Jungkook merkezden döneli yarım saat kadar olmuştu. Stajyer kızlara para verip aldırdığı giysileri sinir bozucu küçük kedi beğenmemişti. Jungkook giydirmek istediğinde ise kaçmış mutfaktaki masanın altına girmişti.
Jungkook onu korkutursa giydirebilecegini düşündü.
Gözlerini kısarak küçük şeye, sorguda suçluları korkutmak için kullandığı sert bakışını attı. Taehyung hiç korkmuş gibi görünmüyordu. Bulunduğu masasının altında biraz geriye kaydı ve yumuşak sarı kuyruğu ile Jungkook'un başına vurdu.
Taehyung dehşetle derin bir soluk aldı ama hiç de korkmuş gibi görünmüyordu. Bu ufak şeyin bir sorunu mu vardı acaba? Ne de olsa ortalıkta ki bütün parlak nesnelere sahip olma isteği gibi huyları vardı. Ve benzeri bir çok garip davranışları. Yoksa Jungkook artık eskisi kadar becerikli ve etkili değil miydi?
"Gözünde ne var, Taehyung'a öyle bakma Mrrh!"
Jungkook sinirleniyordu. "Kıçını kaldır ve o masanın altından çık ufaklık."
Taehyung sevimli sarı gözlerini irileştirdi. Kuyruğunu kucağına alıp küçük elleriyle tüylerini okşarken dudağını büktü. "Kötü bir kelime söyledin."
"Eğer söylediğim şeyi yapmazsan kötü bir şey söylemekle kalmayacağım kedicik.. "
Taehyung kirlenmiş tişörtünün üzerindeki kediyi işaret ederek, "Taehyung bir insan! Ama birazcıkta kedi Mmrrh~!" dedi.
Jungkook o küçük şeye kızamıyordu. Ama zor kullanmak zorundaydı, hem fazla şımarıktı. Masanın altına uzanıp Taehyung'un sevimli ayaklarını kavradı ve onu oradan çıkarıp kucağına aldı.
Taehyung Jungkook'un kolunu tırmalamaya çalışırken kuyruğu ile de kucağında olduğu adamın boynuna sarılmıştı. Jungkook nefes almakta zorlandığı için kucağındaki ufaklığı yere indirdi.
"MİYAAV!"
Taehyung diğerinin kucağından iner inmez koşarak mutfaktan kaçtı. O çirkin, pembe, beyaz yada sarı olmayan şeyleri asla ve asla giymezdi. Çünkü Taehyung çok güzeldi.
~~~~
Jungkook en sonunda pes etmiş ve Taehyung'u alışverişe götürüp giymek istediği şeyler satın almaya karar vermişti. Ama oraya giderken üzerine bir şey giymesi gerekiyordu.
"Bir anlaşma yapalım Taehyung."
Taehyung yemek masasında, Jungkook'un karşısında otururken yumuşak saçları arasındaki sevimli kulaklarını geriye yatırdı.
"Taehyung istemez."
Jungkook sakinleşmek için derin bir iç çekip direklerini yemek masasına koydu. Taehyung'un onun istediği şeyi yapmayacağını fark ettiğinde pes edip yemek hazırlamıştı. Kahvaltı ile duruyordu ve saat akşam sekize geliyordu.
"Eğer o kıyafetlerden birini giyersen seni alışverişe götürürüm ve istediğin şeyleri satın alabilirsin. Ne dersin?"
Taehyung, elindeki çatalın ucunda duran sosisi ağzına tıkıştırdı ve kuyruğunu arkasında keyifle sallamaya başladı. Jungkook kollarını göğsünde birleştirdi ve tek kaşını kaldırdı.
"Evet?"
"Birsürü çok sevimli güzel Taehyung istiyor Mrrh~"
"Yani bu giymeyi reddettiğin o giysilerden birini tek seferlik giymeyi kabul edeceğin anlamına mı geliyor?"
Taehyung hızlıca başını aşağı yukarı salladı ve Jungkook'un tabağında duran sosislerden birini de kendi çatalına taktı. Jungkook çok kocamandı, Taehyung ondan çok yemeliydi.
"Taehyung giyebilir Mrrhh!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
