İyi okumalar ❤️
🎵 Bölüm şarkısı:Şebnem Ferah-Bu Aşk Fazla Sana° §§§ °
Yeni güne yeni evimde uyanmanın huzuruyla gözlerimi araladım. Perdemden sızan güneş ışıkları tenime vuruyordu. Yeni başlangıçlar için harika fırsatlar bugün beni bekliyordu, hissediyordum. Çalan zil ile saatime baktım, saat 10'a geliyordu.Ali Galip olmalı diye düşündüm, gerçekten ciddi bir konuşma yapacaktım, her gün rahatsız edilmek istemiyordum. Yataktan kalkıp odadan çıkarak kapıyı hışımla açtım. Karşımda hiç beklemediğim, beklemeyeceğim biri vardı. Cihan.
"Merhaba" Boş boş baktım. Ben burayı elini kolunu sallayan giremesin diye tutmamış mıydım, nasıl girmişti bu bana sorulmadan? "Geçebilir miyim?"
"Ne için gelmiştin?" dedim. Beni daha önce defalarca çıplak görmüş adamın şimdi beni ip askılı şortlu gecelikle görmesinden rahatsız olarak kapıyı biraz daha kapatıp arkasına geçtim.
"Konuşmaya"
"Cihan bizim konuşacak bir şeyimiz yok"
"Benim var"
"İyi kendi kendine konuş" deyip kapıyı kapatmaya yeltendiğim an onun gücüyle karşılaştım.
"Zorla değil, sen izin verdiğin için girmek istiyorum lütfen"
"Şu an izin versem bile zor kullandığın için vereceğim" diye bağırdım. Sonra sesim duyuldu mu diye etrafa baktım. Kapıyı açıp onu içeriye aldım. "Söyle" dedim. Hala kapının yanında duruyordum, içeriye geçsin istemedim.
"Seni çok özledim" deyip bana yaklaşınca kollarımı uzatıp onu durdurdum.
"Sen benim başıma şaka mısın?" Kollarımı aşıp bana sarıldı. Ona karşılık vermedim.
"Ben seni sevmişim, sabah kalktığımda senin bana sarılıyor haldeki uyanmama, gece seni kollarımın arasına almama alışmışım, şimdi uyuyamıyorum bile"
"Cihan bunlar beni ilgilendirmiyor" Canım yandı, çok ilgilendirdi.
"Ben hiç mi ikinci bir şansı hak etmiyorum, insan değil miyim ben, hata yapamaz mıyım?"
"Ya senin için bu hata mı? Hata olsa bile basit bir hata mı?" diye bağırıp bana sarıldığı kollarını ittim.
"Değil, çok pişmanım, bir kez düşünseydim yapmazdım"
"Düşünseydin o zaman" dedim. "Senin sevgilinin kılına zarar gelmesin diye benimle oynadın, mahvettin ya beni"
"Çok pişmanım, çok özür dilerim"
"Bunlar umurumda değil Cihan"
"Benim umurumda" diye fısıldadı.
"Senin umurunda olsaydı yapmazdın"
"Bir kez anlatabilme şansım var mı?" diye sordu.
"Anlatınca gidecek misin?" dedim. Başını salladı, ben de elimle içeriyi gösterdim. Salona geçti, dün Ali Galip'in oturduğu yere oturdu. Ben de diğer koltuğa oturdum. "Seni dinliyorum"
"Ben seni hiç sevmedim" dedi. Bildiğim şey canımı acıtmaz sanıyordum ama kırık kalbimin parçaları battı, canım acıdı. "Peşimde dolanmana da takıldığım kızlara sataşmana da uyuz oluyordum. Çocuk gibiydin, büyür dedikçe hiç değişmedin" Bir şey demedim. O da içindekileri kusmak istiyorsa kussundu. Artık gerçekten bıktım diye çığlık atacaktım. "O zaman öyle düşünüyordum, aşık olmamıştım tabii" deyip bana baktı ama ben ifadesizdim. "Hande'yi ilk ben görmüştüm aslında üniversitede birkaç kez de karşılaştık ama sonra bir daha göremedim, bir gün de Ali, sevgilim diye tanıştırmaya getirdi zaten"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
General FictionBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...