İyi okumalar ❤️
Herkese burada olduğu için teşekkür ederim ❤️° §§§ °
Cihan'ın evime gelmesinin üzerinden bir hafta geçmişti, daha da sesi çıkmamıştı. Sesi çıksın istiyor muyum açıkçası onu da bilmiyorum.Canım ne yataktan kalkmak ne de işlerimi yapmak istiyordu, boşanma sendromuna mı girdim diye uzun süre düşününce kendi kendime kahkaha attım. Ben gayet de boşanma sendromunun kendisiydim, okulda okutulurdum.
Telefonuma üst üste mesaj bildirimleri gelince yataktaki telefonu elime alıp baktım. Bizimkiler bugün yemeğe geliyoruz diye yazmıştı ve gruptan değil ikisi de ayrı ayrı mesaj atmıştı. Güldüm. Neyse ki bugün Pembe abla gelecekti. Kapının açılma sesi ile de geldiğini anladım, iyi insan lafının üstüne gelirmiş, ben de yataktan kalkıp odadan çıktım.
"Günaydın Pembe abla"
"Günaydın kızım"
"Bugün bizimkiler olacak ona göre yemek yapar mısın?"
"Yapmaz mıyım?" deyip gülümseyince ben de gülümsedim.
Aylar sonra çalışma odama girdim. İçimdeki her şeyi dışarı vurmak istiyordum ama resimlerimdeki çığlıkları duyacak insanların olmadığını düşündüm. Sanki ben bir şey söylesem bunu duyacak kimsem yoktu. Tuvallerim ve fırçalarım artık onlara dokunmamı söylese de öylece baktım. Belki de tekrar fotoğraf makinemi alıp dışarıda neler olduğuna bakmalıydım. Realizm akımının iyi bir savunucu olabilirdim. Düşüncelerimle çalışma odamdan çıktım.
Pembe abla temizlik yapıyordu ve mutfakta hala bir şey yoktu. "Pembe abla sen bir alışveriş listesi hazırla istersen ben onları alıp geleyim"
"Olur mu öyle şey kızım, ben alır gelirim"
"Olur olur" dedim. Hayatımda kaç defa Türkiye'de bir markete gitmiştim bilmiyordum, genellikle bununla ilgilenen biri mutlaka etrafımda olurdu.
Odama gidip kot şort beyaz baskılı bir tişört giydim. Saçlarımı da at kuyruğu yaptım, sıcaktan bunalmıştım. Pınar'ı aradım ama açmadı, müsait değildir diyerek kapattım. Haritadan yakındaki markete baktım, sitenin içinde süpermarket vardı, çok sevindim.
"Pembe abla sitenin içinde market varmış, görmüş müydün?" diye seslendim.
"Yok kızım görmedim"
"Tamam ben sana yerini tarif ederim, oraya gidersin" Pembe abla elindeki listeyi bana verdi, ne yapacağını çıkaramadım. Zaten yemekler nasıl yapılıyor anlamazdım. Bir ara İtalyan mutfağı öğreneceğim diye tutturup kursa başlamıştım, ama gerçekten yemek yapmayı sevmiyordum, ikinci defaya gitmemiştim.
Evden çıktıktan sonra on dakika kadar yürüdükten sonra markete vardım. Kapının girişinde marketin logosu olan servisleri görünce Pembe abla için sevindim, en azından poşetleri taşımak için yorulmayacaktı. Alışveriş arabasını aldığım an telefonum çaldı, Pınar arıyordu.
"Canım selam"
"Selam kuşum, ne yapıyorsun"
"Markete geldim sen"
"Sen..." Kahkaha attı. "Markete mi gittin, hayırdır"
"Evimin ilk misafirleri geliyor" deyip güldüm. Yardım için gelmişlerdi ama misafir olarak diğerlerini saymazsak Pınar ve Kaan ilkti.
"Aman da aman" deyince yanında olsaydım yanağımı sıkacağını bildiğim için güldüm.
"Kaç gibi gelirsiniz, istediğiniz bir şey var mı?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
General FictionBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...