Multimedia: Giray
Kağan'ın beni dürtüp gösterdiği yere baktığımda ağzım bir karış açık kaldı. ÇİSEM? OKANLA? ÖPÜŞÜYOR? MU? Birbirlerinden ayrıldıklarında tek görebildiğim Çisem'in Okan'a bir şey dediği ve Okan'ın kahkaha atarak Çisem'in saçını okşadığı. ALLAH AŞKINA ŞU GERİZEKALI HAKAN NEREDE?
Sinirle etrafıma bakınırken Melis'le el ele bir adet Hakan görmek beni ikinci bir şoka itti. Anlamsızca etrafa bakınmaya başladığımda aklımdaki tek soru kendilerini daha ne kadar boka batıracaklarıydı. İstemeye istemeye Kağan'a baktığımda onun benim gibi şaşkın olmadığını farkettim.
"Çok normal karşıladın bakıyorum?"
"Tahmin etmiştim böyle bir şey olacağını" diyerek bana çarpık bir gülüş yolladığında yakışıklılığına lanet ettim. Oğlum sen ne güzel gülüyorsun öyle. Allah var yukarıda yakışıklı çocuk yani. Bize doğru gelen Selis ve Giray'a gülümsedim ve bu konuyu kapattım.
"Az önce olanlar hakkında en ufak bir fikri olan var mı?" diye soran Giray'la gülümsemem genişledi. Rolümü iyi oynamam lazımdı değil mi?
"Hangi konuda?" diye sorduğumda Selis'te bana göz kırptı. Giray'ın gözleri Selis ve ben arasında mekik dokurken Kağan'ın elini belime atmasıyla gözleri oraya kaydı ve beni birden kolumdan tutup çekti.
"Şşş hayırdır koçum?"
"Ne hayırdır?" diyip gülen Kağan'ın gözümdeki tüm çekiciliğini birden kaybetmesine şaşırdım. Sanırım gerçekten Giray'ı iyi bir arkadaş olarak benimsemiştim artık.
"O el Eylül'ün belinde falan?" diyip göz kırpıp kafa salladığında kavgaya son 5 olduğunu anladım.
"Abartma Giray"
"Öyle olsun bakalım şimdilik. Ama anlatın neler dönüyor burda?" dediğinde "Bilmiyor musun?" diye sordum. Kafasını hayır anlamında iki yana salladığında sinsi sinsi güldüm.
"Çisem'le Okan beraberler. Bunu Çisem Hakan'a söylemişti zaten. Yoksa Hakan sana anlatmadı mı?"
"Sadece Çisem başkasını seviyormuş dedi. O piçin Okan olduğundan bahsetmedi." derken Giray'ı kavgadan sonra ikinci defa ciddi görüyordum. Sanki yalan söylediğimi anlamışta bir açık arıyormuş gibiydi. Selis'e bir bakış attım. Tabiki yılların arkadaşı olarak hemen mesajımı aldı.
"Ne diyorsun sen Giray?" diye karşılık veren Kağan'ın kolunu sus anlamında çimdikledim. O da bu mesajımı alarak sustuğunda Selis sözü aldı.
"Ya aşkım sınıfa geçelim artık" dediğinde Giray yandan bir bakış atıp Kağan'a doğru da bir adım atttı. Daha sonra Selis'in dediğini yeni idrak etmiş gibi alaycı bir sırıtışla sevgilisine döndü.
"Aşkım mı?"
"Evet. Aşkım. Allah Allah olamaz mı ya?" diye atarlanarak konuyu dağıtan Selis'le gurur duydum. Utangaçlığını unutmuştu tam bu an.
"Geçelim bakalım" diye sırıtarak Selis'in elini tutarak yürümeye başladı. Bende Kağan'a döndüm.
"Şimdi derse geçelim akşam sen ben Kağan Çisem buluşalım. Bu konu konuşulacak."
"Siz nasıl isterseniz hanımefendi" diyerek sırıttığında bende gülümsedim. Bu sırada zilin çalmasıyla beni sınıfa kadar bıraktı ve giderkende "Okan bendeeee" dedi. Yani bunu Okan'ı ben getiririm, ayarlarım onu anlamında dedi. İnsan direk söyler. "Bendeee" ne demek? Bu haline gülerken karşı sınıfa beraber giren Yağmur ve Kerem'i görmemle bir anda bütün gülmem silindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEKİ SEN
ChickLitBir insanı her şeyden çok sevip aynı anda nasıl nefret edebilirsiniz?