Son bölümü çok az kişi okumuş yorumu da az. 😾 Onu atlayıp bunu okumayın. Resmen önceki bölümle arasnda 1000'e yakın kişi fark var.
Keyifli Okumalar~
"Miyaav!"
Jungkook'a güveniyordu ama havuzları yada denizleri yada plaja gitmeyi hiçbir şeyi sevmezdi. Sadece banyodaki derin olmayan jakuzilerden hoşlanırdı.
"Beğenmezsen hemen çıkacağız."
Söyledikten sonra Taehyung'un tişörtünü tuttu ve kaldırıp başını ince kumaşın altına soktu. Küçük olanın yumuşak sevimli göbeğine dudağını bastırdı ve kıkırdamasına neden oldu.
"Miyav~"
~~~~~~
Taehyung küçük ellerini Jungkook'un omuzlarına koydu ve konuştu.
"Taehyung yapabilir! Miyaav~"
Jungkook, başını tişörtün altından çıkarıp gülümsedi. Taehyung'u ikna etmek pek kolay değildi ama bir öpücükla başarmıştı.
Taehyung'un üzerindekileri tişörtü çıkardı ve tam örtünün üzerine koyacakken küçük olanın tehditkâr bakışlarını fark ettiğinde hemen elindeki tişörtü katladı.
"Bak güzelce katladım."
Taehyung, kuyruğunu arkasında keyifle sallarken kıkırdadı.
"Miyaav~"
"Çok tatlısın Taehyung."
Jungkook onu tamamen soyduğunda gülümsedi ve hafif tombul küçük bedenini kucağına aldı. Taehyung mutsuz bir mırıltı çıkarıp kucağında olduğu adamın omzunun üzerinden suya baktı.
Birkaç öpücük beklemişti ama alamamıştı.
Jungkook'un gölün kıyısına yaklaştığını fark ettiğinde kollarını sıkıca onun boynuna doladı.
Kısa süre sonra ikisinin de omuzlarından aşağısı suyun içindeydi. Jungkook, geriye çekildi ve Taehyung'un gergin, sevimli yüzüne baktı.
"Güzel değil mi? Neden gerginsin? Korkma bırakmayacağım sadece vücudunun nasıl rastladığını hisset. Hoşuna gidecek tatlım."
Taehyung sızlandı ve uzanıp diğerini öpmeye başladı. Şuan su veya başka bir şey ilgisini çekmiyordu.
"Mmrhhh~"
Jungkook, kucağındaki sevimli meleze karşılık vermeye çalışırken onun belinde duran elini sıkılaştırdı. Diğer elini pürüzsüz belinde kaydırıp yumuşacık tatlı poposunu kavradı.
Taehyung, hemen keyiflenmiş ve kucağında olduğu adamın boynuna sarılı kollarını omuzlarına indirmişti. Onun geniş omuzlarına dokunurken küçük bedeni kıpır kıpırdı. Sevimli kalçalarını hareket ettirip Jungkook'un sert karın kaslarına sürtündü.
Jungkook, ufak olanın bu kadar istekli oluşuna şaşırmış olsa da karşılık vermeye çabaladı.
Nefes almak için dudakları birbirinden ayrıldığında melezin güzel, sarı gözlerinde ki isteği ve heyecanı görebildi.
"Benimle piknik yapmak ve sandviç yemek istiyordun, sevişmek nereden çıktı hmm?"
Taehyung'un burnuna ve yanaklarına birkaç tatlı öpücük kondurmadan hemen önce sordu.
Taehyung bakışlarını başka bir yöne çevirmiş ve dudağını bükmüştü.
"Baba Jungkook istemiyor. Çok birsürü fazla güzel Taehyung istiyor. Mrrhh~"
Titreyen sesiyle söylerken, güzel gözleriyle Jungkook'un geniş omuzlarını ve kaslı göğsünü seyrederken çok sevimli görünüyordu.
"Ne? Hayır tabiki de istiyorum hemen ağlama."
Telaşla söyledi ve melezin pembe ıslak dudaklarını yeniden öptü ve geriye çekildi. Taehyung'u her zaman isterdi ama şuan yeri ve zamanı değildi.
"Mmrrhh! Hayır!
Taehyung, onun aralanmış dudaklarından faydalandı. Usulca Jungkook'u öptü. Hırçın ve aceleci davranıyordu.
Jungkook pes edip karşılık vermeye başladı. Taehyung'un dudaklarında tatlı bir lezzet vardı ve onu öpmek Jungkook'u sarhoş edecek kadar zevkliydi. Hayatı boyunca bu kadar güzeliyle karşılaşmamıştı.
