BU BÖLÜMDE KEREM VE EYLÜL YOKTUR. KESİN BİLGİ YAYALIM!
Multimedia:Çisem
SELİS'TEN
Kapıdan çıkan Kerem'le Eylül'ün arkasından öylece bakakaldım bir süre. Müziğin başlamasıyla kendime gelip Giray'a döndüm. Ama pis pis sırıtması pekte hayıra alamet değildi. En son böyle sırıttığında beni öpmüştü çünkü. Hemen önüme dönüp gülümsememi sildim. Mal mal konuşmayın. Bu salaktan etkilenecek halim yok.
"Selis" dediğinde ona dönüp tek kaşımı kaldırdım. En sevdiğim özelliğimdi bu. Eylül genelde yapamadığı için ben her yaptığımda kafama bir tane geçiriyor ama konumuz bu değil.
"Bende senin için dalayım mı birine? Var mı lan bakan? Bir ben kavga çıkarmadım bak bu akşam, hemen atlarım üstüne." diyip çevreye bakınmaya başladı ben kaşlarımı çatmış onu izlerken. "Var mı lan?" dedi sinirle. Kendi kendine sinirlenmişti mal.
"Salak salak konuşma Giray. Sana mı kaldı bana bakanı dövmek?" dediğimde sırıttı. "Öpüşürken öyle demiyordun."
"Tokat atarken öyle diyordum ama." dedim ve önüme dönüp bacak bacak üstüne attım. Gerizekalıya bak ya. Kahkaha sesi kulağıma gelince yüzümü buruşturdum. Kahkahan güzel olabilir ama şu an hoşuma gitmiyor Giray üzgünüm.
Kolumdaki saate baktığımda yuh dedim içimden. Ne ara bu kadar geç olmuştu ya. Giray'a hiç bir şey söylemeden ayaklanıp çantamı aldım ve çıkışa yöneldim. Dışarı çıktığımda rahat bir nefes almıştım sonunda. Sigara ve alkol kokusundan kusacaktım artık. Tam kulağımın yanından "Seliiiiis" diye bağırılmasıyla çığlık attım ve arkamı dönüp elimdeki çantayla vurmaya başladım arkamdaki kişiye.
"Selis ne yapıyorsun ya?" diyip iki kolumdanda sabitleyen kişiyle yumduğumu farketmediğim gözlerimi açtım. Giray'ı gördüğümde ilk başta bir ohladım, bir rahatladım. Sonrada "Allah'ın cezası" diye bağırıp kollarımı çektim ve kafasına bir tane daha geçirdim çantamla.
"Hayvan herif." diyip çantayı tekrar kaldırınca hemen tuttu kollarımı.
"Tamam sakin" diyerek güldü. Gülmesiyle gülümsemek istesemde kendimi tuttum ve kolumu çektim.
"Gel sana bir kahve yapayım." dediğinde ters ters baktım. Bir yandan da yürümeye başlamıştık. "Nescafe olmasın o" diyip kaşlarımı kaldırdım. "Halk arasında öyle diyenlerde varmış, evet" dedi ve ben kahkahayı bastım. Ne yapıyorsun Selis? Kötü davranacaksın kötüüüü. Bu mudur senin kötü anlayışın? Kahkaha atmak mı?
"Ee yapıyor muyum?" diyip pis pis sırıttığında yandan bir bakış attım onun genelde yaptığı gibi. "Hayır"
"Yaaa nedeeeen?" diyerek dudak büzdüğünde kendimi tutmaya çalıştım.HAYIR KANMAYACAĞIM!
"O kahvelerin sonu pek hayırlı bitmiyor"
"Aksine fazlasıyla hayırlı bitiyor" diye göz kırptığında "Tövbe tövbeee" diye bağırdım.
"O bir kere olurdu canım kusura bakma" dediğimde güldü. "Bunlar hep bir kerelerle başlar."
"Çok biliyorsun bakıyorum da" diye sinirli bir bakış attım. Hay Selis! Sinirli bakış senin neyine?
"Kıskandın bakıyorum da"
"Yoo" diyerek omuz silktim. "Senin neyini kıskanacağım ben?"
"Yakışıklılığımı, geçtiğimiz yolda bütün kızların bana bakmasını, mükemmelliğimi, gülümsememi, tat-" derken elimle ağzını kapayarak susmasını sayladım. Şirince sırıtıp "Çarpılacaksın" dediğimde kaşlarını çattı. BİNGO!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEKİ SEN
ChickLitBir insanı her şeyden çok sevip aynı anda nasıl nefret edebilirsiniz?