Önceki bölümü atlamayn🤺Jungkook eğildi ve dili dudaklarına hafifçe dokundu, bir kez, iki kez.
Taehyung'un kolları yan taraflarında donup kalmıştı. Elleri yumruk halindeydi. Taehyung'un dengesi şaşmıştı. Kemikleri yokmuş, sanki yüzüyormuş gibi bir his vücudunu ele geçirmişti, içi düğüm düğüm oldu. Bu garip his yüzünden gözleri dolmaya başladığında titreyen dudaklarını birbirine bastırdı. Ağlamak istemiyordu, Jungkook'un yine onu öpmesini istiyordu.Jungkook endişeyle Taehyung'un alnına düşmüş bir tutam saçı geri çekti. Hızla verdiği nefes küçük olanın dudaklarına değiyordu.
Jungkook sertçe yutkundu. Kötü fikir. Kötü fikir. Çok kötü bir fikir. Taehyung'u en başında hiç öpmemeliydi.~~~~~~~
Taehyung'u ağlattığına inanamıyordu. Endişeyle küçük olanın dolu gözlerine bakarken belinde duran ellerinden birini yanağına çıkardı.
"Canını mı yaktım, neden ağlıyorsun?"Taehyung yumruk halindeki ellerinden birini kaldırıp gözlerini ovuşturdu.
"Çok birsürü güzel Taehyung daha çok daha çok istiyor. Mrrhh~""Ahh.."
Jungkook ne söyleyeceğini bilemiyordu. Yoğun bir istek ve zevk içindeyken onun canını yaktığını düşünmüştü. Çünkü Taehyung ağlıyordu. Daha fazla istediği için ağladığını düşünemezdi."Umarım kendimi daha sonra bu yaptığım şey için kötü ve suçlu hissetmem."
Söyledikten sonra Taehyung'un hafif bedenini yatağa bıraktı ve üzerine yerleşti.Jungkook'un ilk öpücüğü yumuşak ama sahiplenici bir şekilde Taehyung'un dudaklarını talan etti. Kendisini durduramıyordu. Aralarındaki kimya ve bu çileden çıkaracak kadar şımarık ve sevimli melez neredeyse alev aldıracaktı ona. Tüm bunlar yetmez gibi yalvaran sözcükleri, miyavlamaları otokontrolünün son kırıntılarını alıp götgötürmüştü.
Alarında bir boşluk kalmayana, Taehyung'un göğsünü kendi göğsünde hissedene dek ona yaklaştı.
Genizden gelen, miyavlarcasına çıkan o seslerine, ona yaslanarak kıvranan ufak ve yumuşacık bedenine doyamıyordu.
Bu şımarık melez onu harika bir şekilde ayartıyordu.
Taehyung'un yüzünü tutarak dilini onun dudaklarında gezdirdi, ağzının içini de istiyor ve onun izin vermesi için dua ediyordu. İstediği oldu da, ama onun beklediği şekilde değil. Taehyung Jungkook'u taklit etmeye çalışırken ağzını aralamış ve dilini onun dudağında gezdirmeye çalışıyordu. Jungkook geriye çekilip Taehyung'un güzel yüzüne bakarken güldü.
Taehyung şeftali gibi kokuyor, günah tadı bırakıyordu. Bir de kıpır kıpır kulakları vardı. Jungkook onları bu şekilde gördüğünde Taehyung'un ne kadar istekli ve neşeli olduğunu anlayabiliyordu.
Jungkook daha fazla sertleşemeyeceğini düşünüyordu ama Taehyung'un muhtaç miyavlaması bunu başarmıştı. Kalçalarını ona doğru bastırdı ve Taehyung da aynı şekilde karşılık verip parmaklarını da saçlarının arasında gezdirince Jungkook zaferle inledi.
Taehyung'un bu yabancı olduğu hisler hoşuna gitmişti. Jungkook'un yaptığı şeyi daha fazla yapmasını istediği için küçük elleriyle ensesindeki saçlarını kavrayıp çekiştirdi."M-miyaav~"
Taehyung, diğerini vahşileştiren çelişkilerle doluydu. Ukalaca konuşan, şımarık ve huysuz ama tatlı ve masumdu.
Çıkardığı azgın sesler, hevesle hareket edişi ve kıvrımlarının baskısı, Jungkook'un kısa saçlarını tutup çekerkenki nafile çabası...