MAHUR BESTE

3.0

İyi okumalar ❤️
Göksel-Yalnız Kuş

                             ° §§§ °
Ortamda yavaştan gürültü artarken bira şişemi masaya bırakıp etrafı inceledim, başımı kapı tarafına döndürdüğüm zaman gördüğüm Pınar ile gülümsedim. Koşarak bana gelince birbirimize sarıldık sonra yanımdaki tabureye oturdu.

"Burası kimin?"

"Görüştüğüm kişinin"

"Şaka" derken a harfini uzatarak kahkaha atmıştı. "Kaan çok iyi anlaşacak"

Ben de ona sırıttım. Kaan ile lisedeyken hep bir bar sahibi bir de dövmeci arkadaşlarımız olsun isterdik. Ne dövmeci ne de bir gece kulübüne sahip arkadaşımız oldu.

Pınar bira istedikten sonra anlatacaklarım olduğu için oradan kalkıp koltuklara geçtik. Pınar'ı en son gördüğüm zaman da Efkan ile tanıştığım zaman olduğu için ondan beri olanları atlamadan Pınar'a anlattım. Şok içinde kalmıştı.

"Ali Galip'i ne yapacaksın?"

"Ne?" dedim. "Tüm anlattıklarımdan merak ettiğin o mu?"

"Onu anlatırken daldın gittin ay sesindeki özlemi keşke bilsen, Efkan için de normaldin sanki o eğlenceli olduğu için takılıyorsun yani nasıl desem hiç biriyle takılmadığın için meraktasın" deyip bana baktı. "Ama senin gönlün Ali Galip'te"

"Yok öyle bir şey" dedim sinirle. Pınar bana güldü. Yoktu, onu sevmiyordum, sevmeyecektim.

"Bebeğim anlıyorum kolay şeyler yaşamadın ama benim inancım tam Ali Galip ile iyi olacak"

"Of hayır ya" Gözlerimi ondan çekip etrafa bakındım, buralar iyice kalabalık olmaya başlamıştı. Kaan'ı gördüm, etrafına bakıyordu o sırada telefonum çaldı. Kaan'ın aradığını görünce açarak elimi salladım. "O şekilde tam karşına bak el sallıyorum" Kaan beni seçince o da elini kaldırdı ben de telefonu kapattım.

Yanımıza geldiği gibi birlikte sıkıca sarıldık. Onları gerçekten çok özlemiştim, kendim atlatacağım, kendim, kendim derken onlardan uzaklaşmıştım.

"Sen nereden biliyorsun burayı ya bayağı iyi" deyip etrafına bakınan Kaan'a güldüm.

"Sizi biriyle tanıştıracağım" diye şakıdım. Kaan şaşkınlıkla Pınar'a döndü ama Pınar sadece güldü. "Ne bakıyorsun ya"

"Kimle tanıştıracaksın?"

"Biriyle görüşüyorum şu sıra" dedim. Kaan'a takılmak deseydim bana kızardı.

"Bizim niye haberimiz yok?" deyip kaşlarını çattı.

"Ciddi bir şey değil, biraz görüşmeye başlayınca da tanıştırmaya çağırdım zaten" diye kendimi açıkladım. Hayatımızdaki insanlara karışmazdı ama didiklerdi, aslında bunu daha çok Pınar'a yapardı çünkü benim hayatımda tek bir kişi olmuştu onu da Kaan'dan önce tanımıştım.

"E gelmemiş?" deyip bize baktı.

"Buranın sahibi, biraz işi var"

"Kızım baştan söylesene buranın sahibi olduğunu" deyip göz kırparak oturdu. O oturunca deminden beri ayakta olduğumu fark etmediğimi anladım, ben de oturdum. "Şaka bir yana burada mı tanıştın sen bununla" deyip tekrar kaşlarını çattı.

"Hayır, bizim sitede oturuyor, komşum yani"

"He iyi" dedi. "Ben bir şeyler alacağım ne istiyorsunuz?"

Pınar ile aynı anda tekila dedik. Kaan başını sallayıp gitti. Pınar ile konuşmaya başladığımız sırada Efkan'ı gördüm, etrafa bakınıyordu, büyük ihtimalle bana bakıyordu ama değilse diye rahatsız etmek istemedim ve gözlerimi ondan çektim. Biraz sonra Efkan yanımıza geldi.