"Miyaav~"
Jungkook, sırtını göğsüne dayamış bir şekilde kucağında oturan tatlı sevgilisinin miyavlamasını duyunca kanalı değiştirdi.
Taehyung şiş karnının üzerine koyduğu plastik tabaktaki salam dilimlerini yerken televizyon izliyordu.
Kanaldaki görüntüleri beğenmediğinde tekrar miyavladı. "Miyaav!""Taehyung yeter haydi yatalım, saat bir olmuş neredeyse."
"Mrrhh Çok birsürü güzel Taehyung istemiyor." Başını arkaya yatırıp aşağıdan diğerine baktı.
Zarif ellerinden birini uzatıp kucağında olduğu adamın yanağını çekiştirdi ve tekrar televizyona dönüp kanalı değiştirmesi için Jungkook'a miyavladı.
"Hayır, bu sefer kanmadım. Uyumaya gidiyoruz."
Taehyung'un sızlanmalarını umursamadan göbeğinin üzerindeki tabağı alıp koltuğun kenarına bıraktı ve ayağa kalktı.
Onun canını yakmayacak bir şekilde kucaklamaya uğraşırken Taehyung koltuğun kenarındaki tabağa ulaşmaya çalışıyordu.Jungkook sonunda Taehyung'u kucağına alabildiğinde merdivenleri çıkarken küçük olan az önce tabağa ulaşamadığı için daha fazla sızlanmakla meşguldü.
"Miyaav!"
"Uslu dur Taehyung. Yarın Jaehyun bebekler için birsürü şey almaya gidecek biliyorsun. Söz dinlemezsen ona vazgeçtiğimi söylerim."
Taehyung endişeyle kıpırdandı ve küçük ellerinden birini ağzına götürüp sustu.
Çok birsürü küçük, sevimli bebekleri için güzel olan her şeyi istiyordu.
Jungkook ona bu şiş karnı ile alışverişe gidemeyeceğini söylediğinde çok ağlamıştı.Jungkook ona Jaehyun'un aldığı şeyleri beğenmezse hepsini değiştirebileceğini söylediğinde durumu kabullenmişti. Ee tabi Jungkook ona en sevdiği yemeklerden bir akşam yemeği hazırladığı için de ikna olmuş olabilirdi.
~~~~~~~~~
Yavru pisiler doğmak üzereydi ve tek bir eşyaları hatta yatakları bile yoktu.
Bu yüzden Jungkook, Jaehyun'dan birkaç giysi oyuncak ve yatak almasını rica etti. Çünkü Taehyung'u dışarı çıkaramazdı başka birine emanet etmek asla istemiyordu. Sevimli, huysuz sevgilisi her zaman olduğundan fazla haylaz, inatçı ve ağlak davranıyordu.Taehyung geniş koltukta uzanmış başı Jungkook'un dizlerinin üzerinde ona ufak pembe kulaklarını sevdiriyordu.
"Mrrrhh~ birazcıkta öp Baba Jungkook."
Taehyung'un beklediği öpücük gelmeden kapı çaldığında Jungkook çoktan ayağa kalkmış sevgilisinin başının altına yastık yerleştirmişti.
"Sanırım Jaehyun geldi. Sen kalkma biz eşyaları içeriye taşıyalım tamam mı?"
Taehyung'dan sevimli bir miyavlama duyduğunda bunu onay olarak kabul edip kapıyı açmaya gitti.Jaehyun elindeki birkaç poşetle dışarıda bekliyordu. Erkek kardeşi kapıyı açtığında derin bir nefes aldı.
"Tanrım! Çok yoruldum."
Arabanın arka tarafı ful doluydu ve aldığı büyük beşik ise firma tarafından adrese gönderilecekti."Teşekkürler Hyung. İçeri geç bende kalanları getireyim."
"Yalnız çok fazla eşya var haberin olsun."
Söyledikten sonra elindeki büyük poşetlerle salona geçti. Taehyung oturmuş, gözlerindeki ışıltı ve saf mutlulukla Jaehyun'un elindeki poşetlere bakıyordu.
"Mmrhh~""Hey, nasılsın ufak, şirin top?"
Taehyung'un tombul olması ile dalga geçerken poşetleri halının üzerine bıraktı."Hyung ona şöyle seslenme demiştim."
Jungkook üstsüz olduğu için üzerine bir tişört giymeye gitmeden önce Jaehyun'a söyledi."Hey dur bekle!"
Jaehyun, erkek kardeşinin yukarı kata çıkmasına engel oldu.
"Şunlara bak."
Halının üzerine koyduğu poşetleri döktü ve küçücük bebek kıyafetlerinden birini kaldırıp Jungkook'a gösterdi."Şunlara bakar mısın! Yeni doğmuş Melez bebekler için kıyafet baktığımı söyledim ve bana bunları verdiler."
Elinde tuttuğu minicik tulum o kadar sevimliydi ki kaldırıp yanağına sürttü.
"Cidden yeğenlerimin bu kadar ufak olacağını bilmiyordum."O sırada Taehyung yanındaki yastığı aldı ve Jaehyun'a fırlattı.
"Çok birsürü güzel bebekler Misafirin değil!"
Küçük ellerini karnına koymuş ve çatık kaşları eşliğinde Jaehyun'a bakıyordu.Bölüm çok yarım gibi ve geçiştirilmiş oldu ama idare edin. Bu saatte o kdr yazabildm.
Gündüz vakit bulamıyorum iki gündür.