"Haftaya salı günü Taehyung'u ameliyata alabiliriz. Görünüşe bakılırsa o zaten korkmuyor, bu konu hakkında bir bilgisi yok. Bebeklerin gelişimini tamamladığını düşünüyorum ve sorun çıkmaması için onları sezeryan ile alacağım." Doktor söyledikten sonra bakışlarını Jungkook'tan ayırdı ve onun kucağında oturan sevimli bedene baktı.
"Doğumdan sonra, daha önceki deneyimlerime dayanarak Taehyung'un, üç dört gün boyunca uyanmayacağını düşünüyorum. Vücudunun kendisini yenilemek ve eskisi gibi sağlıklı, dinç olabilmesi için buna ihtiyacı var."
Bakışlarını yeniden Jungkook'a çevirdiğinde onun endişeli bakışları ile karşılaştı. "Söyledim ya bunu her melez yapıyor. Yani sağlıklı bir şey. Taehyung uyanmadığında endişelenmemen için söyledim."
Jungkook yine de endişeliydi. "Yani üç gün dinlenmesini gerektirecek kadar kötü durumda mı olacak?" Kucağındaki Taehyung'a daha sıkı sarılırken sordu.
"Ahh tam olarak öyle sayılmaz. Normal insanlardan farklı olacağını sanmıyorum. Ama bu şanslı ufak melezler bu uyku sayesinde hemen toparlanabiliyor. İnan hiç endişelenmeni gerektirecek bir şey yok."
Jungkook tam olarak ikna olmasa da doktora anladığını belli etmek için başıyla onay verdi. "Peki ya Taehyung'un sürekli bir yerlerindeki ağrılardan şikayet etmesi ve ağlamasının nedeni nedir? Yani hamilelik konusunda bir sorun yoksa söylediğiniz gibi."
"Ahh şu konu." Doktor ufak meleze baktı ve gülümsedi. Taehyung, Jungkook'un kucağında otururken şiş karnı yüzünden göbeği açıktı. Tombul yanakları ve kocaman gözleriyle inanılmaz tatlı görünüyordu. Jungkook'un telefonu ile yine kendi fotoğraflarını çekmekle meşguldü. "İlgi için onları söylediğini düşünüyorum. Çünkü çok sağlıklı ilerliyor."
Taehyung doktoru dinliyor olsaydı çok sinirlenirdi fakat kendisini fotoğraflamak ile fazlasıyla meşguldü. "Mrhhh~"
~~~~~
Jungkook ve Taehyung eve döndüğünde Jaehyun'u yemek yapmaya çalışırken bulmuşlardı. Neyseki mutfağı daha fazla dağıtmadan yetiştiği için mutluydu Jungkook.
"Bir gün de ben yapayım dedim. Hem siz yoktunuz ne var?" Jaehyun üzerindeki önlüğe ellerini sildi ve iç çekti. Taehyung için kek yapmak istemişti sadece.
Birkaç gün önce Jaehyun yine onunla uğraşıyor ve dalga geçiyordu. Ama Taehyung daha önce hiç vermediği bir tepki vermişti. Normalde şımarıklık edip numaradan dudaklarını titretir ve Jungkook'a yapışırdı.
Bu sefer bir süre sevimlice Jaehyun'a baktıktan sonra dudakları titremeye başlamış ve küçük paytak adımlarla merdivenlere yönelmişti. Lakin birkaç basamak çıktıktan sonra yorulmuş ve merdivenin başında hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.
Jungkook merkezde olduğundan Jaehyun ilgilenmek için küçük olanın yanına gittiğinde beklediğinin aksine Taehyung ondan kendisini kucaklamasını istemişti.
Jaehyun onun tombul bile olsa ağır olmayan küçük bedenini kucakladığında boynuna sokulmasını ve kesinlikle sahte olmayan göz yaşları ile orayı ıslatmasını hiç beklemiyordu.
Jaehyun ne yapacağını bilememişti. Onu bu kadar ağlarken ilk kez görüyordu. Taehyung hep şımarıklık edip ilgi gördükten sonra ağlamayı da bırakırdı.
Taehyung'un asıl ağlama nedeni Jungkook'un üç gündür yoğun çalışması ve merkeze çok gitmesiydi. Zaten üzgün hissediyordu ve Jaehyun onunla uğraştığında ağlamaya başlamıştı. Ama Jaehyun bunu bilmiyordu ve kendini inanılmaz kötü hissetmişti.
Hatta Taehyung'u mutlu etmek için kuyruğunu tarayıp süslemesine yardım etmişti. Bunu yaparlarken bile Taehyung'un kızarmış gözleri yüzünden kendini kötü hissetmeye devam etmişti.
"Her neyse Hyung sen bırak ve üzerini değiştirmeye git ben yaparım. Hem ne bu?" Jungkook sordu ve bakışlarını kirli mutfakta gezdirdi.
"Kek yapmaya çalışıyordum ama tarifte yazdığı gibi kolay değilmiş. Eee siz ne yaptınız? Bebekler nasılmış, Taehyung neden sürekli ağlıyormuş?"
Jaehyun üzerindeki önlüğü çıkardı ve sandalyede oturan Taehyung'a bakarken sordu.
"Sonra konuşuruz Hyung ama bir şeyi yokmuş bebekler de iyi. Sen üzerini değiştir ben yemek yapmalıyım. Taehyung köfte ve makarna istediğini söyledi."