"Neden yerde, Taehyung'u yediğini sorabilir miyim Jungkook? Hemde biz yan odadayken. Bir tür garip fantezi mi bu?" Jaehyun kardeşini kınayarak ve onun adına utanarak sordu.
Jin ise elini ensesine götürüp saçlarıyla oynarken bakışlarını kaçırdı. Kafası karışmıştı.
~~~~
Jungkook duyduğu ses ile Taehyung'u zorla da olsa kendinden biraz uzaklaştırdı. O kadar sıkı tutunmuştu ve dudaklarını hırsla öpmeye çalışıyordu ki Jungkook buna mı hayret etse düştüğü duruma mı bilemedi.
"Ahh! Sandığınız gibi değil."
Ortada ne olup bitiyorsa buna dahil olmak istemeyen Jin Sehun'a döndü. "Sehun biz bahçeye çıkalım mı?" Sehun sırıttı ve hemen onay için başını salladı.
Salonda üçü kaldığında Jungkook daha yeni boynuna dolanmış olan kuyruğu kendinden uzaklaştırabilmişti. Ama küçük olan hala onu öpmeye çalışıp sızlanıyordu. En sonunda Taehyung'u yere bıraktı ve ayağa kalktı.
"Hyung bak.. Gerçekten bir şey yapamıyorduk. Bana öyle bakma zaten komşuya da rezil oldum."
Jaehyun omuz silkti ve koltuklardan birine oturup yayıldı. "Sana umrumda olmadığını söylemiştim. Ama bu ulu orta sevişebileceğiniz anlamına da gelmiyor. Kardeşimin cinsel hayatı konusunda meraklı olduğum söylenemez."
Jungkook pes etti ve bir şey söylemedi. Ne derse desin abisinin düşüncesi değişmeyecekti. Arkasına döndü ve Taehyung'a baktı. Kucağına koyduğu küçük elinin parmakları ile oynarken bakışlarını yerde tutuyordu.
Jungkook'un kendisine döndüğünü fark ettiğinde başını geriye attı ve ıslanmış kirpiklerinin çevrelediği sulu gözleriyle ona baktı. "Mrrhhh..." Ellerinden birini kaldırıp gözlerini ovuşturdu. Çok tatlı görünüyordu.
"Jungkook demişti ki Çok birsürü güzel Taehyung iyi hissettiriyor. Taehyung birsürü tatlı ve yumuşak." Tişörtünün boyun kısmını aşağıya çekti ve küçük, sevimli meme ucunu gösterdi. "Burası da çok birsürü tatlı. Jungkook bu kadar öptü." İki elini de kaldırıp bütün parmakları açık bir şekilde elini gösterdi. "Bak bu kadar hemde."
Biraz kaşları çatıldı ve devam etti. "Ama şimdi ayıp yapmak istemiyor. Mrrhh~"
Jungkook hipnoz olmuş gibi Taehyung'u izleyip dinlerken kendinden geçmişti. Sırtına çarpan bir şey hissettiğinde kendine geldi. Jaehyun Taehyung'un söylediklerini dinlerken kardeşinin onu susturmadığını yada herhangi bir şey yapmadığını fark ettiğinde terliğini çıkarıp ona fırlatmıstı.
"Tanrı aşkına! Burada neye şahit oluyorum ben?"
Jungkook aceleyle yere çöktü ve Taehyung'u kucağına alıp merdivenlere yöneldi. Hızlıca merdivenleri çıkarken utançtan kıpkırmızı olduğunun farkında değildi.
Odasına vardığında Taehyung'u yatağın üzerine bıraktı ve ayakta dikilirken derin bir nefes aldı. Elini kaldırıp şakaklarını ovalarken az önce neler olduğunu düşünüyordu. Daha önce hiç bu kdar utandığında yada rezil olduğunu hatırlamıyordu.
"Miyaav~"
O sırada Taehyung'un sesini duyduğunda ona baktı. Küçük ayakları yere değmediği için boşlukta sallanırken sarı şortunun üzerinde kedi deseni ile oynuyordu. Biraz önce ağladığı için kirpikleri hala ıslaktı. Jungkook derin bir iç çekti ve yere diz çöküp ellerini ufak olanın beline yerleştirdi.
"Taehyung bak anlamıyorsun tatlım." Büyük ellerinden birini kaldırıp çenesini avcuna aldı. "Ağlama lütfen. Evet haklısın Taehyung çok güzel ve çok iyi hissettiriyor. Ama öyle başkaları varken yaptığımız şeylerden bahsedemezsin. Bu yanlış ve insanlar bunu yapmaz. Anladın mı?"
Taehyung omuz silkti. "Çok birsürü güzel Taehyung bilmiyor. Jungkook dedi ki Taeh-.."
Jungkook uzanıp onu öptü ve susturdu. "Misafirlerim gittiğinde istediğin her şeyi yaparız tamam mı? Hen tek seninle ilgileneceğim. Sehun'da gidecek yine ikimiz olacağız."
Taehyung bu fikirden hoslanmıştı. Yine Jungkook ile tek olmak ve onun yalnız başına ilgi odağı olmak istiyordu. "Bir daha misafir gelmesin Mrrhh!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
