Jungkook, eve döndükten sonra Sehun'u gelip almaları için görevlileri aramıştı.
Yemek masasında otururken uygun bir vakit olduğunu düşünüp oturduğu sandalyede geriye yaslandı ve Sehun'a baktı. Sehun geldiğinden beri her zaman olduğu gibi Taehyung Jungkook'un kucağında oturuyordu.
"Görevlileri aradım ve yarın seni gelip almalarını söyledim Sehun."
Sehun elindeki çubukları bırakıp Jungkook'a bakmak için bakışlarını kaldırdı.
Gitmek istemiyordu, Taehyung ile biraz daha kalmak istiyordu. Belki onu çiftleşmeye ikna etmek için etkileyebilirdi.
"Evet! Kötü kedi gitsin. Jungkook onu sevmiyor. Küçücük bilene sevmiyor! Mrrhh!"
Tae duyduğu şey ile oturduğu yerde kıpırdandı ve neşeyle söylendi.
Sehun'un turuncu saçları arasındaki parlak tüylü kulakları üzüntüyle geriye yatarken kuyruğu ise yere serilmişti. Daha buraya geleli dört gün olmuştu, barınağa dönmek istemiyordu. Çünkü Jungkook, çok iyi bi sahipti ve Taehyung çok güzeldi.
"Mmrrhhh...."
Jungkook Sehun'un bariz üzüntüsünü fark ettiğinde, kucağında kıpır kıpır ve neşeli miyavlamalar çıkaran Taehyung'un beline sarıldı ve onu durdurmaya çalıştı.
"Uslu dur Tae. Sehun'u üzüyorsun bak."
Taehyung bakışlarını birkaç saniyeliğine Sehun'a çevirdi ve omuz silkti.
"Taehyung bilmez. Mrrhh~"
Elindeki çatala bir sosis parçası daha taktı ve yemek için ağzına götürürken yere değmeyen ayaklarını, boşlukta keyifle salladı.
"İstersen bir süre daha burda kalabilirsin Sehun." Jungkook, Sehun'un bariz bir şekilde üzüldüğünü gördüğü için söyledi.
"Fakat Taehyung için değil. O seni istemiyor, farkındasın."
Taehyung duyduğu şey ile elindeki çatalı Sehun'a doğrulttu.
"Jungkook'da kötü kedi istemiyor. Çok birsürü sevimli, güzel Taehyung Jungkook'un kedisi."
Sırtını Jungkook'un göğsüne yasladı ve miyavladı.
"Miyaav~"
O sırada Jungkook, Taehyung'un söylediği şeyi düşünmeye başladı. Taehgung, Eski sahibini unutmuş muydu? Bu iyi bir haberdi çünkü Jungkook, yaramaz ve şımarık olsa da Taehyung'a alışmıştı. Onu başka aileye yada Sehun'un kaldığı gibi bir yere vermeyi düşünmüyordu.
~~~~
Bugün Jungkook'un takip ettiği bir takımın maçı vardı ve Taehyung için pasta sipariş etmişti. Jungkook televizyon izlerken ufak olanın kendisini rahatsız etmesini istemiyordu.
Maçın başlamasına on beş dakika vardı.
Taehyung mutfakta Jungkook'un onun için aldığı pastayı yerken Sehun ise bahçedeki salıncakta vakit geçiriyordu. Taehyung pastasından ona vermediği için üzülmüştü.
Jungkook, Sehun'un bir hafta daha evde kalmasına karar vermişti. Sonra gideceğini bildiği halde Taehyung onu hala istemiyordu.
"Ahh! Başladı."
Jungkook koltuğa yayılıp ayakların sehpanın üzerine uzattı.
Yirmi dakika kadar sonra Taehyung, ellerini yıkamış olmasına rağmen hala ağzının etrafındaki pasta kreması lekeleri duruyordu.
Sehun'un yememesi için pastanın kalanını masanın altına koydu. Şiş midesini ovarak salona, Jungkook'un yanına yürüdü.
Koltuğa yayılmış Jungkook'un kucağına uzanıp kıpırdandı. Bir süre beklemesine rağmen hala Jungkook televizyon seyrediyordu.
"Mmrrhh!"
Taehyung uzandığı yerden doğruldu ve aşağıdan Jungkook'un yakışıklı yüzüne bir süre baktı. "Miyaav~ Çok birsürü uslu Taehyung'un güzel kuyruğunu kim tarayacak?"
Jungkook duyduğu şey ile ellerini küçük olanın beline yerleştirip bir süre sevimli surata baktı.
"Sonra tararım, olur mu? Şimdi televizyon izlemek istiyorum."
