"Orada çok uslu dur tamam mı? Ve sakın annem veya babama ayıp yapmaktan, o çok tatlı yerlerinden ve benim neler yaptığımdan asla bahsetme."
Jungkook, yatağın üzerinde ayakta duran Taehyung'u giydirirken söyledi.
Giydiği küçük pembe şort ve üzerindeki sarı sıfır kollu ile çok tatlı görünüyordu.
Jungkook eğilip onun hafif tombul sevimli kolunu ısırdı."Dinliyor musun beni?"
Taehyung o sırada tişörtün üzerindeki desenleri incelemekle meşguldü bu yüzden Jungkook'u dinlememişti.
"Çok birsürü güzel Taehyung bilmiyor. Mrhhh..."Jungkook iç çekti ve Taehyung'u şirin poposunun altından kavrayıp kucağına aldı.
"Neyse yolda konuşuruz."O sırada Jaehyun, içine bebekleri yerleştirdiği sepet ile bahçeye çıkmıştı bile.
Sepetin zeminine Taehyung'un bebekleri harici herkesten kıskandığı sarı yumuşak battaniyesini katlayıp sermişti. Bebekleri ise üzerinde rahat edebilecekleri şekilde bıraktı.
Hepsi de uyanıktı, hiçbiri uyumuyordu."Annem ve Babam sizi gördüğü zaman Jungkook'a kızmak yerine mutlu olacaklar. Buna eminim."
Söyledikten sonra sepetin kenarındaki ellerinden birini uzatıp Yeonjun'un tombul bacaklarını mıncırdı.
Taehyung bebeklerin canının yandığını düşünüp Jaehyun'u kuyruğu ile boğazlayabilirdi..
Bu yüzden yakalanmadan hemen önce ellerini bebeğin bacağından çekti.~~~~~~~
"Miyaav~"
Jaehyun, pencere kenarında otururken elindeki yeğenlerinin olduğu sepeti tutuyordu.
Jungkook arabayı sürüyor, Taehyung ise onun yanındaki ön koltukta tek başına oturuyordu.
Bebeklerini Jaehyun'a vermek istemese de dördünün bulunduğu sepeti tutamayacağı için vermek zorunda kalmıştı.Bebekler çok minik ve fazla gelişmemiş olduğu için güneş gözlerine temas ettiğinde ağlamaya başlıyorlardı bu yüzden ve karanlık, bunaltıcı olmaması için sepetin üzerini ince, küçük bir battaniye ile kapatmışlardı.
Jaehyun sepetin kenarından çıkan minicik eli gördüğünde güldü ve tekrar edip etmeyeceğini merak ettiği için tekrar içeriye itti.
Çok geçmeden bu sefer battaniyenin altından çıkan sevimli yüzü ve pembe saçların arasında kıpraşan kulakları gördü.Baekhyun sepetin kenarından başını çıkarabildiğinde hemen bakış açısına giren, Jaehyun'un yakışıklı yüzüyle neşelendi. "Miyaav~"
Kısık, sevimli miyavlaması Jaehyun'u gülümsetirken sepetin kenarından çıkan diğer şirin kafayı gördü.
Yoongi pembe şeyin ne yaptığını merak edip onu taklit etmişti. Görüş açısına giren amcası ile mırladı.Şuan arabanın yönünden dolayı içeriye güneş girmediği için Jaehyun onların öyle kalmasına izin verdi.
"Sizi yaramazlar."
Sırayla ikisinin de saçlarını okşayıp kulaklarını sevdi.O sırada ön koltukta oturan Taehyung, bebeklerinin seslerini işittiğinde oturduğu yerde biraz doğruldu ve koltuğun yaslanma yerinin üzerinden Jaehyun'a baktı.
"Mmrrhh! Çok birsürü güzel Taehyung'un küçük bebekleri.""Evet tabiki ufaklık. Ama bende amcaları oluyorum. Hem senin gibi üç santim ve top gibi olmadığım için onları taşıyabiliyorum. Sen zaten sepet kadarsın o yüzden bende kalacaklar."
Söyledikten sonra uzandı ve Taehyung'un kulaklarını okşadı."Mmrrhh! Top sen! Çok birsürü güzel Taehyung Üç santim değil."
Başını çevirip Jungkook'a baktı.
"Baba Jungkook, Misafir öyle demesin!""Hyung lütfen Taehyung ile uğraşma."
"Tamam, tamam bir şey demedim."
Taehyung'un tepkileri hoşuna gidiyordu ve onunla uğraşmaktan keyif alıyordu.