İyi okumalar ❤️
° §§§ °
Sabah Ali Galip'in çıplak tenime elini sürtmesi ile uyandım. Mırıldanıp örtüyü daha çok üstüme çektim."Günaydın"
"Günaydın" diye fısıldadım.
"Uyanmayacak mısın?"
"Uyanacak mıyım?"
"Uyanmalısın?" diye tekrar fısıldayıp bana sürtündü.
"Bugün gelinliğimin son çizimine bakacağım benimle gelmek ister misin?"
"Gelini önceden görmek uğursuzluk demezler mi?"
"Gelinliğim yok ki ortada" deyip güldüm. "Çizime de bir şey olmaz herhalde"
"Olur gelirim"
"O zaman bugün işe gitmesen olur mu?"
Biraz düşündü ben de ona süre tanıdım. "Toplantım var mı sorayım olur mu?" deyip omzuma bir öpücük bırakıp arkasına dönerek telefonunu eline aldı.
Yatakta ona sarılı sessizce bekledim. Sekreterini aradı, önemli toplantısı olmadığını ama finans bölümüyle toplantısı olduğunu öğrenince toplantısını erteledi. Ona daha sıkı sarıldım.
"Bir duşa hayır demeyiz değil mi?"
"Demeyiz" deyip onun kucağına çıktım. Beni kucaklayınca birlikte duşa girdik.
Biraz uzun durduğumuz duştan çıkınca üzerimizi giyinip mutfağa geçtik. Ali Galip ile beraber yaşadığımızdan beri Pembe abla her gün geliyordu çünkü ben hastalandığımdan beri gelenek olarak birlikte kahvaltı yapmaya başlamıştık hem ben de böylece öğlene kadar uyumuyor, çalışıyordum daha verimliydim. Ali Galip ile hayatım daha düzenli hale gelmişti, bunun farkındaydım.
Zil çalınca mutfaktan çıkıp kapıya baktım. Kerem gelmişti, kenara çekildim kapıdan geçti.
"Günaydın" demesiyle kaşlarımı çattım. Sesi öyle soğuk çıkmıştı ki şaşırdım.
"Günaydın, neyin var?" dedim.
"Yok bir şey" deyip mutfağa geçti. Masaya oturunca onun yanına oturdum. Canı bir şeye sıkkındı ama üstüne gitmek istemediğim için başka bir şey demedim, sessizce kahvaltımızı yaptık.
Kahvaltımız bitince masadan kalkarak odaya girdim, üzerimdekileri çıkarıp siyah bir elbise giyinip odadan çıktım. Mutfağa ilerlerken Ali Galip ile Kerem'in konuşmasını duyunca olduğum yerde kalarak sessizce durdum.
"Anneme söyle o zaman ben yerine seni sıkıştırsın, benim karım mı?"
"Sen böyle söyle, ne söyleyecekse gelsin bana söylesin"
"Biricik oğlu üzülmesin aman"
"Kerem saçma saçma konuşma ağabeycim ya"
"Ben mi saçma konuşuyorum, sen annemin istemediği kızla evleniyorsun diye gazabını ben çekiyorum"
Aysun Hanımın beni istemediği yeni bir bilgi değildi ama korktuğum oluyordu, birbirlerine düşmelerini istemiyordum, düşüyorlardı. Biraz geriye gittim, geldiğimi onlara belli ettim. Suratım asılmıştı biliyorum ama şu an düzeltecek halim yoktu, hayatımda sürekli bir şeylerin sarpa sarmasından bıkmıştım.
"Çıkalım mı?" diye sordum. Üzerimdeki siyah elbiseye baktı, başını salladı.
"Nereye gidiyorsunuz?"
![](https://img.wattpad.com/cover/263714660-288-k451041.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
General FictionBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...