ÇİSEM'DEN
Merdivenlerden iner inmez ilk sorduğum soru "Nehir nerde?" olmuştu. İki dakika banyoya girmiştim halbuki yaa.
"Annesi aradı, bir yere gidiceklermiş Nehirde de evin anahtarı yokmuş gitti mecburen" dedi Selis.
"Ee kalsaydı burda" dedim Hakan'ın yanına otururken. Direk kolunu omzuma attı. Zaten herkes pizzalarını yiyip televizyona odaklanmıştı bir yandan. Selis, Eylül ve ben hariç. Üçümüzde birbirimize bakıyorduk öylece. En sonunda gözle anlaşamıcağımızı anlayınca mutfağı işaret ettim. Eylül eline bir dilim daha alıp - iki saniye yemese ölür çünkü- peşimden kalktı. Mutfağa girer girmez sessizce söylenmeye başladım.
"İki saniye banyoya giriyorum. Bir kızı göndermemeyi beceremiyorsunuz"
"Ay sanki tanımıyosun Nehir'i dinlemiyor istemediği şeyi yaptıramıyoruz işte. Semih'i görünce ne kadar ısrar etsekte kalmadı. Çokta morali bozuldu, üstüne gitmek istemedik" dedi Selis. Nehir'in o hali gözümde canlandı birden. Nehir'in tepkilerinide öğrenmiştim artık hayal edebiliyordum.
"Off ne yapacağız peki şimdi? Böyle giderse asla barışmayacaklar." dediğim kollarımı kavuşturarak.
Eylül elindeki pizzayı yemeye sonunda ara vererek konuya katıldı.
"Ya siz benim bir kere bile plansız olduğumu gördünüz mü?" dediğinde anlamsızca ona baktım.
"Ee planın mı var yani?" dediğimde alkışladı beni. "Bravo zeki arkadaşım."
"Çok konuşmada anlat" dedim.
"Siz beni destekleyin yeter" dediği gibi içeriye yöneldi. Seliste bana kaşlarıyla içeri işareti yapınca düştüm önüne. İçeri girdiğimde Eylül direk pizzasının önüne yere oturmuştu. Orta Sepha alçaktı çünkü baya. Ben Hakanın yanına geçince Seliste Semih'in yanına oturdu. Giray Eylülün yanında yere oturmuş pizzasından yemeye çalışıyordu Keremde tam karşımda Eylülün arkasında koltukta oturuyordu. Merakla Eylülün ne yapacağını beklerken Eylül birden büyükçe ofladı. Selis atladı direk "Noldu?" diye.
"Aklıma bir şey geldi üzüldüm birden" dedi. Çocuklar sonunda aralarındaki muhabbetten vazgeçip Eylüle döndüler.
"Ne geldi aklına hayatım?" dedi Kerem. Giray'ın gözü hala pizzadaydı. Eline bir pizzayı alıp iştahla yemeye başladı.
"Eylül çok kötüydü bugün. Kıyamam bir de geldi burada temizlik yaptı. Aç açınada eve gitti. Biz burda oturmuş keyifli keyifli pizza yiyoruz" dedi. Bu oyunculuğuna gülümsememek için zor tutuyordum kendimi. Girayda üzülmüş olucak ki elindeki pizzayı kutuya geri koydu.
"Yani tamam sen konuşmuyor olabilirsin Semih ama bu yaptığımız arkadaşlığa sığmadı. Aramızda olsaydı şu an ilaç verir, ıhlamur kaynatır daha iyi hissederdim kendimi. Kız şimdi evde tek başına. Ya başına bir şey gelse?" dedim direk.
"Abartmayın çocuk değil ya bir karın ağrısıyla başa çıkabilir, hepimiz nasıl çıkıyoruz?" dedi Semih direk.
"Vicdansız" diyerek gözlerini devirdi Selis. "Her hasta olduğunda annen başından ayrılmıyor öyle başa çıkıyorsun tabi" dedim bende.
"E sen nasıl başa çıkıyorsun o zaman Çisem?" dedi hemen. Birden konunun bana dönmesiyle yutkundum. Yere bakmaya başlayarak konudan çıkmayı umdum. Ailemin yıllardır yanımda olmamasının yüzüme bu şekilde çarptırılması içime oturmuştu.
"Ben- çok özür dilerim Çisem" dedi Semih direk.
"E yuh ama abicim" dedi Hakan sessizce. "Asıl çocuk Nehir değil sensin bence daha nerde ne konuşucağını bilmiyorsun" dedi Hakan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEKİ SEN
ChickLitBir insanı her şeyden çok sevip aynı anda nasıl nefret edebilirsiniz?