Bir de mümkünse artık biraz yorum bekliyorum sizden. Çünkü siz yorum yaptıkça benim yazasım daha çok geliyor ama siz sadece okuyup geçince ne beğeni ne de yorum gelmeyince amaaan kimse takmıyor zaten kafasına giriyorum. O yüzden bu bölüm özellikle yorumlarınızı bekliyorum. Şimdi müsaaadenizle sizi hikayeye bırakıyorumm.
SELİS'TEN
Girayla el ele Çisemin evine doğru yürüyorduk. Kerem ya da Hakan'ın aksine Giray yürümeyi çok seviyordu. Ben normalde çok sevmezdim ama yanımda Giray olduğu ve elimi tuttup gözlerime böyle baktığı sürece yürüyebilirdim. Dışardan çok uçarı bir çift gibi durduğumuzu biliyorum ki öyleyiz de yalan yok. Biz ne Hakanlar kadar kavgacı ne de Eylüller gibi tekdüzeydik. Tabi aynı anda ne Hakanlar kadar temelimiz sağlamdı ne de Eylüller kadar romantiktik. Biz bizdik, onlarda onlardı. Herkes bir yerde kendi ilişkisinden sorumluydu. Biz de böyle mutluyduk. Ben Girayın bu şebek hallerine aşık olmuştum hem de ondan ölesiye nefret ederken. Beni ilk öptüğünde hıçkırarak Eylülü aradığım gün hala aklımdaydı. İstemsizce gülümsedim. Neler yaşamıştık bu kadar kısa zamanda.
"Hayırdır beni mi düşünüyorsun?" diyerk omzuma omzuyla vurdu Giray hafifçe. Gülümsemem iyice genişledi.
"Nerden bildin?"dediğimde şaşırdı birden.
"Oha lan dalga geçmiştim. Canım sevgilim yaaa nasıl da düşünür beni diyerek kolunu omzuma attı ve bende omzumdakini elini tuttum.
"Seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?" dediğimde anlamsızca gözlerime baktı.
"Noluyoruz lan? Bu ilişkinin romantiği benim"
"İçimden geldi sadece" dediğimde "Gelmesin" dedi önüne dönerek.
"O nedenmiş" dediğimde kaşlarım çoktan çatılmıştı.
"Sen öyle diyince içim eriyor birden" diyip burnumun ucuna bir öpücük kondurdu. Yine napmış etmiş ilk sinirlendirip sonra tüm sinirlerimi gevşetmişti. Bende dudaklarına minik bir buse kondurduğumda kızar gibi kaşlarını çattı.
"Bu ne böyle anasınıfı öpücüğü gibi" diyip bu sefer en derinlerime dokunan bir öpücük bıraktı dudaklarıma ama en çokta kalbime bir kez daha kazıdı adını. Biz tam güzel güzel kalplerimizi ağaç kovuğuna çevirirken bir teyzenin cık cıklamasıyla ayrıldık birbirimizden. Ee Türkiye burası.
"Ayıp ayıp bu gençlerde hiç saygı kalmamış" diye kendi kendine söyleniyordu teyze.
"Teyze nikahlı kocam bu benim" diyerek Giraya iyice sarıldım. Giraysa gülmemek için kendini sıkıyordu.
"Evvveet canım karıcığım benim" diyerek sarıldı bana. Ay şimdi karıcığım diyincede içim bir hoş olmadı değil.
"Üstünüzdeki formalar ne o zaman? Yüzükleriniz nerde?" diyince Giray cevapladı bu sefer.
"Oyuncuyuz teyze biz ondan böyle giyinip yüzüklerimizi çıkarttık" dedi. Teyze şöyle bir baştan aşağıya süzdü bizi.
"İyi çocuum güzelde kötü örnek oluyorsunuz küçüklere. Yapmayın böyle insan içinde aa ayıp canım" diyerek başörtüsünü düzeltti.
"Tamam teyze merak etme sen" dedim direk.
"O eteğide indir kız o ne öyle tepende" dediğinde "Teyze valla bende hiç beğenmedim" dedi Giray. "Canım karıcığım gelecekteki çocuklarımın anasına yakışıyor mu hiç?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEKİ SEN
ChickLitBir insanı her şeyden çok sevip aynı anda nasıl nefret edebilirsiniz?