Jaehyun, hazırladığı kahvaltı masasına son olarak yaptığı kızarmış ekmekleri de koydu ve ellerini yıkamak için lavaboya yürüdü. Sehun dün gece eve gelmemişti. Jaehyun, seksi komşu Jin ve Sehun arasında bir şeyler olduğunu düşünüyordu. Buraya Sehun'dan önce gelmemiş olması tamamen bir talihsizlik olmalıydı. Olağanüstü yakışıklılığı ile seksi komşuyu baştan çıkarabilmek için geç kalmıştı.
Jungkook'un yakın zamanda kahvaltı hazırlamaya gelmeyeceğini fark ettiğinde açlıktan ölmemek için kendisi hazırlamaya karar vermişti. Üst kattan gelen inlemeler ve Taehyung'un miyavlamaları bütün evi dolduruyordu.
Saldalyelerden birine oturdu ve hazırladığı kahvaltıya bir göz attı. Jungkook hazırlasa daha iştah açıcı şeyler olabilirdi. Kabul etmeliydi ki erkek kardeşi pek çok konuda becerikliydi.
"Neyseki ekmeği yakmadan kızartabildim."
Yaklaşık yirmi dakika kadar sonra karnını doyurmuştu. Büyük bir bardağa doldurduğu süt ile salona geçti. Hazır Taehyung ortalıkta yokken süt içebilirdi. Taehyung kimsenin o süt kutularına yaklaşmasına izin vermiyordu.
Jaehyun, aradan ne kadar geçti bilmiyordu. İnleme sesleri yada miyavlamalar artık yoktu. Jaehyun oturduğu rahat koltuktan kalktı ve üst kata yürüdü. Çok sıkılmıştı, erkek kardeşi ile uğraşabilirdi.
Jungkook'un yatak odasına vardığında kapıyı araladı ve içeriye girmeden seslendi. "Sanırım bitirdiniz ve müsaitsiniz." Herhangi bir cevap beklemeden kapıyı açtı ve içeriye girdi.
"Tanrı aşkına Jungkook. İnsan bir pencere falan açar. Tüm oda ter ve seks kokuyor." Söylenirken pencereye yürüdü ve her ikisini de açtı.
O sırada Taehyung, yaslı olduğu geniş ve kaslı göğse daha da sokuldu ve birkaç sessiz mırıldanma bıraktı. "Mmrrhh... misafir gitsin. Jungkook'un odasına sadece çok birsürü güzel Taehyung girebilir!" Çarşafı tutup iyice yukarı çekti ve sadece gözleri görünürken çatık kaşları eşliğinde Jaehyun'a baktı.
Jungkook, Taehyung'un belindeki tutuşunu sıkılaştırdı. Ufak olanın sırtı kendi göğsüne dayalı olduğu için yüzünü tam olarak göremiyordu. Bakışlarını Jaehyun'a çevirdi.
"En azından özel hayata dair saygının olduğunu düşünüyordum Hyung."
Jaehyun elini beline koydu ve yataktaki ikiliye döndü. "Ben size kahvaltı hazırlayayım, gördüğüm muameleye bak." Ardından gözlerini kıstı ve bakışlarını Taehyung'a çevirdi. "Bir kocaman bardak süt içtim."
"MİYAAV!"
Taehyung hareketlendiğinde Jungkook ona daha sıkı sarıldı ve durdurdu. "Tamam sakin ol Taehyung. Yarın doktora gittiğimizde daha çok alırım ve bu sefer Hyung'un içmesine izin vermeyiz."
Taehyung hala Jaehyun'a bakarken Jungkook'a cevap olarak mırladı. "Mrrhh! Misafir artık gitsin!"
Jaehyun yeterince eğlendiğini düşündüğü için erkek kardeşinin yatak odasından çıkmak için kapıya yöneldi. Gitmeden önce yatağa yaklaşıp Taehyung'un tombul yanağını çekiştirmeyi de unutmadı.
"Ben çıkıyorum, eski bir arkadaşımla buluşacağım. Gece dönerim, akşam yemeğine beklemeyin Jungkook."
Jungkook cevap verme gereği duymadı. Zaten Taehyung'u öpmekle meşguldü. Büyük ellerinden biri ise küçük olanın yumuşacık tatlı kalçalarına masaj yapıyordu.
"Mmrrhhh~"
Nefes almak için ayrıldıklarında Taehyung sızlandı. "Çok birsürü sevimli Taehyung istiyor!"
Jungkook onun sevimli burnunu öptü ve iri, sarı gözlerine baktı. Bu gözler çok sevimli olsa da bazen korkutucu olabiliyordu. Gerçek dışı ve gariplerdi. Kocaman ve sarı irisleri ile çok güzellerdi.
"Aç değil misin? Kahvaltı yapalım. Hem bugün Sehun'u almaya gelecekler. Onun gitmesini istiyordun öyle değil mi?"
Taehyung keyifle kıpırdandı ve sarı saçları arasındaki kulakları dikleşti. "Kötü kedi gitsin! Miyaav~"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
