Jaehyun bir haftadır kardeşinin evinde kalıyordu. Sehun'un barınağa geri dönmesi için de dört gün kalmıştı.
Şaşırtıcı bir şekilde Taehyung, Jungkook'un söylediği gibi uslu durmuştu.
Kötü kedi ve misafirin evden gitmesini bekliyordu."Biraz da biz yiyeyim bu kadar da kıskanç olma ufaklık."
Jaehyun Taehyung'un kucağındaki kaseden cips alırken söyledi.Taehyung gözlerini kıstı ve Jaehyun'un eline baktı. "Misafir yemesin! Jungkook senin için almadı. Çok birsürü uslu, sevimli Taehyung istediği için aldı."
Jaehyun cevap vermek yerine elindeki iki parça cipsi ağzına attı. Taehyung, televizyonun karşısındaki koltukta oturan Jungkook'un kucağındaydı. Üçü birlikte ufak melezin seçtiği bir programı izliyordu.
Sehun yine yan evdeydi. Bu hafta üçüncü gidişiydi. Jungkook hiçbir şey sormuyordu yada merak etmiyordu çünkü Sehun istediğini yapabilecek kadar zekiydi. Taehyung kadar kısıtlı ve saf düşünceleri yoktu. Bu durumda büyüdükleri ortamın büyük etkisi olsa da aslında Taehyung'un aksine Sehun'un insan tarafı baskın bir melezdi. İkisinin farklı olmasının asıl nedeni buydu."Olabilir. Ama sen küçük ve şişkosun. Çok fazla yiyorsun."
Jaehyun Taehyung'a bakarken söyledi ve sırıttı.
Sadece onu kızdırmak ve tepkisiyle eğlenmek için söylemişti. Ama gerçekten ufak melez tombuldu. Bu ona yakışıyordu, bir şey istemek için başını eğdiğinde yukarıdan görünen yuvarlak, tombul yanakları Jaehyun'un favorisiydi. Bir defasında onları parmakları arasında sıkıştırdığı için Taehyung neredeyse yarım saat ağlamıştı."Çok birsürü güzel Taehyung şişko değil!"
Başını kaldırıp aşağıdan Jungkook'a baktı.
"Misafir artık gitsin! Kötü kediyi de götürsün Mmrrhh!"Jungkook eğildi ve küçük olanın yumuşak yanağını acıtmayacak şekilde nazikçe dişledi.
"Evet, Jaehyun yalan söylüyor. Çünkü senin gibi sevimli değil, kıskanıyor."Taehyung duyduğu şeyden memnun bir şekilde kıpırdandı ve yeniden keyifle kucağındaki cips kasesine elini daldırdı.
"Mmrrhh~"
~~~~~~~
"Sessiz ol Taehyung."
Jungkook odasındaki çalışma masasında otururken gözlüğünü burnunun ucuna kadar indirdi ve yatağın üzerinde ki meleze söyledi.
Saat 12'ye geliyordu ama Taehyung hala uyumamıştı. Bir saattir odada geziniyor, farklı eşyaları büyük yatağın üzerine taşıyıp biraz oynadıktan sonra onları yerine koyuyor ve yenilerini taşıyordu.
Jungkook onu bir süre izledikten sonra kafasını önündeki dosyalara vermişti ve son yarım saattir Taehyung aklından çıkmıştı.
Az önce kıkırdama miyavlama sesi dikkatini dağıtana kadar."Hem neye gülüyorsun sen?"
Taehyung büyük yatağın üzerinde diz üstü oturmuş ve küçük ellerini dizlerine koymuştu.
Kulakları hızlı hızlı hareket ediyor ve gözleri kocaman açılmış, şirin bir şekilde Jungkook'a bakıyordu.
Jungkook tek kaşını kaldırdı ve bir cevap bekledi.
"Yine bir şeyler karıştırıyorsun, anlaşıldı. On dakika kadar sonra geliyorum bekle."
Söyledikten sonra yeniden gözlüğünü gözlerine çıkardı önündeki dosyaya dikkatini verdi.Taehyung hemen arkasına döndü ve ayağındaki çoraba bakıp kıkırdadı. Poposunun altındaki diğer çorabı da çıkardı ve onu da giyerken kuyruğu arkasında keyifle sallanıyordu.
Jungkook'un bu beyaz çoraplardan birsürü vardı. Taehyung denemek istemişti.
Kocaman çoraplar neredeyse dizine kadar uzanıyordu ve boldu.
"Mmrrhhh~"
Aklımda, bahçesinde miniminnacık bir kanadı kırılmış peri taehyung bulan Jungkook kurguları dönerken.Çok yarım gibi bir bölüm oldu ama idare edin. Yasak elma izliyorm ve az sonra çıkıyor bu yüzden burda bıraktım. ✧◝(⁰▿⁰)◜✧