BS/3

7.2K 199 4
                                    

Multimedia:Kerem

Bara geleli nerdeyse 3 saat olmuştu ve Selisle tek derdimiz Çisem'i buradan çıkarmaya çalışmaktı. Ama kızda katır inadı olduğu için en sonunda ne bok yersen ye diyerek serbest bıraktık. Böyle iyi hissedecekse içsin. Ne biçim arkadaşsınız demeyin onu sonunda sırtında eve taşıyacaklar biziz!

Ben bunları düşünürken bir yandan da az önce tanıştığımız çocuklarla muhabbet ediyorduk. Bora, Murat ve Can. Ne kadar barda tanıştığın insan düzgün olmaz gibi bir yargı olsada bu üçünün derdinin bizi yatağa atmak olduğunu zannetmiyorum. Eğer öyleyse de bunu bizden gizlemeyi çok iyi başarıyorlardı.

"Bu kaşarların burda ne işi var be?" diye cırlayan Çisem'e döndüm ve gösterdiği yere baktım. Götlerinde etek giymiş iki tane kızı gösteriyordu ve ne yalan söyleyeyim abi kızların fizikleri iyiymiş ha.

"Kim bunlar?"

"Yağmur'la Melis. Hakan'ların grubundan. Ayrılmamız için her şeyi yaptılar sonunda da başardılar." dedi kayan konuşmasıyla gözlerini kırpıştırarak. Alkolün yan etkileri işte. Gitti kızcağızın kafa.

"Bak nasılda tip tip bakıyorlar. Caaan dans edelim mi ya?"

"Çisem saçmalama bunlar Hakan'a gider." diyerek uyarmaya çalıştım. Alkolden beyni giden arkadaşımı.

"Hakan kim ki ya? Sevgilisi mi? Yoo değil. Git kardeşim git dans et gönlünce." Selis'e kızgın gözlerle bakıp kaş göz yaptım. Bir de gaza getiriyor kızı ya.

Müdahale etmeme zaman verilmeden direk piste çıkan Can ve Çisem'e baktım. O iki kıza döndüğümdeyse birinin mesaj yazdığını diğerininse Çisem'i izlediğini farkettim. Aman canım! Selis haklı. Hakan Çisem'in neyi ki zaten?

Ben Bora'yla konuşurken Selis'lede Murat aynı şekildeydi. Bir ara Çisem'i görmek için etrafa göz gezdirirken iki kızdan esmer olanıyla göz göze kaldım. Bir gözümü kırpıp kafamı salladım "Hayırdır?" anlamında. Yoo tabiki şuan Bora'ya güvenmiyorum. Kızsa bana sinsice gülümseyerek önüne döndü. O gülümsemeyi senin...

Çisem'in sonunda masaya teşrif etmesiyle ayaklandım. Boralarla vedalaştık ve kendi kendine şarkı söyleyen Çisem'in bir kolunu ben kendi omzuma atarken diğer kolunuda Selis kendi omzuna attırdı.

"Bu kız ne zaman bu kadar kilo aldı ya?" diye söylenen Selis'i "Hakan'dan ayrılıp kendini çikolataya vurduğunda" diyerek cevapladım. Sonunda bir taksi çevirebildiğimizde Çisemlere geldik. Saat 1.30 olmuştu ve başım çatlıyordu. Ah Çisem ah!

"Hadi yatalım yarın erken kalkacağız" dediğimde isyan eden Selis'i tek başına bırakıp misafir odasına geçtim ve kendimi yatağa attım. Ben yarın nasıl kalkıcam?!

------------------

"Haddiiiiii kalkıııınnn saat 7 olduuuğğğğ!!!"

"Çisem nasıl kalktın bilmiyorum ama biraz daha bağırmaya devam edersen bodrumdaki testereyle doğrarım seni" diye uyaran Selis'in sesiyle istemeye istemeye yataktan kalkıp odadan çıktım. Mutfağa gittiğimde kahvaltı hazırdı. Bu kız hep böyle işte. İçer içer sonra ilk bu kalkar. Mal gibi bir şey. Gibi fazla oldu.

Yanına gidip yanağını öptüm ve masadan salam attım ağzıma. Birde ekmek attıktan sonra "Günaydın yavrum" diye bir yandan ekmeği çiğnerken bir yandan konuşmaya çalıştım. Yanağından makas almayıda es geçmedim tabii.

"İki dakikalığına kıroluğu bırak Eylül, yalvarıyorum" diyip gözlerini deviren Çisem'i "Hah" diyerek cevapladım. Sonrasında "Dün kızlardan biri sen dans ederken mesaj çekiyordu haberin olsun." dedim. "Hangisi?" sorusunu sorduğunda "Esmer" diyerek kısaca cevapladım.

BENDEKİ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin