MAHUR BESTE

2.4

İyi okumalar ❤️

                         ° §§§ °
Evin içinde gidip geliyordum. Canım inanılmaz derecede gece kulübüne gitmek istiyordu ama tek gitmek istemiyordum. Kaan iş yemeğinde, Pınar da ailesiyle yemekteydi. Yakınımda Ali Galip vardı ama ona da söyleyemezdim.

Numaraya tekrar baktım. Kendisini adı soyadı ile kaydetmemiş, marketteki gurme diye kaydetmişti. Kendisini kaydetme biçimine gülerek arama tuşuna bastım. İstiyordum, neden kendimi durdurmaya çalışıyordum. Kısa bir çalıştan sonra açtı.

"Hey, aramayacağını düşünmüştüm" Ses çok gürültülü geliyordu.

"Selam" dedim.

"Selam" derken gürültü biraz azaldı. "Umarım bu kulak geleceğini duyacak"

"Duyacak"

"Harika. Sana konum atarım, istersen alırım?"

"Hayır ben gelirim, konum yeterli" dedim. Vedalaşıp telefonu kapattık.

Odama gidip dolabımın karşısına geçtim. Siyah bir iç çamaşırı takımı giydikten sonra siyah elbise giydim, yan kısımları bağlamalıydı, bağlayınca elbise minileşti. Ayağıma da siyah topuklu ayakkabılarımı giydim. Biraz makyaj yaptım. Kulağımdaki küpe ve boynumdaki kolye yeterliydi, küçük zincirli bir çanta aldım. Telefonuma baktığım zaman konumu atmıştı. Güvenlikten bir taksi istedim, içeceğim için araba kullanamazdım.

Taksi gelince aşağıya inip taksiye bindim, attığı konumu taksiciye söyledim. Eğer bizim sitede yaşıyorsa mekan da eve oldukça yakındı, kısa mesafeden sonra varmıştık. Taksiciye ücreti ödeyip indim.

Kapıda oldukça sıra vardı, bekleyecek değildim herhalde o yüzden onu tekrar aradım. Beni meşgule attı. Korumalardan birinin telefonu çaldı, sonra gözleriyle etrafa bakınca benimle kesişti. Eliyle içeriyi referans edince ilerleyip onlara baş selamı vererek girdim. Mekan oldukça kalabalıktı, canlı performans vardı bu kalabalığın onunla ilgisi olduğunu düşündüm.

"Hoş geldin" diyen arkamdaki sese döndüm. Hemen karşımdaydı, aramızdaki mesafe çok azdı.

"Hoş bulduk"

"Beğenebildin mi?" derken bana beklentiyle baktı.

"Bilmem, şimdi geldim" dedim. Elimi tutup beni çekti, barın oraya geçtik. Beni bar taburesine oturttuktan sonra kendisi de yanıma oturdu.

"Yazgan"

"Efendim ağabey"

"İki Scarlet"

"Güzel isim" dedim. Bana göz kırptı. Önümüze tekila bardaklarının içinde sarı içkiler geldi. "Tekila olduğunu söylememiştin"

"İçmez misin?"

"Yoo" deyip dikerek tuzu yaladım. Tadı güzeldi. "Güzel"

"Bekle sana limon getireceğim" deyip yanımdan ayrıldı. Yazgan'ın olduğu kısma geçtikten sonra kapıdan girdi. Kısa süre sonra geri döndü.

"Hem de misket limonu" derken güldüm.

"Özel misafirlerime" deyip göz kırptı.

"Adını yazmamışsın"

"Önemi var mıydı?" Yazgan'ın verdiği ikinci bardağı içti. Önemsemedim, ben de ikinci bardağı içip limonu yaladım. Tadı şimdi daha güzel gelmişti. "Hadi dans edelim" deyip oturduğum yerden kalkarak onu da çektim.

Geldiğim andan beri sevdiğim hareketli müzikler çalıyordu. Kalçamı kıvırdım, ona sırtımı yasladım, tekrar düzleştim. Kollarımı da oynatıyordum. Ellerinin biri karnımı buldu, diğeri belimden tuttu. Bir süre birlikte dans ettik. İçim kıpır kıpırdı.