İyi okumalar ❤️
° §§§ °
Aradan geçen uzun süreçte Ali Galip işe dönmüştü, ben de evde ya pinekliyor ya da çalışmalarıma devam ediyordum. Ocak ayına girmiştik ve soğukluklar çok artmıştı o yüzden olabildiğince dışarı çıkmıyordum çünkü bağışıklığım çok zayıftı, hemen hasta olabiliyordum. Kendimi de oldukça toparlamıştım ama ufak bir hastalığın beni kötü yapacağının bilincindeydim.Telefonum çalınca telefonuma uzandım, Pınar arıyordu. "Pınar başı burma..." deyip telefonu açtım.
"Acilen görüşmemiz lazım?" diyerek girişimi kesince kaşlarım çatıldı.
"İyi misin sen?" dedim telaşla. Sesi öyle kötü gelmişti ki telaş beni hemen esir almıştı.
"Bilmiyorum görüşmemiz lazım"
"Tamam sakin ol başın dertte mi?"
"Hayır öyle bir şey değil Nocta'da buluşalım"
"Tamam çıkıyorum hemen" deyip telefonu kapattıktan sonra gardırobumdan bir jean ile kalın, mor renginde bir kazak alıp giydim. Ali Galip'e haber vermem lazımdı, saçımı tararken onu aradım, neyse ki hemen açtı.
"Güzelim acil bir şey mi oldu?"
"Dışarı çıkmam gerekiyor o yüzden aradım"
"Neden? Düzgün iyileşesiye kadar çıkmaman hakkında konuşmuştuk"
"Pınar aradı, acil buluşmamız lazımmış"
"Kendi arabanla gidebilecek gibiysen kendi arabanla git"
"Tamam kolay gelsin öptüm" deyip telefonu kapattım, hızlı olmaya çalışıyordum.
"Pembe abla ben çıkıyorum" diyerek montumu giydikten sonra botlarımı giyip evden çıktım. Asansör katımızdaydı hemen binip aşağıya indikten sonra apartmandan çıkarak arabama bindim. Arabam hala haftalar önce yaptığım kazanın etkisindeydi ve uzun zamandır dışarı çıkmadığım için servise de verememiştim. Arabama yerleşip yola koyuldum, neyse ki çok uzak değildi.
Nocta'ya varınca park edip hızla içeriye girdim. "Hoş geldin Ahu" diyen Alper'e el kaldırıp gözlerimle mekanı taradım. Pınar köşede oturuyordu, hızla yanına gittim. Beni görünce kalktı, sarıldık.
"Ne oldu bebeğim?" Gözleri ağladığını belli edercesine kıpkırmızıydı.
"Ahu ben bir şey yapmışım"
"Tamam çözeriz birlikte, bizim aşamayacağımız bir şey yok, anlat bebeğim" deyip onu oturtup yanına da kendim oturdum.
"Hamileyim"
"Ne?" diye ufak bir çığlık attım. Pınar da ağlamaya başladı. Şoktan çıkınca ona tekrar sarıldım. "Neden üzgünsün?"
"Özgür'ün haberi yok"
"Korunmuyor musunuz?"
"Ben korunuyordum aslında"
"Bebeğim tek senin korunman yeterli değil buna şaşırma bu kadar" dedim. "Özgür bir çocuk mu istemiyor, neden söylemiyorsun?"
"Çocuk isteyen korunmamı istemezdi herhalde"
"Pınar onun adına konuşamazsın bebeğim, ona söyle, istemezse evet üzüleceğimiz bir durum ama onun adına. Sen harika bir anne olursun ben harika bir teyze, Kaan da harika bir dayı. Hep birlikte büyütürüz"
"Babam beni mahvedecek"
"Tamam onu da düşüneceğiz bir şekilde" dedim. "Özgür'e hemen söyle, hemen evlenin erken doğum falan bir şeyler ayarlarız olmaz mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
Genel KurguBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...