Taehyung kollarını iki yana açıp Jungkook'a bakarken kulaklarını geriye yatırmıstı.
"Miyaaav~ Çok birsürü güzel Taehyung, hemde tatlı mı?"
Jungkook'un onu kucaklamasını beklerken yere değmeyen ayaklarını heyecanla salladı.~~~~~~~~
Jungkook elindeki saklama kabını masaya koydu ve Jin'in oturması için boş saldalyeyi çekti. O sırada hala kolları iki yana açılmış bir şekilde kucaklanmayı bekleyen Taehyung sinirlenmişti.
Jungkook ile birlikte kullandıkları servis tabağını alıp sandalyeden indi ve hızlı küçük adımlarla mutfak kapısına doğru yürümeye başladı. Nereye gittiğini bilmiyordu tek amacı tabaktaki patates ve tavukları Jungkook ile paylaşmamaktı. Jungkook bunu hak etmişti çünkü çok birsürü güzel Taehyung'u görmezden gelmişti.
Jungkook arkasına dönüp kapıdan çıkmak üzere olan ufak bedene baktı. Ardından hemen Jin'e döndü mahçup bir gülümseme sundu.
"Üzgünüm. Bu ağabeyim Jaehyun, Sehun'u zaten tanıyorsun. Ben Taehyung'a bir bakayım sende oturabilirsin.""Taehyung!"
Gözden kaybolan ufaklığın arkasından seslendi ve mutfaktan çıktı.
Taehyung'u salondaki iki koltuğun arasındaki boşlukta otururken bulduğunde kollarını göğsünde birleştirip yukarıdan ona baktı.
"Kuyruğunu öyle havada sallarsan nerede olduğunu görebilirim."Taehyung hemen kuyruğunu indirdi ve patateslerden birini alıp ağzına koydu.
Jungkook'un onu görüp görmemesi umrunda değildi. Sadece ilgisini çekmek istemişti.
Beklediği gibi de olmuştu işte. Jungkook ne abisi ne de yeni gelen insan ile değil çok birsürü güzel Taehyung ile ilgileniyordu."Çok birsürü sevimli,uslu Taehyung ayıp yapmak istiyor."
Söyledikten sonra önündeki tabaktan ağzına bir parça tavuk koydu."Sen mi uslusun Taehyung?"
Taehyung omuz silkti ve ağzındakini yuttuktan sonra cevap verdi.
"Taehyung bilmiyor, ama uslu olabilir. Mrrhh~"
Ardından boşalmış tabağı yere koyup ileriye itti.
Yağlı parmaklarını teker teker yalarken kulakları sevimli bir şekilde sarı saçları arasında hareket ediyordu.Jungkook yere dizleri üzerine çöktü ve Taehyung'un bileklerini kavradı.
"Biliyorum sadece seninle ilgilenmemi istiyorsun ufaklık. Ama mümkün değil, hem işlerim hemde ağabeyim gibi tanıdıklarım var onları kıskanmamalısın."Taehyung onu dinlemeyi yarısında bırakmıştı. Çünkü sohbet hoşuna gitmemişti. Sadece Jungkook'a söylediği şeyi yapmasını istiyordu.
Uzanıp yanağını Jungkook'un yapılı koluna yasladı ve miyavladı."Ahh! Beni dinlemiyorsun değil mi?"
Taehyung'un bileklerini bıraktı ve beline sarıldı.
Küçük olan bunu fırsat bilip Jungkook'un kucağına tırmandı.
"Mutfağa dönmem gerekiyor Taehyung, misafirim var."Taehyung sızlandı ve kucağında olduğu adamın omuzlarına küçük ellerini koyup öpmek için uzanmaya çalıştı.
"Hayır! Çok birsürü güzel Taehyung yine ayıp yapmak istiyor!""Hayır olmaz misafirim var dedim Taehyung. Şimdi senin için televizyonda güzel bir program bulacağım. Misafirler gidene kadar oyalanırsın."
Taehyung tüylü sarı kuyruğunu Jungkook'un boynuna doladı ve onun başını geriye atıp uzaklaşamayacından emin olduktan sonra küçük poposunu oturduğu rahat kucaktan kaldırdı. Çünkü otururken Jungkook'u öpmek için boyu yetmezdi.
"Hey, beni boğacak mısın ufaklık. Hiç eğlenceli değ-.."
Taehyung'un yumuşak dudakları onu susturduğunda cümlesini bitiremedi.O sırada Jin ve Sehun sohbet etmek için bahçede oturmaya karar vermişti. Çünkü Jin, Sehun'dan özür dilemek ve ilk tanıştıkları gün olduğu gibi garip biri olduğunu düşünmemesini istiyordu.
Jaehyun ise mutfakta tek başına oturmaya sıcak bakmadığı için salona gitmeye karar vermişti.
Üçü birlikte mutfaktan çıktıklarında yerde dizleri üzerine çökmüş Jungkook ve onun kucağındaki ufak melezi görmeyi beklemiyorlardı."Neden yerde, Taehyung'u yediğini sorabilir miyim Jungkook? Hemde biz yan odadayken. Bir tür garip fantezi mi bu?"
Jaehyun kardeşini kınayarak ve onun adına utanarak sordu.Jin ise elini ensesine götürüp saçlarıyla oynarken bakışlarını kaçırdı.
Kafası karışmıştı.Ficin en saçma bölümü olabilir. Azar azar farklı vakitlerde yazdm.hdbdhdd
Milletin hesapları kapanıyormuş yine.
Üç hesabı silinmiş biri olarak beklemekteyim. Yine benimki de giderse yapcak bişi yok.
🧸