"Miyaav~”
Jungkook, Irene'ın bebekler rahat rahat oynasın diye yere dizdiği yumuşak minderlerin üzerinde, göğsüne yatırdığı Yeonjun ve Jennie ile birlikte uyurken Baekhyun ise hoşuna giden oyuncakları bir yerlere saklamakla meşguldü.
Küçük, yumuşak yeşil renkli bir topu minderlerden birinin altına koyduktan sonra emekleyerek babasının yanına geri döndü.
Odada ondan başka kimse görünmüyordu.Bir süre bekleyip kendisiyle ilgilenen kimse olmadığı için ağlamak üzereyken babasının t-shirt'ünden destek alarak ayağa kalktı. Küçük elleri siyah kumaşa sımsıkı tutuluyken minik bacakları vücudunu taşıyamadığı için titriyordu.
Hala tek görebildiği Jungkook'un t-shirtü olduğundan kardeşlerinin yanına tırmanamayacağını anlayıp mırıldanarak tekrar sevimli poposunun üzerine oturdu.
Pembe kuyruğu arkasında sallanırken ağlamaya başlamadan önce etrafına bakındı.
Odada onunla ilgilenecek kimse göremeyince titrettiği alt dudağını büzüp ağlamaktan vazgeçti.~~~~~~~
Irene, göğsüne yatırdığı Yoongi'yle ilgilenirken çok mutluydu. Wonho işe gitmişti, Jaehyun'da uyuyordu.
Önceki gece Taehyung ve Jungkook sevişirken huysuzlaşan Yoongi ile ilgilendiği için pek uyuyamamıştı.Taehyung geniş ve lüks odanın ortasındaki yatağın köşesindeki otururken dizlerinin üzerine koyduğu tabaktan kurabiye yemekle meşguldü.
Irene'ın kucağında olduğu halde kendisine bakan oğluna uzaktan öpücük yollayıp kulaklarını oynattı.
Yoongi, Taehyung'un hareket eden kulaklarına bakarken heyecanla kıpırdanıp birkaç anlaşılmaz garip ses çıkardı.Taehyung tekrar kulaklarını oynattığında Yoongi daha fazla heyecanlanıp garip sesler çıkarmaya devam ederken salladığı küçük ayakları ile Irene'ı tekmeliyordu.
"Ahh çok tatlı, ufacık. Jungkook ve Jaehyun büyüyeli çok oluyor. Onlardan sonra herhangi bir bebek yada çocukla ilgilenmedim."
Irene söylenirken Taehyung'un takıldığı bir yer vardı. Isırdığı kurabiyeyi tabağa koyup bebeğini tutan kadına döndü."Ama Baba Jungkook ve Misafir çok büyük. Mmrrhh~"
Irene'ın bedenini süzerken Jungkook ve Jaehyun'u düşündü. Onlar kocamandı ve bu küçük boylu insan onları doğurmuş olamazdı."Mmrrh!! Baba Jungkook ve Misafir küçük boylu insanın içine sığmaz."
Irene güldü ve Yoongi'yi omzuna yasladı. Aynı şekilde tutmaktan kolları yorulmuştu.
"Jungkook ve Jaehyun'da küçücük ve çok sevimliydi. Sana fotoğraflarını göstermemi ister misin?"Taehyung tabağı yatağa koymadan önce eline iki kurabiye daha aldı ve ayağa kalktı.
"Evet evet! Mrrhh~ Çok birsürü güzel Taehyung görmek istiyor!"~~~~~~
"M-miyaav~"
Büyük uğraşlar sonucu emekleyerek salonun kapısına ulaşmış olan Baekhyun, önündeki daha da uzun yolu gördüğünde kulaklarını geriye yatırıp ağlamak için hazırlandı.
O sırada uyanmış ve bir şeyler atıştırmak için mutfağa giden Jaehyun, salonun büyük kapısının önünde, yerdeki sevimli bedeni gördüğünde hızlıca yanına yürüdü.
"Sen buraya nasıl geldin? Baban ne yapıyor? Tanrım, müştemilata inen merdivenden yuvarlanabilirdin."Baekhyun, tombul yanakları sevilirken aldığı ilgiden memnun bir şekilde kuyruğunu arkasında sallayıp ağlamaktan vazgeçti.
"Miyaav~”
Küçük ellerini Jaehyun'un yanağına vurup keyifle onun göğsünü tekmeledi.